Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İçeriye kapının ağır gıcırtısıyla giriş yaptı yaşlı adam. Yüzünde anlamsız bir ifade vardı. Bir Klasik Çağ heykelini çağrıştırıyordu surat ifadesi. Donuk ve ...
Sizin için pencereme geçtim yine, duman soluyan bu şehri seyrediyorum. Ben de çok gecikmedim, kül tablamı falan kaptım hemen. Ama bu sefer birer kalem kağıt ...
—Bu ikisi var, önemli.
Tükendim artık. Nefes alamıyorum.
—Bir de bunlar, ihtar çekenler.
Biliyorum, kötülüğüne yapmıyor. Yardımcı olmak tek niyeti, bana d...
Her şeyini kaybetmenin şokunu yaşıyordu. Ne olup bittiğini henüz idrak edememişti. Hava ölümcül soğuk. Esen rüzgar körfezin tüm soğunu taşıyor, soğuk ta kemi...
Günün yitirilmiş sureti caddelere aksediyor, yorgunluktan peydahlanan bıkkın bir his, adımları hızlandırarak insan selini caddeden akıtıyordu. Gün geceye çal...
Bir kolunu motorunun arkasında bulunan kocaman kutuya koymuş, sigarasını tüttüren T'nin yanına yanaştı adam.
T, düşünceliydi. Bir yerlere dikmişti gözlerini...
Zor kararlar verirken kış daha bir kış, ot daha bir ot ve ova daha bir ova oluyordu. Otla ovanın rengi daha da yeşile doğru, kışsa griden siyaha soğuyup yaln...
Suat’ın sayabildiği kadarıyla 21 masa vardı bu parkta. Diğer parklara nazaran büyük fakat çalışanı azdı. Genç, güzel ve kendinden emin bir kadın parkın en ye...
"merhaba,
nasılsınız? keyfiniz yerinde mi? beni soracak olursanız teşekkürler, siz bunu okurken son derece iyi olacağımdan eminim. az önce namaz kıldım dört...
“Ağlamasana güzel yavrum. Ağlama canım evladım.’’
Ölüm kalanı yakar derler, öyle değilmiş. Bitap düştüm. Üzülmekten, sevdiğim herkesi üzülürken görmekten yo...
‘’Oğlum sen neye daldın öyle?’’
"Ha? Yok ya,’’ oturuşumu düzelttim. Herkes bana bakıyordu. ‘’Öyle bir an aklıma bir şey geldi de.’’
‘’Resmen başka diyarlar...
Yoluna zor yürüyen yaşlı bir adamdı yargıç. Duvardaki “Adalet Bizim Tanrı’ya Özgü Bir Olgudur” yazısının tam ortasına denk gelen sandalyesine yavaş adımlarla...
Aynı şehirde olmamıza rağmen yaklaşık olarak bir aydır görüşmediğim Orhan’la buluşmuştuk. Ne olmuş sana öyle, ne olmuş bana böyle sorularının arasında konuda...
Sonunda anladılar bizi. Sonunda kadrimizi kıymetimizi bildiler. Sonunda oldu. En son meyhanede sızıyorduk Olvido. Ne oldu, nasıl oldu da bizi buraya getirdil...
Kamyondaki son un çuvalını görünce gözlerinin içi gülmeye başladı. Yaklaşık bir saattir altında ezildiği yüzlerce çuvalın sonuncusunu sırtına aldı. O son çuv...
Hep sonu düşünerek yaşamak ne iğrenç şey Olvido. Korkaklığımızı alnımıza yazalım, bize yaklaşmasınlar. Net olmadığımız için götümüz başımız oynadı, kaybetmem...
Eve geldiğimde dün gece sabaha kadar oturup düşündüğüm kâğıdı masamda unuttuğumu fark ettim. Tamamen unutmuştum aslında. O gelmiş miydi? Kim? Siz seçin onu d...
Dışarıda süzülerek yağan kar, yavaşça şehrin üzerini örtmeyi başarmıştı. Asfaltın üzerinde bir tane bile teker izi yoktu. Bu havada ve bu vakitte gönlünü hoş...
Bu yazımda ülkemizin Nobel Edebiyat Ödüllü yazarı Denizli Kumru’nun ünlü eseri “Sıradan Bir Kişinin Haftası” isimli kısa hikayesinden bahsedeceğim. 28 sayfal...
Sınavların bitmesiyle gelen rahatlık sonucunda dört arkadaş eşofmanlarını giymiş oturuyorlardı. Mevsimlerden ilkbahar olmasının da bu rahatlıkta etkisi vardı...
“Kötü kader diye bir şey yoktur;
21. yüzyıl vardır.
Ve bu yüzyıl yavrucuğum;
Bir kelebeği bile intihar ettirebilir.
[Jose Saramago]
Anonim Şirket, müşte...
Oturduğu deri koltukta sesler çıkararak dönüyor, arada bir de gülüyordu. Masada duran soğumuş kahveye göz attı. Sonra saatini kontrol etti. Bu gecenin çok sa...
288 diye var gücüyle bağırdı bir ses. Gözleriyle sesin sahibini aradı bir süre Rıfat. Nihayet muvaffak oldu. Umduğunu bulamayan arayışlarına bir yenisini dah...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok