Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gizon köyünde yine sıradan bir sabahtı. Köylüler rutin işlerine başlamış, kimisi odun kırıyor, kimisi tarlada mahsulleri ile ilgileniyor, kimisi ise tavernad...
Hatırlasana, babam armut ağaçlarına bakmaya dağın tepelerine çıkardı, babannem dışarda zararlı otları yolardı. Hani biz seninle Ege'nin karnını doyururduk, a...
Hasan amca, üniversite hayatımın Avcı Hasan’ı. İçinde bir heykeltıraş, bir doktor, bir Hasan amca bulunan üç güzeller grubu… Canım sıkkın olduğunda evime on ...
Her şeyi bırakıp gitmek istiyorsun ama bir yanın hep burada. Cesaret edemiyorsun ayrılığa. Tam manasıyla ait değilsin hiçbir yere. Bir kulbu kırık bumerang g...
Bayan Paulo, sandalyesini oturduğu balkondaki masaya yaklaştırdı. İşe gitmediği bu günlerde hep yapmak istediği bir hayali gerçekleştirmek istiyordu: Bir hik...
“Ama her şeye rağmen bütün canlılar ikinci bir fırsatı mutlaka hak eder.” diye sürdürdü sözlerini. Yatağın üzerindeki kumları toplayıp çiçeği sağlam yerinden...
İleriyi düşünüyorum, dedi. Bununla ilgili kötü bir senaryo yazacağım, diye ekledi. Konuşmasına devam etsin diye bekledim. Bir süre durdu, sigarasını yaktı, d...
Hava iyice kararmaya başlamışken az ötedeki meyhane de iyiden iyiye dolmuştu. En son gelen kalabalık grup da kendilerine rezerve edilen masaya oturdu ve birb...
''...Özgürlük işareti yaparken iki parmağının arasına sigara sıkıştırmışlar, yaptığı hareketi kimse anlamadığı için dudaklarının arasına sıkıştırıyor bu defa...
Kumandaya bas, arkana yaslan. Otomatik pilot devrede.
Koltuğa oturdu, kumandaya bastı. Televizyonun açılması yaklaşık on saniye sürdü. Eskiden televizyonlar...
Otobüsün hareket saati gelmişti. Her gelene "Buyurun, yolculuk nereye?" diye soran bilet satıcıları, şehrin bütün günahını emerek simsiyah olmuş karolar, her...
Acedia, öğle sıcağına temas eden saatlerde uyandı. Yeşil tonların haykırdığı çayırın gürültüsünü evine doldurmak için nazikçe penceresini açtı. Bir körü bile...
Hayat avuçlarımda bir suydu, parmaklarım sımsıkı kapalı. Neden yaptığımı hiç düşünmedim. Tutunuyorum, oysa yarınlar alacalı. O kadar kenetlenmiş ki parmaklar...
Küçüklüğümden beri severim trenleri. Gara koşa koşa giderdim hafta sonları, sırf kalkış anını izlemek için. İnsanları izlerdim; kimisinde yetişme telaşı, kim...
Bölüm 5:
Kadının inip kalkan boynundan ara sıra perdeden sızan ışık görünüyordu. Alışık olmadığı bir kokuydu bu; gözleri yarı aralık mırıldandı kadın, anlam...
“Bu sabah yine saatinde uyanamadım. Artık iyiden iyiye kızıyorum kendime. Madem bu yola çıktım artık bazı şeyleri oturtmam lazım ama bakıyorum bende öyle bir...
Bir kutsallık değil de derin bir his, pek kıymetli bir resim; yeri başka hiçbir olgu, varlık ile dolmayacak bir kelime denebilirdi buna.Aklımı karıştıran büt...
İki elini de tam yüzünün karşısına getirmiş, dikkatle izliyordu. Yaşlandığını bu kez baktığı aynalardan değil, ellerinde oluşan yeni izlerden fark etmişti. N...
sırbistan'ın ne bileyim ben yollarından birindeyiz. onun elleri büyük ve ben saçlarımı bir iki gündür geciktiriyorum. orospu kardeşimin yere düşürdüğü bilmem...
Yalnızdım, yalnızdın, karşılaştık.
Artık yalnızız.
Burnuma metro kokusu doldu. Islak paslı demir, plastik, gaz, rutubet karışımı bir koku. Kartımı t...
Sessizlik… Karşında oturduğumda ilk düşündüğüm şey bu oldu. Şarkı söylediğin zamanlar düştü zihnime ilk, sonra kahkahaların yankılandı. Her gece bana anlattı...
“dünya sarsılıyor. dünya sarsılıyor. dünya döne döne sarsılıyor, üç yüz altmış beşinci günün ardını üç yüz altmış altıncı gün takip etmiyor. başa dönüyoruz, ...
neden sonra tarifsiz bir çığlığa boğulmuştu. siktir lan dedim, böyle edebiyat mı olur! gözümü ayırdım kitaptan, adamı kesmeye başladım aynadan. asansörde iki...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok