Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
288 diye var gücüyle bağırdı bir ses. Gözleriyle sesin sahibini aradı bir süre Rıfat. Nihayet muvaffak oldu. Umduğunu bulamayan arayışlarına bir yenisini dah...
Sayfa: 80
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tür: Dünya Klasikleri, Öykü
Yayınevi: Varlık Yayınları
Konu
Nietzsche'nin "hayatta bir şey öğrendiğim tek filozof" s...
Yağmur yağıyor. Yağsın. Senin bu her şeyi kabul eden yönüne bayılıyorum Olvido. “İçim yanıyor.” demeye korkuyorum. “Yansın.” diyeceksin çünkü. Acıyı kutsal g...
Kapıdan içeriye girdi ve yerle bir olmuş evi incelemeye başladı. Masa, sandalye hepsi bir tarafa fırlatılmıştı; evin içerisinde sanki bir savaş dönmüştü. Eld...
Gece geç saatler... Güvenlik olarak görev yaptığım kulübeden eve dönüş için yola çıktım. Saat dörtte vardiya değişimi var. İş yerimle evimin arası yaklaşık i...
Üzerimdekilere son kez göz gezdirdiğimde kendimden memnundum. Giydiğim siyahlar tam olarak beni yansıtıyordu. Siyah boğazlı kazağım pantolonuma öylesine sıkı...
Gazetelerde manşet:
“Halkımız PSR (Paramla Sağlığım Rayında) testine yoğun ilgisinin neticesinde, her hastanenin sağlık ocaklarının etrafı kuyruklarla hınca...
Geçenlerde sabah erkenden kalktım. Yapacak bir iş güç olmayınca sabahın köründe kalkmak anlamsız gibi görünüyor. Ne yapacağımı hiç düşünmeden doğru lavaboya ...
1. BÖLÜM
Adam istemeyerek de olsa giyinmek üzere odasına çıkmak için elindeki gazeteyi bırakıp ağır adımlarla...
''Tatlım şu kapıyı yağlayıver hayatım y...
ee, anlat, dedim.
ne anlatabilirdi ki? anlatacakları yüzünden okunuyor, ağzından çıkacak her kelime ömründen bir gün çalacakmış korkusuyla susuyordu. uzun ...
Kızılcık şerbeti ne zaman içildi bilemiyorum ama Golgotha kan kusalı çok oldu
Kaşlar ne zaman çatık bir hizaya girişti bilemiyorum ama bu çizgiler alnıma de...
parmak boğumları beyazlayana kadar elindeki kalemi sıktı. vücudunu büküp omuzlarını içe topladı ve masaya yaklaştı. sayfaları delip tonlarca sayıyı peş peşe ...
Ne zaman bir öykü yazsam bir adam hep bir yere gidiyor. Buradayım diye sızlanıyor sonra. Görülmek, bilinmek, kavuşmak istiyor. Kimse duymuyor sesini. Bir yan...
Geçtiğimiz haftalarda çıkan yeni romanı “Fink” ile bir kez daha çok satan yazarlar arasına giren Murat Menteş, 15 Aralık Pazar günü saat 15.00’da Beyoğlu, Me...
Metis Yayınları, Murathan Mungan'ın otuz yazardan seçtiği otuz öyküden oluşan "Erkekler Yalnızlıklar" adlı kitabı 10 Aralık Cuma günü yayımlayacağını duyurdu...
Rogor: Efendim müsaitseniz size bazı sorularım olacaktı.
Efendi: Elbette, sor bakalım aklındakileri.
Rogor: Neden katil oldunuz?
Efendi: Anlattım ya Rogor...
Luna Yayınları 5. yılını öykü ve küçürek öykü yarışması ile kutluyor.
Yarışma Konusu: Serbest
Yarışma Ödülleri: İlk üçe giren ve mansiyon ödülü alan öyküle...
I: TAKINTI
— Her insanın birtakım takıntıları vardır. Bu takıntıları fark edenler takıntıların çocukça, abartılmış bir eylemden ibaret olduğunu sanır ama ta...
Öğle olmuş, batıya bakan evin pencerelerinden yakıcı yaz sıcağı evin içine dolmaya başlamıştı. Evin günlük rutinini her zamanki gibi yerine getirmiş; evi top...
“Huuooopp! Şükrü dayı çocuklara benden çay ver, sen de gel sonra, otur yanıma. Nasıl öldüğümü anlatacağım size.
Sıradan bir gündü. Her şey son derece normal...
Seni yaşadığım bu hayata yakıştıramadığımı fark ediyorum. Bugün bana gelmek istesen bile, gel diyemem sana biliyorum. Buna rağmen seni sevmekten vazgeçmek gi...
Elindeki yıpranmış sepeti kucağına alarak dev çınar ağacının gölgesinde bekleyen Salih'in, güneşin nefes almayı zorlaştıran sıcaklığından ve gölgedeyken esen...
Bugün bende bir değişiklik yapmayan monoton hayatımda bir gün daha bitmek üzere. Üzerime doğan güneş, dünyamı ısıtırken yüreğimi ısıtmayanları kendim ısıtmam...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok