Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Birkaç gündür Yaşar Kemal ile Tilda Kemal’in “aşk”ı içinde kaybolmalar yaşıyorum.
Ve her kayboluşun bir nebze de olsa kendini bulmak olduğundan bu mesele f...
Küçükken karanlık bir köşede saklandığından korktuğumuz canavarları hatırlıyor musun? Yorganın bizi koruyacağı düşüncesiyle kafamıza kadar çekip nefessiz kal...
İnsan kendisine mektup yazarken nasıl başlayabilir ki? Anlatacağı onlarca şey varken nasıl başlayacağını bilememek. Saatlerce boş sayfaya bakıp iç geçirebili...
“Sanal” dünyanın içinde konuşmak, bazen plastik kredi kartlarıyla harcama yapmaktan daha kolay görünmüyor. Ömrümü heba ettiğim onca yılın sonunda geldiğim no...
Tüm insanların birçok konuda, birçok fikri vardır. Tüm toplum karşı da çıksa kişinin kendisi için doğru odur ya bazen. Benim de fikirlerim var dostlar. Hem d...
Göz kapaklarımın açılmaya mecali yokken, kalemimin yazışına inat, kağıdımın isyanına, ellerimin çaresizliğine inat yazacağım. Soğuk içimizden bir şeyleri alı...
Doğru olan ne bilmiyorum ya da yanlış olan kime göre yanlış?
İnsanlar iyi mi anlayamıyorum ya da kötülerin gözleri neden bu denli kara çözemiyorum.
İnsanla...
Kalbim paramparça ellerimde. Kırılan parçalar o kadar artmış ki artık hak edemiyorum onları. Fark etmeden de olsa düşürüyorum ellerimden. Elimde kırık kalp p...
Bağlanmak sizin için tam olarak ne ifade ediyor?
Oldukça masum ve romantik gelen bu his, aslında sanıldığından daha zehirlidir. Bağlanmak yalnızca partner o...
Neyi bildiğimizi bilseydik neyi bildiğimizi bilirdik, neyi bilmediğimizi bilseydik her şeyi bilirdik. Kısaca bildiğinle yetinme, bilmediklerini ara dur. Süre...
Titriyordum. Tüylerimde hafif bir sancı hissettim, ilk olarak. Günebakan misali yavaşça başlarını kaldırdılar. Belli belirsiz kendimden geçtim sanki. Titredi...
Delilik kavramının 19. yüzyılda Fransaʼda psikiyatristler üzerinden çıkışı şu düşünceye dayanmaktadır:
“Bir insanın düzene uymaması için, çoğunlukla aynı şe...
“Hayattaki en büyük çekincen ne?” diyordu yere düşen gölgesini incelerken. Kendisiyle konuşmak, son zamanlarda en uğrak mekanı olmuştu. Kalabalık bir masadak...
İnsanlar varoluşlarından bu yana süreklilik gösteren etkileşimlerde bulunmuşlardır. Bir iletişim ve bu doğrultuda karşılık esasına dayanan etkileşimin gelişm...
Hatalarımızın toplamıyla doğrularımızın çarpımı bize nasıl bir netice verecektir? Bu çarpımın bir neticeye götürebileceği kanaatine varmalı mıyız? Diğer yand...
Zedeleneceğini biliyorsun güveninin. Hem de kişiye karşı değil, öyle bir zedelenmeden bahsediyoruz ki hayata karşı olan güvenini yitirmeyi göze alıyorsun. Öy...
Bazı insanların söyleyebileceği o kadar şey varken susması...
Susarlar, susarlar çünkü anlayacak biri henüz çıkmamıştır karşılarına. Anlayacak kişiyi bulma...
Nasıl geldik buraya biz? Çırılçıplak, başta hissiz.
Neydi derdimiz? Nefes almak mı yoksa dünyayı batırmak mı? Nefes almadan hızla batırıyoruz kendimizi ve d...
Yine bir sonbahar akşamı, sararmış yaprakların ağaç gövdesinden çığlık çığlığa ayrılışı ile beraber ara sokağın birinde kalmış bir mekânda bir rakı masasında...
Buradayım. Kızgın bir çölün ortasındayım. Beni görmüyorsun ve ben artık şaşırmıyorum, yürüyorum. Çölün ortasında bir kuyu var. Kuyu. Merak ediyorum kuyuyu, p...
Yine zihnimi amansızca bir ölüm fikri kaplamıştı. Sürekli ölümü düşünüyordum. Kimselere zarar vermeden kurtulmanın bir yolu yok muydu? Dünya belki de yaşamay...
Bazı kelimeler var ki yüklendikleri anlam yoğunluğunu, anlam ağırlığını sözlükler dahi yeterince taşıyamaz, ifâde edemez. O kelimeler, iç dünyamdaki derin va...
Kendisine bir ev verilmeyen evsiz gibi hissediyordum. Bana ait bir ev yoktu ama tüm yeryüzü benimdi sanki. Her boş bank, her park benimdi ama ben benim değil...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok