Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Sesler.
Her kafadan, her ağızdan, her dilden çıkan onca ses.
İnsanın iç sesi, dış sesi.
Eşyalardan çıkan sesler. Müzik aletlerinden. Hayvanlardan. Kapı gı...
İnanmak istiyorum.
Neye, kime, nasıl inanacağımı bilmeden hem de.
Başarabilecek miyim dersin?
Tüm yaralarımı saklamadan, korkularımdan kaçmadan o uçurumda...
Giriş
Meşruiyetini yurttaşından alan bir devletin en temel görevlerinden biri, vatandaşının emniyet ihtiyacını karşılamasıdır. Devlet bu ihtiyacını iç işler...
Birini kalbinin derinliğinde sevmek nasıl bir his bilir misin? Birine gerçek aşkla aşık olmak ve tutkuyla tutsak olmak nasıl bir his bilir misin? Birini; kır...
Yazılan ilk mektubun yanlış adrese gitmesi gibi, asıl sahibi henüz bulmadan kağıda dökülen hayalleri bir yabancının okuması gibi...
Yeri dolmayacak hayaller...
Tüm kelimeler bir yana kalsın bu mektupta, tüm kayıplar bir sandıkta, yağmurlar dursun biraz daha bulutlarda, güneş az daha bekle, bak gece solmakta.
Biz b...
Yirmili yaşlarımın başındayken aldığım bu kitabı ilk defa o zaman okumaya çalışmıştım. İçine alamadığını düşünüp yine de zorladığımı hatırlıyorum. Bu büyük b...
Farkında değiller ama kendileri aynı ürünün prototipi. Kimliklerini oluşturma yolunda evvel zamanın masallarıyla avutuyorlar kendilerini. Kızmıyorum, üzülüyo...
Bi’ adamın piyanonun tuşlarına basan parmaklarının arasındaki kaostum. Kendim olmaktan, bir huzursuzluk olarak doğmaktan ve kaş çattırmaktan mutsuzdum ama ye...
Seninle ilk nasıl tanıştığımızı düşünüyorum, hatırlayamıyorum. Ama seninle o kadar çok anım var ki; mesela okul günlerimde hep oradaydın, bana selam verirdin...
Fazlasını istemek haksızlık olurdu. Hayat buydu ve bu kadardı. Dünya, bir ütopya değildi. Burada dilediğimiz hayatı değil, sahip olduğumuz hayatı yaşıyorduk....
Gecikmeli Bir Özür Mektubu.
Sevgili Dost, saat henüz günün ortasına ulaşmadı, çiçekler sulanmadı ve keyif kahvaltıları için sofralar kurulmadı, henüz işe de...
Ah başlıyorum, yeniden yazmaya. Bazen yazdıklarım ile arama mesafe koymam gerekiyor. Biraz ayrılık, sonra devam. Yeni şarkılar keşfediyorum. Bütün günümü onu...
çiçeğim, diyorum ki bu curcunanın içerisinde nereye gideceğini bilmeden öylece savrulan bedenlerin arasında dur ve beni biraz anla. ben, nasıl anlatılır hiç ...
•Gerçek; sıkıcı, yavan, değersiz, bunaltıcı olduğundan kurgu çoğu zaman birkaç saatliğine de olsa yaşantımızı renklendirir. Bir film, bir metin, bir düşünce ...
Her şeye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde yaşamak belli ki bir çoğumuzu ya köreltti ya da tembelleştirdi. Bir tıklama ile tüm gezegeni ayaklarımız...
Terasa çıkıp sigaramı yaktım. Karşımda duran uçsuz bucaksız bozkırı ve dağların ardında kanlara bulanan güneşi seyrettikçe içimi ürperten, tükenmek bir yana ...
Sebepsizce kötü bir his yerleşti mi hiç içine? Bir gün sabah kalktığında bir neden bulmaksızın yasta gibi hissettin mi kendini? Ben hissettim. Aslında hiç de...
Ben meczuplardanım;
Akli dengemi, hüsn-i dengesizliklerime borçluyum. Vazgeçtim borçsuzum. Dosdoğru düştüğüm uçurumlar var. Beylik laflara gerek yok, çayını...
her fani etik kuralları çerçevesinde ve kendi kafasında kurabildiğinin yalnızca 10'da 1'i kadar özgürdür. zaptedilmenin karşı konulamaz gerçeğidir bu. tıpkı ...
Birçoğumuz masallarla büyüdük. Masallardaki kadar güzel prensesler veya yakışıklı prensler olmayı istedik hatta. Çünkü masallar hep mutlu sonla biterdi. Güze...
Zihnimde dağınık halde dolaşan, ayrı düşmüş kelimelerin yollarını kesiştirip düzgün bir hale getirmek istiyorum. Kim bilir belki kafaları uyuşur, iyi anlaşır...
Nedenini iyi bildiğin bir düşünceyi, davranışı irdelemek gerçekten acı verici bir şey. Biliyorsun ama bunu kabul etmek istemiyorsun. Kabul etmekten de ziyade...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok