Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yasin’e
Balık yasakları gelse de düşmez elinden babadan kalma oltası.
Oltalar dönerken bir maviden bir maviye
Özgürlüğe atar kurşununu, atar da vurmaya kı...
Göz kapaklarım intihar ediyor,
Göz altlarıma doğru atlayıp
Film şeridi gibi akıp gidiyorsun sen,
Uykularım uykusuzluğa gidiyor,
Aklıma gelmemelisin sen.
...
Sonra anne sen bana derin bir yara oldun.
Ben severek daha da açtım o yarayı.
Sonra çok kadın girdi hayatıma. Hepsine gösterdikleri en ufak ilgiden dolayı ...
yürüdüm yağmurlu sokaklarda
kimi zaman gözüm yaşlı
kış oldu kardan adam yaptım
gözleri görmez çünkü taştı
yemek yaptım anneme
söyleyemezdi ama minnetta...
Önce güneş doğdu, sonra battı, sonra da ay hükmetti göklere. Saltanatını taşıyamadı, yıkılıverdi aniden. Gecenin sessizleri gösterdi kendini. Aniden ben öldü...
Karşımda insanlar konuşuyor.
Haksızlar ve hak ediyorlar tasdiklenmeyi.
Beynim akıyor kulaklarımdan,
göz sinirlerim düğüm oluyor.
Aynı kelimeleri tekrarlı...
Gölgelerini geçiyorum iğde ağaçlarının
Ciğerime doldurmak istediğim kokusunu,
Göğümde bir tütsü ile telafi ediyorum
Bana ait olan uzaklığı bastırmak için
...
Biraz uzun bak bana
Bu sabah öleceğimi biliyormuşsun gibi
Yüzümde gezdir ellerini
Endişelerimi al
Kirpiklerini koy
Birkaç bulut ağlasın
Havanın kasveti...
Bir sigaranın ucundaki kül misali
Düşüyorum yere
Rüzgarın savuruşuyla
İçlerine çekiyor sonraysa bırakıyorlar beni insanlar
Herkes gibi
Şu koca dünyada k...
"Her gün bir kez bu kitabın başına geçtim."
…
"Her gün bir kez dışarı çıktım, kırık bir bulutla yürüdüm."
…
"Her gün bir insana bakıp, yüzümü yere eğdim....
Her şey yolunda değil mi halkım?
Ölüm oranları yolunda,
Doğum oranları yolunda…
Cehennemleştirilen bu dünya yolunda,
Cenneti hayal içinde bile yaşamamış ...
En büyük kaybedenler bizdik.
Geride kalanlar da, bırakılanlar da...
Kapısının önünde yalnızlıkla boğuşan rüzgarın haykırışıydı ruhumuz.
Duymadı.
Döndük d...
Ansızın gelen, ruhun dönüşüdür.
Sola gidişim çöküşümdür.
Kim bilir belki en derinde
Duyguların yokluğunun varlığı.
Neyin göstergesidir bu yokluklar?
Zam...
Astral parmaklarımla gezindiğim teninde
Kaybolmak ve bulunmanın nemi
Yeşim taşından daha soğuk ve yeşil yerlerde
Kokusu kan ve toprağa eş
Onsekizbin alem...
Nasıl olduğumu sormaya cüret ettin,
Üstelik nefesin çok uzaklarda,
Çok uzaklarda yol alıyorken,
Sesinin kulaklarıma değmesi,
Sanrı ve hayallerden ibaretk...
Bulutları delen demetleri güneşin,
Tanrıyı hatırlatıyor,
Merhametini hatırlatıyor bana.
Her aldığım nemli nefes,
Ciğerlerime dolup taşan hayat,
Bahşedil...
Ben sevgiyi koparıp almak istemişim
gönlünüzdeki ağaçların dallarından.
Olgunlaşmadan kopardığım sevdalar
bir ergen yadesi gibi
sığmamış elime avucuma.
...
Dünyanın en yetinmesiz varlığı olarak başı belirsiz, sonu muğlak bir haldeyiz. Ucuz politikalar, korkusuz iktidarlar, en başta cesaretsiz bir hayal gücünün i...
Her gece ben uyurken ceketimin ceplerine sıkıştırdığı şiirleri her sabah saat yediye yakın son sigaramı içerken söndürüyorum.
“Binlerce seni seviyorum, binl...
Tüy gibi döküldü gökyüzü üstümüze.
Göz alabildiğince kalabalık, göz alabildiğince ölümlü.
İnsanlıktan ayırdılar bizi bir vakit,
Şehrimizin ortasından canı...
3 yıl önce yazdığım bu öyküyü düzenleyip sizlere sunuyorum. Umarım beğenirsiniz.
Olması gerektiği gibi değil. Çok daha soğuktu o gün. Soğuğu daha fazla hiss...
Aşka dair tanıdığı yitmiyormuş insanın
Yitmiyormuş sere serpe bir yüreğin eşiğinden
Geçemediğin odalarında
Kaderse bu tarih değil ya etmesin tekerrür
He...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok