Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Açım demek günahtır,
Nerede duyduğunuz şükran bayat ekmeğe?
Bilmiyor musunuz yaldızlı tabaklardaki pastalar,
Sadece büyük adamlara göre?
Yakışır mı gurur...
İnsan,
Yalnızlıkla harmanlanır.
Boşlukla yüzleşir
Ve
Gözyaşıyla kutsanırmış.
Ben yoruldum!
İnsan olmaya çalışmaktan...
Ben bir kuş olayım,
Gökyüzü ...
Gözleri, sözleriyle çelişmez bir efendi
Uyumaz geceleri, yeşillik tanrılı köyünde
Odasında çalar besteler, kül tablası dolu
Duman sarmış kafasını ve yaş d...
Ben güneşin yakalayamadığı şafak vaktiyim.
Karanlık olmadığı kadar aydınlık da değilim.
Yalancı mumundaki ışığın dahi kalmadığı,
Yıldızların bile gökyüzün...
Ecel yıldızlara takılıp tökezlesin
Tozunda azrail yürüsün
Celaliyle kalksın, üzerinde azimet
Ebdanı ardında sürüsün
Kandırırsa seni celbeden
Çamurlara g...
Büyüttüğüm çiçekleri yeni saksılara alıyor, ılık Akdeniz rüzgarının huzurunu ciğerlerime değil, iliklerime çekiyorum. Ruhumun her iki yanının iki şehirde mev...
Akmasaymış bazen zaman. Dursaymış bazı anlarda. Sen gülerken mesela. Şıklatsaydım parmağımı ve dünya dönmeyi bıraksaydı, güneş sadece seni ısıtsaydı; ama her...
Küçükken tilkili bir ceketim vardı
Ben büyüdüm ama onlar büyümedi
Yine de hep yanımda oldular
Zaman zaman kuyrukları birbirine dolanırdı
Bazense kusursuz...
Hikaye
Onu ilk gördüğümde gülüyordu, hem de hiç ölmeyecek gibi büyük gülüyordu. Rüzgar sarı saçlarının ucunu dudaklarının kenarına itiyordu.
Parmaklarıyla ...
Hayal ederdi gökyüzünün maviliğini ve denizin dalgalarını .Düşünceli ama kendi içine dönüktü Pedro. Yağmur yağdığında çatlakları olan çatı katındaki evinden ...
Ben sizin için neyim?
Alın, vurun prangaları bileklerime,
Vurun yalanları yüzüme yüzüme,
Vurun prangaları ruhuma.
Ben buyum,
Bedenine sıkışmış bir parça...
“Uzun zamandır yazmaya başlamamamın sebebi kötü yazmaktan korkuyor olduğumdur. En azından bir şeyler yazabilme ihtimalini kafamda tutarak az da olsa umutlu k...
güzel şarkılar hep geç keşfedilir
ya da keşfedilmesinden midir hep geç gibi gelir
yani geç dediysem okunmamış Shakespeare gibidir.
eh yani "dü" notasını b...
Bir, iki ve üç!
Kapıyı açtı, sola bakmadan oradaki karaltıyı aradı. Emin olamadı. Kulak kesildi. İnce uzun parmakları bilgisayarın tuşlarına dokundukça çıka...
Beli kambur bir sandalyede boşalttım ceplerimi,
Eski nesil bir bilet buldum kenarda
Bir dönüş biletiydi bu,
Esamesi okunmamış, iki satır belemişim ardına,...
On Dakika.
Çay demliyorum. Çaydanlıktaki kaynar suyu demliğe dökerken ortaya çıkan duman yüzümü geceden çiselenmiş yapraklara döndürüyor. Demliği yavaş yava...
Çocuktum.
Birkaç mahalle ötesi bana huduttu.
Büyüdüm.
Ayaklarım, yürüyebildiğince yol tuttu.
Maceradan maceraya koşan Macellan'dım.
Olduğum yerde dönüp ...
selamlar,
bir dizi seslendirdiğim şiirleri podcast haliyle spotify’da bulabilirsiniz.
umarım bu hoşunuza gider.
eksikliğini hissettiğiniz şiirleri yor...
(2. Bölüm)
Ara sokaklar kaçış için biçilmiş kaftan, benim mermiden hızlı olmam gerek. K-2000 Mega 15+1 şarjör mermi kapasitesi var.
Beni kovalayan kişinin ...
Ruhum ele geçiyor bedenimi
Hissizleşiyorum
Yavaş yavaş yok ediyor beni düşünemiyorum
Duvarlar örüyor göremiyorum
Görmem gerekeni
Ve kör ediyor beni
Bağ...
İnanmak mı? İnandığım şeylerin kayboluşunu tren camından izler gibiyim. 14' sonbaharıydı, Dosto'yu okuduğumda. O gün toprak attım mutluluğun üstüne. İnanmazs...
1950 yılının sonlarına doğru, sonbahar mevsiminin ekim ayında, bir şehrin dar sokağı fazlasıyla sakindi. Kaldırım taşları üzerine yağan yağmurun şırıltılı se...
Bir ışık kapanırken boş odalarda sesi nasıl yayılır fark ettin mi? Öyle yayılıyoruz bazen. Bilmeden etmeden dört tarafını sarıyoruz dünyanın, dünyamızın. Sev...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok