Öyle bir yalnızlık ki geceden taşan
Damımdan akıp kovamı dolduran
Ağlak çocuğu peçeyle saran
Korkunç gecenin geçi
Tüm mumlar
Bir nefes ruhla söndürüldü ...
Işık hızıyla geçen ömür, içine sıkıştırılmış ama yetiştiremediğim onca şey… Geri alma tuşu bozuk bir senaryonun içindeyim. Anlamadığım, anlamak istemediğim b...
Beni bunca saracak ne
vardı,
Kanıma girecek,
Göz bebeklerime oturacak,
Bir senfoni gibi kulaklarımdan
eksilmeyecek.
Ne vardı,
Hiç karşıma çıkmasaydın,...
adımı unuttum
kimse hatırlatma ihtiyacı hissetmedi
ben bir ara iyi hissetmiştim ama
sonradan bunun bir serap olduğunu anladım
seraplar gördüm, papatya...
Sağlam temelli
Çokça karton bardaklı plazalar arasında
Güneşleniyoruz,
Henüz kamu yararı gözetilmedi.
Komşuyuz üst üste ve yalancıyız
ama
Yatsıya kadar...
Pezevenk gömlekleri içinde kurumuş ayrık otları,
Otel resepsiyonlarında konaklayan sardunyalar;
Sokak lambasının gölgesinde uyuşmuş, kokuşmuş
Çöp konteyne...
Veda Caddesi'nde karşılaşalım seninle.
Ay geceyi gündüzden sökerken,
kılıçlarımı kuşanıp,
ay şavkına metal fısıltısı değerken,
yüzünü gizler gibisin bend...
Kime, neye baksam geçmişin izlerini görüyorum. Geçmişe dönmek isteyen insanlar, mekânlar ve daha nicesi. Zaman geçtikçe, yaş aldıkça insan sıkılıyor günümüz ...
Yıllardır içimdeki boşluğu yontuyorum, en ünlü heykeltıraşı dahi özendirecek ustalıkla. Oysa aynada gördüğüm hiçlikten öte eserim yok benim. Hiçlik... Yok-lu...
Günün en güzel saatlerinin gece olduğunu düşünürdüm
Oturur bir başıma saatlerce şarkı dinlerdim eskiden
Kokulu mumlar yakar, dünyanın en güzel yerinde ha...
Bakıyorum da herkes öyle ya da böyle bulmuş yolunu. Bir ben olduğum yerde sayıyorum her gün. Her gün şu tekli koltukta hayat gayemin bana gelmesini bekliyoru...
vefat eden birinin kokusunu saklayabilsek keşke.
bir şişede veyahut içimizde. en derinimizde... keşke bir şeyi koklarken kokusu kaybolur mu diye düşünmesek....
Üşüyorum
Boynumda bir takımın atkısı
Kimindir bilmem
Buğulu bir kıraathane kapısı
Renklere kadar küfürler edilen bir yermiş
İçeride konuşuluyormuş geçen...
Kaybolmak... Uzun süredir kayıp olmak... Kendini aradığın insanların sahteliğinde boğulmak...
Ve boğulmak hiç bu kadar boğmamıştı ruhumu.
İnsan denilen ale...
Her gün yürüdüğüm yolda kaç mevsim ve kaç hikaye gizleniyor? Ayak bastığım her yol fethedilmeye layıksa, aynı yolun kaç fatihi var? Karşımda gördüğüm her yüz...
İnsanı, çok ince düşünmek bitiriyor bazen. Basit bir örnekle anlatmam gerekirse eğer, bir kişinin aklındaki işi kurma fikrini hayata geçirme çabasındaki gere...
Akşamın ışıkları
Kaldırımları sarartıyor
Absürt araba kornalarıyla karışıyor balkon kahkahaları
Her akşam
Kızıldan maviye çalan gökyüzün renkleriyle şenl...
Öylece bakma yalnızca
Gör aynadaki aslın
Üzerindeki deri kıyafeti
Anımsa her bir noktasını
Havayla hemhal olan
Nefes alan zerresini
Tanıklığına tanık o...
Dünyanın en eski şehrinin
En eski eviyim.
Duvarlarım kararmış
Yeri geliyor, üşüyen insanları ısıtıyorum
Ama öyle yalandan,
Pencerem bile yok aslında ba...
bursa'da bir gece
bir yıldız parlar da kendi harından
aydınlanmaya yüz tutmuş gökte
göğe umutla sarılmış
süzülen bir hüzün kalmış elinde
cosmosun ni...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok