Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yazmaktan bıktım. Kendimi kendime anlatmaktan, anlattığımı anlamamaktan bıktım. Yönümü nereye dönsem kendime çarpıyorum ve cezam, iç huzursuzluğum. Başucumda...
Senin için güzel olduğunu düşündüğün bir müzik duyduğunda nasıl ki mutlu oluyor ve içinden dans etmek geliyorsa; aynı şekilde melankolik, karamsar bir müzik ...
Yüreğimin tam ortasında peyda olan ve her saat başı biraz daha boy atarak büyüyen bir huzursuzluk işgal etti hayatımı. Kesintisiz uykulara hasretim sen gitti...
Gök ve yüzü… Aslında arkasını göremediğimiz için mi denmiştir yüzü diye? Arkasını görsek o gökyüzünün... Karanlığından korkar mıydık acaba? Mavisi dağılsa te...
Aslına bakarsanız bir günlüğüm yok. Duygularımı sürekli olarak aktarmayı ya da tutmayı da beceremem zaten. Ama üstüme sinen olumsuzlukları atmanın en iyi yol...
Çok teşekkürler, bütün incilerimi döktün. Zaten küçücüklerdi, zaten her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Toplayacak gücümün olmadığını bile bile. Bile isteye. Bi...
Soğan doğrarken hayatı sorguladığım klasik günlerden biri... Hayat ne kadar karmaşık.
Anneme seslendim, "soğan gözümü yakıyor, doğrayamıyorum". Tek gözümü k...
Hayatıma giren her insanın beni yakışını izledim. İzin vermek istemedim ama izin vermek istemezken öldüm.
Çabaladım, dirildim ve yeniden tekrar tekrar öldü...
Artık üzülemiyorum, eskiden canımı acıtan şeyler şimdi rüzgar yeli gibi içimi anlık ürpertmenin ötesine geçemiyor. Uğruna geceleri uykuya kör olduğum acıları...
Yalnızlığın kolları çekiyor beni kendisine. Ne yapacağımı bilmeden istemsizce gidiyor ayaklarım onun istediği gibi.
Ne olacak sahi? Ne değişecek şimdi? Nele...
Ah bu isyan.
Mecalimi yok ki anlayan,
Vardır, içimde yanan.
Nerdeyim ben şimdi ne yapıyorum,
kimim ben, kim bu yanan.
Kimdir yakan?
Yanmalar, yakanlar...
Sevgili günlük, bugün biraz öfkeliyim. Öyle özel bir durum yok merak etme. Her zamanki şeyler. Her gün aynı şeylere öfkelenmek beni daha da kötü yapıyor. Hay...
İçimdeki yangının ateşi nasıl söner?
Ah ben yazmayı severdim.
Deli gibi saatlerce kafamın içinde yazardım.
Lâkin şimdi tek kelime etmenin işkencesini çeki...
Sana sesimi duyurmanın imkansız olduğu bir zamanda seslenmek, olasılıksız bir isteği gün yüzüne çıkarmaktan farksız şimdi. Ben hiç dinlenmeyeceğimi bildiğim ...
On dokuz senedir dünyada şu aciz bedenim, ruhumsa yetmişlerinde inzivaya çekilmiş evrenin bir köşesinde.
Son birkaç senedir hayatımı kendi düşüncelerim, em...
Sanki ne gidecek ne de kalacak yerim yokmuş gibi. Kim olduğumu şaşırıyorum sürekli. Yıllar önce kendime yazdığım bir mektupla tanıştım kendimle. O yılların d...
Saatlerce sustum tek kelime etmeden, ağzımı açsam kelimeler dilimi parçalamadan ulaşamayacaktı kulaklarına. İçimde biriktirdiğim bunca hınç, bunca öfke dilim...
Merhaba. Günlüğü bazen dostum gibi göremiyorum. Bazen benim düşmanım gibi. Kendimden başka her şeyden bahsettiğim bir düşman. Bazen ise bir kuyu. İçinden su ...
Ellerim titredi. Hayatım boyunca binlerce kez yapmıştım oysaki; markete girip istediklerimi alır, kredi kartımı hiç düşünmeden kasiyere uzatır, insan kalabal...
Durup düşündüğüm zaman ne kadar hata yaptığımın farkına varıyorum. Meğer ben hep beni en çok sevenden kaçmışım. Ben nasıl sevilinir bilmediğimden ağır gelmiş...
Geceler yoruyor sanki. Bazı geceler mi yoksa çoğu geceler mi? Çok olan geceler ağır basıyorsa kötü, aslında değilse de kötü. Saplantılı insanlarız belki de. ...
Bu yazı yayımlandığında aynı hislerde olur muyum bilmem. Saat yarımı geçti biraz. Ama ben geçebildim mi buna emin değilim. Sahi ben nerede kaldım? Geriye doğ...
İçimde koca bir ağrılık var. Tam göğsümde, birilerine anlattığım zaman ya boş ver ya da bir şey olmaz gibi cümleler duyuyorum. Tutunmak istiyorum bir şeylere...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok