Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Edebiyat denince aklımıza duyguların, düşüncelerin estetize edilerek sunulması aklımıza geliyor. Lâkin distopik romanlar bize dünyanın acı yüzünü gözler önün...
Şu an sadece göğsüne yaslanıp uyumak istiyorum konuşmamıza gerek var mı sanıyorsun biz sussak ta konuşacağımız şeyler var biz ne kadar sussak o kadar haykıra...
içim sevmelere kapalı dışım kabahatli
gecenin iliklerine dek bastırıyorum
balta gibi kesen nefesimi,
uzunca bir suskunluğu kanatıyorum dudaklarımın nar'ı...
Bazı günler çekilmez oluyorum. Hayata çekilmez. Çekmeye çalışıyoruz aslında ipi tutmaya, bağlamaya çalışıyoruz. Her zaman iyilik olmaz, iyi olunmaz. İyiliğin...
O bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yokuşuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
*
Aşk...
İlk çığırışımda yanındayım
İlk seslendiğimde sen de benim
Hani ilk kez kendimi bulduğumda
Seni bulamıyorsam ne fayda
Hangi söz yeterli hangisi
Senin yüc...
Bu gece içime baktım
Çilek tarlalarından farksızdı
Yağmurlar çok yağmıştı ve çileklerim çamurluydu
Yapraklarına dokundum tüm tarlanın
Çocukken yaptığım k...
Biz günübirlik başka bi yerdeydik
Acaba nerdeydik
Ihlamurlar toplanır mıydı burada?
Hangi memleketti acaba?
Hiç hatırlamam,
Belki sofrada ekmekle tuz va...
Bu kitabı yaklaşık 10 sene önce okumuştum. Bir arkadaşımın vesilesi ile tekrar okumaya karar verdim.
Türk öykü yazarlarımızı geç keşfediyoruz. Bunun yanı ...
Caddenin işveli bir güzelliği vardı. İnsanlar, sanki caddenin büyüsünden kopmak istemez gibi, telaşla işlerini halledip yine caddeye geri dönüyorlardı. Ben d...
Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra yarı safsata...
-Elif Şafak/ Aşk-
Eğer onu tekrar karşıma alıp konuşabilseydim, onu ne kadar sevd...
Gözlerin karanlığa alışmış, bedenin yorgun, ruhun bitkin. Ellerinin acısı, yorgunluğun arasında kayboluyor. Ama durmuyorsun. Çıkmana çok az kaldı, bunu biliy...
Bir kuyudayım, derin ve karanlık. Duvarları yüksek, çıkmak zor. Burada yalnızca kendi nefesimin yankısını duyuyorum. Yukarıda bir ışık var, uzakta, dokunamay...
İnsan, endişeden yaratılmıştır.
Korku ve cüzzam, korku...
Her nereye baksam boşluk.
Zira, acı verecek kadar güzelsin...
Kaldı ki ölümün de bir öznesi olm...
Ayrılık kararını almamız kolay olmamıştı. Neredeyse iki yıldır birlikteydik ve hem birbirimizi çok seviyorduk hem de birbirimize çok alışmıştık. Arkadaş kala...
“Ege'nin Kıyılarında” adlı senaryoma kitapyurdu, D&R ve idefix gibi çeşitli sitelerden ulaşabilirsiniz.
sözde seviciler,
sanat seyircileri
neler geçti dersin,
ben vazgeçilmelerin çağıyım.
çok karışık günler,
bi o kadar aşikâr hayat.
gül dalından kopan yap...
Bekliyorum, bir şey yazmanı, açıklama yapmanı veya ne bileyim işte ne düşündüğünü söylemeni, oysa sen beni hiç görmüyorsun, önemsemiyorsun, ben de garip bir ...
Geçmiş, hayatımızda derin izler bırakan anılar ve tecrübelerle doludur. Ancak, ne kadar özlersek özleyelim, geri getiremeyeceğimiz bir zamandır. Onu değiştir...
Ayın sağ yarısı parıl parıl parlıyor, sol yarısı karanlığın arkasına gizleniyordu. İlk dördün müydü bu son dördün mü, hatırlayamamıştım. Zaten bana neydiyse....
I. (Kanatları titrer)
Kaldık işte bak toprakla yine yeniden
Bir bileğin zindanlar gibi yoklanmasıdır şimdi
Jiletle bir tutam saça boğulmak
Hasret, nasıl ...
Ben eski bir kitap
Ucu kıvrık sayfalardan
Arasına sıkışmış çiçeklerden
Hiç ulaşmamış okuyucusuna
Raflar yeni mezar
Tozlu karanlık bir gemi
Unutulan hik...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok