Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Anlam yüklemek lazım bazen
Dağa, taşa, belki bir kuşa
Sormak lazım onlara, neden?
Dönüştün bir anda yaza, kışa
Komşusu, ağabeyi bildiği Remzi Efendi'nin selâsını verirken ağlayacak olmuştu Yasin Hoca. Hatta Hûseyni makamında okuduğu selânın son kısmında dalgınlığa kap...
Hayatı, işleyeceğiz ellerimizle ilmek ilmek.
İlmek ilmek öğreneceğiz yaşamayı ve sevmeyi.
Madem ki çıkamıyoruz bu zindandan,
madem ki içmişiz bir yudum bu...
Freud, masanın başında oturmuş, genç adamı izliyordu. Elinde tuttuğu eski bir defteri inceliyor, bir yandan da kaşlarını çatarak anlamlı bir ifade takınıyord...
Modernist sanat ve edebiyat, bireyin hem kendi iç dünyasına yönelip toplumsal gerçeklikten kopmasını hem de bu kopuşun yarattığı parçalanmışlık duygusunu işl...
Tam bilmiyorum neredeyim,
Endişem tenimde
Tir tir titriyorum ceketimin içinde
Bi denizi görüyorum bi karanlık
Sarı ışıklar vapur düdüğü
Bir kara duman ...
İrili ufaklı atıyoruz taşları.
Her değen incitmiyor
ama hiçbiri de ıskalamıyor.
Ben vardım sandıkça yol uzuyor.
İri yarı bir silahtan
hayalin ateşleni...
Aynada bir adam, kendine bakıyor,
Gözleri bir yabancı gibi, derin ve yorgun.
Saçında beliren o ilk beyaz,
Zamanın sessiz izini taşır başında.
Ama o ad...
Baharın hüznü dokunuyor masmavi gökyüzüne
Hafif bir griliğe batırıyor fırçasını
Sallıyor sağa sola arsızca
Bi kaç çocuk üşüyor şimdi, bi kaç ayrılık yaşan...
Kaburgamdan Gelen Aşk
Bir nefes boşluğunda doğdu kadın,
Tanrının parmak izleriyle çizilmiş,
Varoluşun en derin çukurlarında,
Bir kaburganın yitimiyle ...
Beyaz zemin üzerinde satranç tahtası hâlâ iki genç adamı karşı karşıya getiriyor. Siyah taşların ardında oturan neşeli genç adamın yüzünde yine o rahat, umur...
Kendini kanıtlayan bir baş ağrısı,
Yani unutulmayacak olanlardan,
Yani nasıl desem anlarsın ya,
Şu uykuları gebertenden.
Pencereden rüzgar içeri sızar,
...
Kadınım,
Senin saçların, sırat köprüsünün rüzgârı gibi,
Savruldukça ruhumu savurur uçsuz bucaksız vadilere.
Her bir teli, bir sonsuzluk çizgisi,
Ve b...
odamda durmaktan bıkmıştım
mona lisa gülümsememden de
o yüzden
otobüse bindim
louvre müzesine geldim
kendimi bulmak için
orada yediğim sütlü tatlılar
...
Kapitalizm ve İntihar Kültürü
Kapitalizm, bireyleri sürekli üretmeye ve tüketmeye zorlar, ancak aynı zamanda insanları eksiklik hissiyle boğarak varoluşsal ...
hayatımın sana ilişkin kısmı
bir kumar üzerine kurulu
sana oynadığım her kumar
tecellilerim
güneş bir gün bu hâneye de doğacak
o zaman sıyrılarak irtifâ...
Genç adam, kasabada geçen sıkıcı günlerin boğuculuğu içinde kaybolmuştu. Hayatında hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı; Hatice’ye dair bir düşüncesi yoktu, ne onu...
Yetmedi mi,
Her şeyi buğulu bir camın ardından izlediğim günler?
Belki ben de istiyorumdur artık,
Önü açık yollarda yürümeyi.
Çırpınmaktan usanmışımdır,
...
yalnızlık zuhur ettikçe
böylesine acımasız
yaşa fiili yük kaçıyor
elmacık kemiklerime
yorgunum
göç etmeye erinecek raddede
yılgınım
köşelere pusmuş ç...
Bazen kendimi Frankeistein'a benzettiğim oluyor. Oradan buradan toplanmış üslubum, biraz "Bugün ne giyeceğim?" aptallığından kaçış-"İnsan giyinmeyi bilmeli."...
Ceng-i diyarı yarının eteğinden çekmiş telaşesini
Artık heyecan duymuyor sobanın kenarında portakal kabuklarını ahulandırmaktan
Bilincini silah arkadaşı...
beynim durmuyor
hep başka başka şeyler düşünüyor
burnum kanarken
fazla bir şey isteyemem
elini veren kolunu kaptırıyor sana derler
hasta mısın usta mısı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok