Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
nisan 2020
zaman eser dallarımın arasından
susturur çiçeklerimi
halbuki çocuğum daha
güneş çıksın diye her şeyi yaparım
şayet gün düşerse, tutar elinden...
Nasıl hissetmem gerektiğini bilmediğim bir süreç içerisindeyim. Bunu bilmem gerekiyor mu? Orası da tartışılır. Ama bildiğim şeyler de yok değil. İlk olarak n...
Tırnaklarını çekiyorlar zamanın
Hissediyor musun
Etine tuz basıyorlar
Saçlarını yoluyorlar avuç avuç
Görüyor musun
Çığlıkları diyorum zamanın, kulakları...
Zamanı tuzluğa doldurup masanın üzerine dökün. Kaç tanecikte içinde bulunmak istediğiniz, isteyebileceğiniz taneyi ayıklayabilirsiniz?
Büyüdüğümü gölgemden anlamaya çalıştım önce. Her çıktığımda güneşin doğuşunu izlemeye. Yaş beş, yaş altı derken üstesinden geldim ölüm korkumun; sonuçta bir ...
Portrait of a Lady on Fire - Céline Sciamma
Son yıllarda izlediğim hem en görkemli hem de çok nahif olabilen bir film, bir şey benzetmek gerekirse klasik ...
Keşiflerimi ve düşüncelerimi karşımdakine aktaramamak, ya da onda da merak uyandıramamak beni bir hayli üzüyor. Keşfettiğim şeylerin önceden keşfedilmiş olsa...
Ah, söyle bana zaman!
Var mı buralarda senden yaman?
Saatteki kumlar biter.
Yelkovan durmadan gider.
Gözümü yumup açınca,
Nefesim beni boğunca,
O zaman...
I
Bak ve gör tüm bunları
Sinene çektiğin şeylerin simasını
Alındığın dağları ve ormanlıkları
Postmodern olmakla meşgulken
Ne dördüncü dünya ülkesi ne de...
Bir garip pervaneyim dünyanda.
Kanat çırpmak sesini yaklaştırmıyor artık.
Yağmur her zamankinden buğulu düşüyor ışığına.
Kapılar kapalı
Üç gündür için k...
Saatleri geçirmek çok zor geliyor. Altı üstü yelkovan o aciz kıçını biraz daha hızlı hareket ettirecek, ama olmuyor. İnsanlar önümden geçip gidiyor, odama gi...
Çoğu insan hayatta neleri isteyip istemediğini bilmez. Ve bazı insanlar ise neleri istediğini arar ve öğrenir şanslıysa, ölmeden önce ya da ölüm ânına kadar ...
Anılar, kitabın arasında kuruyan bir çiçek gibi eskimeli zihnimizde. Üzerini toz kaplamalı, yıllanmalı anılar. Çünkü yıllandıkça özlem kokacak her biri. Eski...
Soğuk; akan kana, yanan şömineye inat etrafı sarıp sarmalıyor, odanın içinde görünmez rüzgarlar yaratarak genç kızın ürpermesine, git gide daha da titremesin...
Biri öldüğü zaman toprağın altına gömülen, sadece ölenin vücudu zannediliyor. Geride kalanların da bir parçası onunla gömülüyor aslında. Tıpkı noksan bir diş...
Henüz küçücük bir çocukken oyuncaklarımdan biri de saatti. Evet evet bildiğimiz saat, hani duvarlarımıza astığımız, kolumuza takıp gözlerimizi bir an kaçırma...
İleriye bakıyordum. Dümdüz ileriye, ufka... Yaşantıma yerleştiremediğim bu eylemi bir şekilde gerçekleştirmem gerekiyordu.
Oturduğumuz kafeden çıktığımda gü...
her gün bir ölü
yeşeriyor sarı bir ot misali
içimde
çamurlu ayaklarım
doğa kirinde ellerim
kirlettiğimiz havayla doldu ciğerlerimiz
kim hak ediyor bir...
Adam, kafayı saatlere takmıştı. Çünkü saatler ona müebbet hapis cezasını hatırlatıyordu. On yedi sene önce bugün, kendini öldürmeye çalışan bir adamı yanlışl...
Derin bir nefes alıp oturduğu yerden kalkmıştı. Küçük şehrin küçük insanlarıyız, demişti oturduğu parkta yerleri örten yapraklara bakarak. Kafasının içindeki...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok