Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ve yine uyanmışız yeni bir sabaha ve yeni bir haftaya. Ama gel gör ki hâlâ harabeler çekiyor içimiz. Kırık dökük duvarlar, yaşanmışlıklar, yıpranmışlıklar ge...
Bugün rolleri değiştik, sen benim sıradan ama manalı yaşamımda izini sürerken ben senin pesimist dünyanın üstünde dolaşan bir bulut. Birlikte ve bir olmak va...
Dayımın ölüm haberini aldım. On dokuz dakikadır cenazeye yetişmek, dayıma son görevimi yapmak için bir otobüsün arka koltuğunda seyahat ediyorum. Bana bu sat...
Merhaba sevgili günlük.
Bu sana ilk içimi döküşüm, genelde beceremem bu işi, hep kendi kendime içime dökerim ama artık içimde daha fazla yer yok gibi. Hep ...
Sevgili Lotte,
Evet, hikayeye Lotte ile başlıyorum. Çünkü bu hikayenin Lotte'si belki de sensin. Bu kuşkucu ve kendinden emin olmayan cümlelerimi maruz gör....
Ve sonra vakit ansızın geçti. Artık saat kaç oldu diye telefona bakmalar yoktu, saatin kaç olduğunu biliyorduk. Geç kalacağımız bir ev yoktu, dört duvar aras...
Gecenin bu saatinde beni harekete geçirenin yazma arzusu olmadığını aksine yazmayı ikinci planda tuttuğumu, belki de çokuncu, anlamam oldu. Yakın çevremdeki ...
Sevgili Tayfur,
Kendi kendime verdiğim savaşta insanların arada kaynaması sadece çabam oldu.
Sen her zamanki gibi haklı olmaya çalıştın sanırım beni anlama...
Bu kez sessizlik yok
Dışarıda sürünen birkaç arabanın teker sesi
Akşam çöpünü atmaya çalışan bir güvercin
Öksürüğünü arşa çıkaran bir ay
Pırıl pırıl parl...
Zaman geçiyor, yürüyorum belime kadar gelen güzel otların içinde. Sessizim, konuşmuyorum ardımda bıraktıklarımla. *Kızgınlık gürültü, kırgınlık sessizlik* Ba...
Başlamak zor gelir bir an,
Yazmak için bulsam da zaman.
İçindekini dışa vurmaya korkan,
Gözyaşları içine doğru akan,
Tarifsizce bitkin, ışıkları kaybolan...
Korkuyor muyum? Aynı hayal kırıklıklarını yeniden yaşamaktan bahsediyorum. İnsan aynı yerden kaç kez vurgun yiyebilir ki? Törpülediğimi sandığım hislerimin y...
Yeminini bozdu bugün kalemim,
Neslin uykusuz gecelerini de bilirim.
Masum ruhların erken göçtüğü bu yerde,
Yoluma sadece yazarak devam edebilirim.
Her za...
Bir günlüğe nasıl bir girizgah münasip olur bilemedim. Sadece tarih atmanın lüzumsuz olduğunun farkındayım. Birbirine benzeyen günler ve geceler... Bugün paz...
Bazen keşke diyordum, öylece dünyadan yok olup gitsem.
Kaçan bir uçurtma gibi sahibinin özgür bırakmasıyla gökyüzünde kaybolup giden. Yahut da kayıp giden b...
Hiç bir şey hissetmemiştim. Hissizleşiyor muydum yoksa gitgide? Ruhumun ışığı sönüyor muydu yavaş yavaş? Ama zaten istediğim şey bu değil miydi?
Hiçbir şey ...
Güz, etkisini yavaş yavaş göstermeye başlarken ve hissettirirken hüznünü. Gözlerim, gökyüzünün griliğine ve yüreğim havanın kasvetine dalmışken.
Umut, o yoğ...
Bak!
Geldik yine. Bir tarafımda uçurum, öbür tarafımda karanlığa kucak açmış dağ. Ortada kalan yolda da ben. Ne ara geldim ben buraya? Ayaklarım sürüklemiş ...
75. Gün
Hava soğuk
İnsanlar soğuk
Düşler soğuk
Umutlar soğuk.
77. Gün
Karlı bir güne uyandım bu sabah. Dizlerime kadar, gırtlağıma kadar karlı bir sa...
Onlarca şarkı değiştirdim bu kalemi elime almadan önce. Bütün gökyüzünü ciğerlerime sığdırmak istiyormuşcasına aldığım o derin nefeslerin dağıtamadığı kara b...
Kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra uykuyla daha fazla savaşamayacağını fark etti. Saatlerdir masanın başında verilen ödev yazısını yazmak için uğraşma...
Karşında koca bir tuval durur. Yaşamındır o tuval. Ömrünü, o tuvale başkalarının attığı fırça darbelerini silmek ya da düzeltmekle geçirirsin. Sonuçta ortaya...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok