Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Acı kesicileri damardan alırdı bağımlı
Bir, iki, üç ve bir tane daha
Dil kadar keskindi acısı ve
Söylenmemiş sözler kadar eski.
Koşturup duruyordu boş ko...
Bazı insanların söyleyebileceği o kadar şey varken susması...
Susarlar, susarlar çünkü anlayacak biri henüz çıkmamıştır karşılarına. Anlayacak kişiyi bulma...
Yine bir sonbahar akşamı, sararmış yaprakların ağaç gövdesinden çığlık çığlığa ayrılışı ile beraber ara sokağın birinde kalmış bir mekânda bir rakı masasında...
Günler süren bu mektuplaşmaların ardından bu mektubu yazıyor olmak öylesine üzüyor ki beni. Bu saatten sonra elinden bir şey gelmeyeceğini biliyor olmanın ve...
Sonra eski kırgınlıklarım geldi aklıma, karanlıkta bir sigara yaktım sessizce. Karanlıktan epeydir korkuyordum, belki içimdeki ışığı henüz keşfetmemiş olduğu...
İsminin harflerini birleştiremediğim bir masalın ortasında uyanıyorum. Çığlığımla bölünmüş bir kabustan sonra perdeleri güneş yüzüme vursun diye aralamak gib...
Ayaklarım artık bedenimi taşımıyor, ayağımdaki gençliğimden kalma postallar ağır geliyordu. Sırt ağrılarımdan dolayı artık uykumu alamıyordum. Hatta refleksl...
Yaşam nedir? Yemek, içmek, gezmek ve sevmekten mi ibarettir sadece? Yoksa bir kimlik arayışı mıdır? Bana göre yaşam, varoluşsal bir benliktir. Temel ihtiyaçl...
Bir yol vardı herkesin önünde dümdüz, sonsuzluğa uzanan bir yol.
Dümdüz yol, ilerilere gittikçe bir sürü yola ayrılıyordu. Ben o yolu dümdüz gittim sadece. ...
Sevgili Mert,
Bu kadar kısa zaman sonra senden yanıt gelmeden yeni bir mektup yazmayı düşünmesem de -açıkçası yeni bir mektup gelse de bu mektuplaşma işine ...
Küçükken oturduğum mahallede zihinsel engelli bir çocuk vardı. Yanlış hatırlamıyorsam epilepsiydi. Bazen hiç durmadan aynı kelimeleri söyler ve sonrasında ot...
Evet, ben daha çocuğum. Kısacık ömrüm, hayal edemeyeceklerimi yaşamakla doldu. Adımın bir önemi yok, yaşımın da öyle aslında. Ama yine de adımdan çok yaşım m...
Yaşamdan vazgeçiyorum ben,
En sevdiğim ve bana uğursuz gelen bir şarkının nakaratında.
Ölüm esnetiyor dudaklarımı, gözlerim kapalı.
Yirmilik diş ağrısı gi...
Tahammül edemiyorum. Hem de birçok şeye olmakla birlikte aslında çok az şeye. Tahammül sınırları aslında kendim gibi olmadığım zamanlarda ortaya çıkıyor. Han...
Yanında senin, susmak da mukaddestir sevgilim.
Yanında ve susmak…
Acı ile sevincin iç içeliği.
Yabanda yalnız savrulan bir yaprak gibi lal ve vurgun
Ses...
Yaşam, topyekün savaş açmışsa sana
Acılar bombardımanıyla çukurlar açılmışsa bedeninde
Sen, açılan her çukura bir zeytin fidanı dik.
Acısıyla kendisini ze...
Kapının açık olması rahatsız ediyor, yarı açık kapıları sevmiyorum. Bu karmaşa gözümü yoruyor, düzensizliği sevmiyorum düzeni de. Mutlu olmak istemedim bunun...
Hatırlar mısın Doktor, neye ihtiyacım olduğunu söylediğinde gülmüştüm. Hâlâ arada hatırlar, gülerim.
Duyuyor musun sesleri? Bak, dinle, bir şeyler anlatıyor...
"Yaşam ve ölüm... İkisi de gerçektir. Bizler dünyaya geldiğimizde önce yaşamı tanıdık. Merhaba dünya... Sonra bizlere ölümü öğrettiler. Ancak insan aynı anda...
Kabullenilmiş huzursuzluk var içimde
Ne çaresi var ne reçetesi
Her daim acı dilimde
Mesaim bitse geçer mi?
Mutsuzluktan kervanlar kurulu
En önde ben ve ...
Yanlış da olsa dönülemeyen yollar vardır
Engebeli, ıssız, sürekli ürperti uyandıran
Tarif edilemez ve anlatılamaz bu yollarda yaşananlar
Bir gün, bu yol ...
Kaçtığımız tüm sorunlar ilmik ilmik işliyor ruhumuza. Eflâtundan bir gökyüzü arşa çekiyor bizi usulca.
Karanlığa boyun eğmeyen bedenin, aslında simsiyah bir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok