Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Çok uzunca zamandan beridir gördüğüm rüyaları, küçük bir olay örgüsü varsa eğer yazıya döküyorum. Ve de uzunca bir zamandır çaresizliğin eşiğinde mekik dokuy...
Uyudum ve uyandım. Uyudum ve uyandım. Uyudum ve uyandım...
Ne uyanma ama? Sırtımı sertleştiriyor bu yatağın yaysızlığı. Sertliği, yaysızlığından mıdır sahid...
Sana neler söyleyeceğimi bilmiyorum. Ne derim, nasıl anlatırım inan çok zor. Pişmanlıklarımı mı söylesem, mahcubiyetimi mi? Fedakarlıklarından mı bahsetsem, ...
Her gün "bir gün kitap yazacağım" diye geçiriyorum içimden. Düşünsenize bir kitabınız var. Kapakta isminiz yazıyor sizin istediğiniz bir tasarım ile. Bunun d...
''Günler gecelere dönüştü, geceler güne. Gece ve gündüz gri bir hiçliğe bürünüyor, ve hiçbir düşünce yok burada. Her geçen dakikadan sonra gelen korku var sa...
Mum gibi yüreği vardı.Şiir yakardı kalbinin şamdanında. Bundandı, yaşamayı unuturdu çoğu zaman.Ona rastladığımda kağıdını bulamamıştı dünyada. Tenimi koydum ...
Dilerim yıllar sonra kendimle başbaşa kalıp harika bir şarkı eşliğinde yanımdaki kediyi içime sokarak severken aklımın bir köşesi hala sende ve hala dayanılm...
Yalan söylemeye henüz üç yaşında alıştırdılar beni; anneni mi yoksa babanı mı daha çok seviyorsun sorusuyla.
Yalanlar yanlışlara gebe kalırmış. İlk yanlışın...
“söz ucuzdur.” lafı bırak! Kendini, düşüncelerini hayata geçirmeye ada! Zaman geçiyor, gününü anlamlandır.
Üretken olan ve yapışkan olmayan arkadaşlar edin....
Yaş yirmi. Denizler benimle, ormanlar benimle, çiçekler, doğa, birkaç arkadaş; biliyorum Tanrı da benimle. Ama onlar... Yoklar. O kadar çoğuz ama bir o kadar...
Varoluşsal sancılar ve yokluğun. Olmuyor böyle ayrı gayrı, hepsini geçtim de düşünmeden hiç olmuyor. Acaba düşünüp hayatı, güzellikleri mı kaçırıyoruz, yoksa...
Duymak istediklerimiz söylendiğinde kabaran göğüsümüz bir yanılsamadır.
Attığın adımın hangi ayağınla başlaması gerektiğinin eleştirel bir dille aktarılması...
Tellerin göğe battığı bir bulutun alçalışıyım. Ellerini arıyorum tutunmak için. Hiç uzanamadığım ellerini. Boynumun sıcaklığını bilmeden oraya değmeden beni ...
Küçüktüm o zamanlar, altı bilemedin yedi yaşındaydım.
Tepeden vurdu mu güneş, bahçeye koşardım. Elinde bahçe hortumuyla sulamaya başlardı babam çiçeklerini....
sokaklarda yürüyordum, yanımdan insanlar geçiyordu. birkaç kadınla tebessüm karşılaştırıp birkaç insana yol veriyordum. eve geldiğimde annemin sıcak yanaklar...
Saç gibi uzanan sarı lambaların altında ve zihnimde kargaşaya sebep olan gürültülerin arasında, bir ambulans sireni gibi hep aynı ama farklı hissettiren, old...
Sevgili Tayfur,
Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor. İçime, hatta dışıma kapandım.
Küsmek gibi bir şey bu. Bi...
Bedenim yorgun. Ruhum apayrı bir yorgunluk içerisinde. Hayatımı belli bir düzene oturtmak ihtiyacı hissediyorum. Yorulduğumu söylüyorum her seferinde fakat ç...
Ruhumun derinliklerinde kaybolan bir uçurtma misali, hayranlıkla seyrediyorum olanları.
Dahası mı, özgürlüğe bırakılan bir kuşun heyecanla kanat çırpması gi...
Normalde günlük tutmam. Hiç de tutmadım şimdiye kadar. Bir iki kez denedim. Paragraf sonu gelmeden bıraktım. Şimdi düşünüyorum da tutsaymışım ne güzel olurmu...
Merhaba.
Büyük bir hengameden çıktım ve metro bekliyorum.
Burası daha kalabalık, ama ben yine yalnızım.
Ben tek başıma da olsam, sevdiğim insanlarla...
Bu hayat benim burnumdan geldi. Gelir tabii, b*k gibi bir şey hayat. Burnumdan da gelir...
Küçükken bu deyimi iyi bir şey, olumlu bir şey sanırdım. Niyeyse ...
22 Nisan 2020, akşam sekiz buçuk.
Bugün kafa tatilimin son günü ama tabii artıkhayatın akıcılığını arttırmak için kendimi kırbaçlayarak daha iyi ve daha don...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok