Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Suat’ın sayabildiği kadarıyla 21 masa vardı bu parkta. Diğer parklara nazaran büyük fakat çalışanı azdı. Genç, güzel ve kendinden emin bir kadın parkın en ye...
"merhaba,
nasılsınız? keyfiniz yerinde mi? beni soracak olursanız teşekkürler, siz bunu okurken son derece iyi olacağımdan eminim. az önce namaz kıldım dört...
‘’Oğlum sen neye daldın öyle?’’
"Ha? Yok ya,’’ oturuşumu düzelttim. Herkes bana bakıyordu. ‘’Öyle bir an aklıma bir şey geldi de.’’
‘’Resmen başka diyarlar...
Yoluna zor yürüyen yaşlı bir adamdı yargıç. Duvardaki “Adalet Bizim Tanrı’ya Özgü Bir Olgudur” yazısının tam ortasına denk gelen sandalyesine yavaş adımlarla...
Aynı şehirde olmamıza rağmen yaklaşık olarak bir aydır görüşmediğim Orhan’la buluşmuştuk. Ne olmuş sana öyle, ne olmuş bana böyle sorularının arasında konuda...
Kamyondaki son un çuvalını görünce gözlerinin içi gülmeye başladı. Yaklaşık bir saattir altında ezildiği yüzlerce çuvalın sonuncusunu sırtına aldı. O son çuv...
Hep sonu düşünerek yaşamak ne iğrenç şey Olvido. Korkaklığımızı alnımıza yazalım, bize yaklaşmasınlar. Net olmadığımız için götümüz başımız oynadı, kaybetmem...
Eve geldiğimde dün gece sabaha kadar oturup düşündüğüm kâğıdı masamda unuttuğumu fark ettim. Tamamen unutmuştum aslında. O gelmiş miydi? Kim? Siz seçin onu d...
Dışarıda süzülerek yağan kar, yavaşça şehrin üzerini örtmeyi başarmıştı. Asfaltın üzerinde bir tane bile teker izi yoktu. Bu havada ve bu vakitte gönlünü hoş...
Sınavların bitmesiyle gelen rahatlık sonucunda dört arkadaş eşofmanlarını giymiş oturuyorlardı. Mevsimlerden ilkbahar olmasının da bu rahatlıkta etkisi vardı...
“Kötü kader diye bir şey yoktur;
21. yüzyıl vardır.
Ve bu yüzyıl yavrucuğum;
Bir kelebeği bile intihar ettirebilir.
[Jose Saramago]
Anonim Şirket, müşte...
Oturduğu deri koltukta sesler çıkararak dönüyor, arada bir de gülüyordu. Masada duran soğumuş kahveye göz attı. Sonra saatini kontrol etti. Bu gecenin çok sa...
288 diye var gücüyle bağırdı bir ses. Gözleriyle sesin sahibini aradı bir süre Rıfat. Nihayet muvaffak oldu. Umduğunu bulamayan arayışlarına bir yenisini dah...
Sayfa: 80
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tür: Dünya Klasikleri, Öykü
Yayınevi: Varlık Yayınları
Konu
Nietzsche'nin "hayatta bir şey öğrendiğim tek filozof" s...
Yağmur yağıyor. Yağsın. Senin bu her şeyi kabul eden yönüne bayılıyorum Olvido. “İçim yanıyor.” demeye korkuyorum. “Yansın.” diyeceksin çünkü. Acıyı kutsal g...
Kapıdan içeriye girdi ve yerle bir olmuş evi incelemeye başladı. Masa, sandalye hepsi bir tarafa fırlatılmıştı; evin içerisinde sanki bir savaş dönmüştü. Eld...
Gece geç saatler... Güvenlik olarak görev yaptığım kulübeden eve dönüş için yola çıktım. Saat dörtte vardiya değişimi var. İş yerimle evimin arası yaklaşık i...
Üzerimdekilere son kez göz gezdirdiğimde kendimden memnundum. Giydiğim siyahlar tam olarak beni yansıtıyordu. Siyah boğazlı kazağım pantolonuma öylesine sıkı...
Gazetelerde manşet:
“Halkımız PSR (Paramla Sağlığım Rayında) testine yoğun ilgisinin neticesinde, her hastanenin sağlık ocaklarının etrafı kuyruklarla hınca...
Geçenlerde sabah erkenden kalktım. Yapacak bir iş güç olmayınca sabahın köründe kalkmak anlamsız gibi görünüyor. Ne yapacağımı hiç düşünmeden doğru lavaboya ...
1. BÖLÜM
Adam istemeyerek de olsa giyinmek üzere odasına çıkmak için elindeki gazeteyi bırakıp ağır adımlarla...
''Tatlım şu kapıyı yağlayıver hayatım y...
ee, anlat, dedim.
ne anlatabilirdi ki? anlatacakları yüzünden okunuyor, ağzından çıkacak her kelime ömründen bir gün çalacakmış korkusuyla susuyordu. uzun ...
parmak boğumları beyazlayana kadar elindeki kalemi sıktı. vücudunu büküp omuzlarını içe topladı ve masaya yaklaştı. sayfaları delip tonlarca sayıyı peş peşe ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok