başımda uğultular ahmak ıslatan vakitlerinden kalma
bu akşam, yüzlerce afilli ayak sesleri
rabbim serzenişle verdi her yerim kalabalık
başımı kaldırsam va...
"Nasıl ve ne zaman bilmiyorum
Kapının açıldığı çayırlık
O tatlı keskin koku, iç çekişler
Kıyıyı dolduran ışık
Daha önce benim olmuştun
Kaç yıl geçti s...
diken ardı yaprakların
bağlam dışı
soy dışı
akışında
bir hasret çeçen
lüzümsuz bu kahrın yare
eyyyy!
bir düzen
tek süzen
kimsesiz bir çimen
misali
...
kaybolan bir hüznüm
alelade geçtim kahrından
her ömrün
adım bir öksüz
kirpiklerin zulmüm
omuzlarında ölüm taşırdın da
benim başım
ondan hasret
benim ...
nihai bulutlar ardı
bir kararma vardı
güneş tepelere varırdı
dünya yalanlar ağlardı
bir sağım, bir solum bu sabah
yoksul küllüğümde ölü isimler doğurdum...
adımlarım
karda issiz
kelimeler
dudaklarımda hissiz
sensiz kalbimin odacıklarında tonla kasvet
devam eden bu yolda adımlarım bana hasretli
ardını göreb...
içim parçalanıyor
göğsüm kararmış
darağacımda bir buket kamelya
—sus!
bir zamanlar göklerle kararmış
senin ızdırabını taşıyan kundaklar!
bir ahır yangı...
müsaadenizle,
yadigar ceketimi küpeşteye
altı köşeli kasketimi masanıza
cebimde buruşturduğum şiirlerimi
gözlerinize seriyorum
esasında suskunum,
susmu...
sen
onu düşünürken
o
başkalarının adını
kalbine ritim olarak
işlemiştir bile
bile ki
sözleri,
güneş kadar parlar
lakin
eylemleri
kara bulutlar kad...
yol ayrımlarından ibarettir zihnimin düşüşleri
tanrı aralar ben bakmadığım zamanlar perdelerini
sen gülümsersin, neşveler yanaklarında
sen değdiğin yerler...
geçip
gitmiyor aklımız,
belki kabir azabı kadar kimsesiz
alnımızın çatında bir hutbe
yaprak yeşermeleri kadar yalancı
uğursuz böceklerin insanlara çatma...
ve işte siyah-beyaz bir yaşam bulmuştu, renkleri tanıtıp verdi ona bir sürü uçurtmaları ağaç dallarından kurtardı. sonrasında fark etti üstüne yakışmayan bu ...
tütününden çıkan şirret dumanla
geceye göz kırpan
bir sokak lambasının
dibine çömdü
iç cebinde kendinden bile sakladığı kolonyasını fondiplerken
geçmişi...
bir bukle çizgili kağıttan düşer bütün sitemlerim
çalışan çocukların gözlerinde kalan ezilmişlik
bir devrimi çağrıştıran lokomotif buharları
gönlüm kar...
günaydın
bugün de şu ekose giden taşlara
ayak izlerimi sığdırmaya çalıştığım
862. günüm
binbir kıyamet kopuyor neşeli neşeli ayaklarımı çapraz atışlarımd...
ortalıkta dönüp dolaşan bir mutluluk formülü yok,
verilecek son nefesten başka
çıkınımda güzel bir kırıntı yok
çaldın ve bitirdin hepsini isabella
o ka...
bugün bir adım atıyorum hiçliğe
bir radde daha yaklaşabilmek için kendime
yeteri miktar nilüferler ellerimde
yola yola bırakıyorum tabutumun üstüne
yelk...
bir kapı
ilerliyorum
adımlarımı
hissedemeden
koşuyor muyum sahi
yürüyor muyum?
belli değil karanlık,
ıssız
bir kapı daha
bir kapı daha
bir kapı
bi...
Bir havadis gibi gezen
Bir adam yaşardı
Kimselerin bilip duymadığı
Renkleri solmuş, derme çatma kentte
Yoksulluk ve bağnazlık gırla voltasına bakıyor
Ay...
"bir şiir neresinden baksan kendi şairini seçebilir"
ah.. çıplak sesimde gayrimüslimler taşır,
kan dokurum şu kentin gölgelerine
bilinsin;
eğer yazıyorsa...
korkunç bir ütopyada
göğsümü gere gere
cesaretle savaş veriyorum
dört duvar arasından
daktilomun sesiyle cihat açıyorum
bu hergele düzenin
kepaze ka...
Esenlikler abiler bendeniz Paçavra Selim
Pek müstehzi lakin bir o kadar fikr-i selim
Zatım 90'lı asker dalgasına kafa kağıdında 88'li
Kelepir bi' semtin a...
İncelmişti tüm kuşların kanatları bir gökyüzü kadar, ne desen de boş çıkardı tüm simya kitapları. Körpe bir peder yönetirdi ufak Rottenburg kenti köyündeki k...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok