Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Mezar taşına kazınmış harflerin ve sayıların uyumunu veya kendime bile itiraf edemediğim uyumsuzluğunu seyrediyordum. Bir sene, on iki ay, elli iki hafta vey...
Son Katil
Bir bebek boğdum dün hırsımdan
Ellerimle, sözlerimle, Meriç Nehri’nde, bir gaz odasında
Ne fark eder?
Bir adam öldü korkumdan dün gece
...
Bin yıllık bir uykudan yeni uyanıyormuşçasına ağır hareketlerle yatağında doğruldu. Üstündeki battaniyenin ekseni kaymış, yarısı yere düşmüş bir şekilde yata...
(Hayır bunlar yaşanmadı, bunlar kurmaca.)
Televizyonun başında oturuyorum. Ağzımı bir şeyler çiğnemeye, gözlerimi birtakım görüntülere bakmaya zorluyorum. İ...
Yaşamdan vazgeçiyorum ben,
En sevdiğim ve bana uğursuz gelen bir şarkının nakaratında.
Ölüm esnetiyor dudaklarımı, gözlerim kapalı.
Yirmilik diş ağrısı gi...
Yaşam, topyekün savaş açmışsa sana
Acılar bombardımanıyla çukurlar açılmışsa bedeninde
Sen, açılan her çukura bir zeytin fidanı dik.
Acısıyla kendisini ze...
Hatırlar mısın Doktor, neye ihtiyacım olduğunu söylediğinde gülmüştüm. Hâlâ arada hatırlar, gülerim.
Duyuyor musun sesleri? Bak, dinle, bir şeyler anlatıyor...
Kabullenilmiş huzursuzluk var içimde
Ne çaresi var ne reçetesi
Her daim acı dilimde
Mesaim bitse geçer mi?
Mutsuzluktan kervanlar kurulu
En önde ben ve ...
Zihnimi kurcalıyorum. İçimde büyütmek istediğim mutlulukların, gerçek dünyaya mağlup gelişini izliyorum çoğu kez. İnkar ediyorum durmaksızın; varlığının zihn...
Orada mısın?
Aramızda iki metre var
Bedenimi, armağanınla ağacın köklerine karıştırmışsın.
Pek az zaman kaldı.
Orada mısın?
Atamadığım kahkahaları duyuy...
"Yağmurlu bir akşamüstü
Radyo açık, köprüdeydim
Derken bir anda fark ettim
Başka bir hayat yok ki"
başka bir hayat yok, her anınızı bunu unutmadan yaşam...
Ölüm, sık sık hatırladığım bir olgu. Normalde bugün bu olgu hakkında yazacaktım. Her şeyin ne kadar değerli olduğundan falan bahsedecektim. Ölüm hakkında yaz...
"doktor ben, ben bilmiyorum. aklımın boş durmaması beni yormaya başladı, belki de uzundur beni yoruyordu fakat ben öyle bir kapılmışım ki farkına yeni varıyo...
Dostoyevski’nin “Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.” cümlesinin bir türevi olarak ele alacağımız ‘yeni normal’ kavramı daha önce bilinmeyen bir durumun stan...
Kırık insanların hayalleri olmaz bana göre. Canımızın kırıklıkları boğazımızda birikmiş bizim. Defalarca yuttuğumuz, kursağımızda kalan, hayallerimizi kesip ...
Ölüm... Kulağa pek hoş gelmiyor değil mi? Ölmek... Ölünce... Ölmeye yatmak... Ölü... İstediğiniz kadar bu kelimeyi türetmeye çalışın. İster mastar koyun, is...
Oradaydım. Sabah saat beş civarıydı. Sen beni görmedin, görsen de bir şey değişmezdi. Yine uyuyamamış, öylece tavana bakıyordun. Düşünmeye bile hevesin kalma...
Günün yorgunluğuydu üzerindeki kıyafetleri ancak sadece ceketini çıkartmaya takati vardı. Ceketini çıkartıp kravatını gevşetti. Berjerine oturmak için yöneld...
Yazmak zorundaymış gibi oturdum bugün sarı örtülere bürünmüş masama, sırtımda bir sarı şal. Yaşamın sırrını sorgular gibi, son bakışlarımla bakıyor gibi bir ...
Tüm hiçliğin ortasında bağdaş kurmuş oturuyordu. Hiçlikti, çünkü hayatının bir önemi yoktu artık gözünde. Her şeyini kaybetmişti bir anda. Tüm hayalleri, umu...
Mezarları boşalttık,
bütün ölüleri sırtladık ve kendimizle dolaştırmaya başladık.
Kimisi peygamberlerini sırtladı,
kimisi de atalarını.
Kamburumuzdaki bi...
Bir dilsizin anlattığı hikâye midir bu?
Ya da bir âmânın tasvir ettiği deniz?
Belki de sağırdır yazdığım tüm sesler.
Vicdanın zehri ciğerlerime kadar dold...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok