Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir yazıya nasıl başlanır? Bilen varsa emin olsun, ben de biliyorum ama bu gün başlangıçların başını unuttum. Bir hipotez vardı, bir yolu bitirmek için onun ...
Herkesin babası vardı, bizim amcamız vardı.
Benim amcam hamallık işinde çalışıyordu, hamallıktan kazandığı parayı da bize veriyordu.
Her okul çıkışı bizi k...
eski bir siyah beyaz fotoğrafta
gülümsüyorsun sadece bilmeden
yüzyılın acısını çekmeden
daha kendini öldürmeden
eski bir siyah beyaz fotoğraf
işte sende...
Lemi öldü bak ciğerim, öldü sana diyorum!
Lemi severdi, evet severdi; seni, gözlerini, saçlarını... Sen yoktun o sıra bilmezsin, kim bilir neredeydin ve hal...
sen uyurken aldığın lütufla tanrıdan
ben her gece cehennemlerinde uğraşıyorum.
gözlerim kapalı yazarken bunları
senin hayalini kuruyorum.
insan neden sev...
İlk önce gözlerini çizdi. Hep öyle yapardı zaten. İri ve yeşil gözler. Bu seferki oldukça genç, diye düşündü. Göz altlarındaki morluklar onun hastalık nedeni...
Gittiğin yerde daha mutlu olduğuna eminim. Kardeşlerinle hasret gideriyorsundur şimdi.
Seni bu dünyada çok üzdüler, orada üzemeyecekler. Sen, dünyanın bunc...
Çatırdayan odunlar yavaş yavaş alevlere teslim oluyordu. Soğuk bir rüzgar vardı dışarıda. Hava insanın vücudunu, düşünceler ruhunu üşütüyordu. Nice zamandır ...
Kurtar beni bu aşkın kederinden, diyor şarkıda. Kurtar beni seninle gelişigüzel başlayan sohbetlerin izlerinden. Kurtar beni senli şarkılardan, şiirlerden, d...
Her gece ölüm gelir
Zifiri karanlığa, düğüne
Hatırlatır kendini
Bazen ufak bir nefesle
Ateş basar bedeni
Ölüm korkutamaz bedeni
Ruh diz üstü selamlarke...
Yetmiyor bu pazar sabahları bana.
Sen geliyorsun çay içmeye
Bir bardak, bir bardak derken
Ocakta demlik tükeniyor.
Sonra kitapları koltuk altında
Dostoy...
Yine bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyordu sabah erkenden. Hızlıca valizini toplarken bir yandan da hızlı ısırıklar alıyordu poğaçadan. Masası her zamanki gib...
Henüz ateşlenmiş silahın namlusunun sıcaklığını şakaklarında hissederken kendisinden önce kurban edilmişlerin kanındaki yansımada gördüğü, pişmanlıktan başka...
Çok küçükken öldüm
Cesedimi bedenimde gizledi Tanrı
İçimde bir ceset taşıdım yıllarca
Küçüktüm, yüküm ağırdı,
Dizlerim kırıldı.
Kırk kez düştüm dünyanın...
işte taşıyor!
türümüzün sonunu
lanetimizi getiriyor bize.
sonumuzu hazırlıyor elleriyle
ışıksız gecelerle yüzleşmekle lanetlenmişiz.
bu noktadan sonra g...
Ölümün bir rengi var,
Fani bedenimde şeffaf bir iz bırakan
Annemin gençlik fotoğrafından elime akan
Ve hasret kokan
Gezdiriyorum elimi zihnimin kirl...
Acı. Çiseleyen yağmur. Acı. Çamurda çıkan ayak sesi. Acı. Yanından geçen kadından gelen sigara ve ağır parfüm kokusu.
Birkaç bin adımdan sonra kalenin tepes...
Hatırlayamıyorum anılarımı, çocukken nasıldım,
Nasıl konuşurdum, nasıl yürürdüm,
Nasıl severdim güzel insanları,
İlk ne zaman ağladım, ne zaman sigaraya ...
Ölüm kol gezerken
Sokağın ortasında
Dönemeçte
Kavşakta
Uyurken
Gözlerini kaparken
Yürürken
Dururken
Gökyüzünü seyrederken
Nasıl ciddiye alabilirim
...
En sevdiğim insanın çürümeye başlamış bedeni karşımdaydı. Bir hafta, bir ay, bir yıl sonra toprak altında böcekler vücudunu yiyip bitirecekti. Kendime baktım...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok