Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
gece oluyor ve her şey güzelliğini yitiriyor
bazı geceler hayat kalbimde büyük yaralar açıyor
yaralarımı sarmıyorum çünkü görün istiyorum
her şey o kadar ...
Ölüm, sık sık hatırladığım bir olgu. Normalde bugün bu olgu hakkında yazacaktım. Her şeyin ne kadar değerli olduğundan falan bahsedecektim. Ölüm hakkında yaz...
Kendimizi fazla düşünüyoruz, sevgili okur. Arayıştayız devamlı. Mutluluğu sevişmekte ararız, parada ararız, popülerlikte, beğenilmekte, sevilmekte ararız.
O...
Kapı tıklandı. Sertçe. Daha öncelerde kapımın böyle bir muameleye maruz kaldığı olmamıştı. Şaşırdık. Karşılıklı. Kapı da, ben de…
Kötü alışkanlıklarımdan bi...
Dostoyevski’nin “Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.” cümlesinin bir türevi olarak ele alacağımız ‘yeni normal’ kavramı daha önce bilinmeyen bir durumun stan...
Alışıyorum artık bu yaban tada
Huzur ararken acı bir lavantada.
Kısır gece ve dolunay soğuk.
Buz tutmuş ellerimin kırışık çizgileri.
Hangi vuslata aitse ...
Yirmi küsur kitap, birkaç defter, pilleri bitmiş saatler, en az iki aydır içi boşaltılmamış termos, yarısı boş sigara paketi, yarısı dolu küllük, kilidinin n...
Kırık insanların hayalleri olmaz bana göre. Canımızın kırıklıkları boğazımızda birikmiş bizim. Defalarca yuttuğumuz, kursağımızda kalan, hayallerimizi kesip ...
Yanık naylon kokusu. Etrafımı kuşatan o tatsız, genzi yakan acımsı koku. Hiç duyumsadınız mı siz de? Sürekli bir naylon yanıyor, yakıyorlar. Hep bir tatsızlı...
Mektubu bitirdikten sonra kısa süreli şaşkınlık yaşadım. Hem mektupta anlatılanların duygusal yoğunluğundan hem de sondan üçüncü paragrafta yapılan yanlıştan...
Yıllar yine aynı şekilde akıp gitmesine rağmen bazen olduğu gibi o gün yavaşlamıştı zaman. Ama sadece şaşırtıcı olduğu için değil sona yaklaştığım için yavaş...
Günün yorgunluğuydu üzerindeki kıyafetleri ancak sadece ceketini çıkartmaya takati vardı. Ceketini çıkartıp kravatını gevşetti. Berjerine oturmak için yöneld...
Yazmak zorundaymış gibi oturdum bugün sarı örtülere bürünmüş masama, sırtımda bir sarı şal. Yaşamın sırrını sorgular gibi, son bakışlarımla bakıyor gibi bir ...
Mezarları boşalttık,
bütün ölüleri sırtladık ve kendimizle dolaştırmaya başladık.
Kimisi peygamberlerini sırtladı,
kimisi de atalarını.
Kamburumuzdaki bi...
Bu bir yardım çığlığıdır!
Her gece yastığını gözyaşlarıyla sulayan, gecenin sessizliğini hıçkırıklarıyla boğan adamın yardım çığlığı.
Bugün tam elli yaşıma...
Hayal ederdi gökyüzünün maviliğini ve denizin dalgalarını .Düşünceli ama kendi içine dönüktü Pedro. Yağmur yağdığında çatlakları olan çatı katındaki evinden ...
Yine ruhumun karanlıkları beni çağırıyor. Turgut Uyar'ın "Sevgim acıyor," dediği noktadayım. Tam da bu işte. Yaşam uzun, yaşam anlamlı. Sahi ya bir anlamı yo...
Her şeyde "ben" diyen insan bomboş bir çuvaldır. Çuvalın ağzı da sıkıca bağlıdır ki aman içeri "ben"den başka giren olmasın.
Hep onun dedikleri doğrudur. O ...
Yazar mutluydu ya da her zaman yaptığı gibi mutluluk taklidi yapıyordu. Taklitlerde başarıya ulaşmıştı. Hikayelerinde tanımıştı karakterleri. Ve onların yeri...
‘’Dünya üstünde yük hiç kaybolmaz. Sadece çöktüğü omuz yer değiştirir.’’
Rüyanın dışına bu cümle kapısından çıktım. Bu cümle kapısını sertçe çektim üzerime ...
“Son”... Ne çok kullanmışızdır bu kelimeyi hayatımız boyunca. Bazen dayanamayıp “Tamam bu sondu.” demişizdir, bazen de “Son muydu gerçekten?” diye soran tara...
İnsan dediğimiz canlı genellikle, oturmuş çizgisini nadiren kaybeden fakat doğru çizgiye ne zaman girerse anlamsız bir rahatsızlıkla karşılaşıp buna iştahsız...
Ölü suratımı kapatmaya çalışan tebessümüm. İçimin ceset kokusunu dindiren kelimelerim. Buram buram mezarlık kokan ruhumu örten bedenim. Kırk yıllık yorgunluğ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok