Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Hayır, itidal
Ben bir gerçek biliyorum.
Yağmurun çamur ettiği damlardan iğne yaprakların zeminde kızardığı ormanlara
Yerden mesela göğe
Belki alnıma vuru...
Her insan gidişinde aslında bize birtakım şeyler bırakır.
Kimisi öfke, kimi pişmanlık, kimisi vicdan, kimisi acı, kimi ise sevgi.
Aslında her giden bir şey...
sizin içinizde yanan tin
benim içime çektiğim ru!
ölüm kokuyorum
sığabildinizse ne hoş
ben bu kadraja
yalnızca yumrukla girerdim
topraktan çekilmiş ...
Sen diyorum, bana bu kadar yakın hissettiriyorken niye uzaktasın?
Gözlerin gözlerime değdiği en son andan bu yana tam 361 gün geçti. Bana bir yabancıymışım ...
Bu mağara çok karanlık
Zifiri karanlıktan kediler bile korkar
Zift gibi düşüncelerden ben korkarım
Zehir gibi kötülükten kimse neden korkmaz?
Platon’u...
Sayın Hocam,
Elektronik posta aracılığıyla gelen yardım talebine istinaden o anki rahatsızlığım nedeniyle -artık mide ağrılarımdan kimseye söz etmeyeceğime ...
İyi ki doğmuşsun ve iyi ki de varsın, ama bu yanımda olmayışını affettirmiyor. Hatırla. Sağlıcakla kalıyorsan, kalbin kim için olursa olsun bir şekilde atıyo...
Seni tanıyorum.
Bir kuyunun güneşi gören yerinden dünya
Anlamak nedir bilmeyi erteleyerek bir yandan
Uyanmıştın bana sorsalar
Bana sorsalar ele verirdim ...
gelmeyecek telefonu beklemenin hikayesi
duyulmayan duanın kayıp tanrısı
tanrısını kaybedenin hikayesi
uzun soluklu bir ölümün
kısa süren yaşamın
toprağı...
Bir gün güneşin koynuna evladıymışım gibi sokulup yüreğimi ısıtırken kar beyaz bir sayfa ulaştı ellerime. Açıp bakınca büyüklerimin ağzından duyduğum askerli...
Ne zaman varlığı, oluşu sorgulamaya koyulsam Picasso'nun "Sanat nedir?" sorusuna verdiği "Sanat ne değildir ki?" cevabını daha derinden kavrıyorum. Sanat, yo...
Kimsenin bilmediği bir şey biliyorduk.
Birbirimizden bile saklıyorduk bu sırrı,
İşte biz, bir şey bulmuştuk seninle,
Ulu orta değil, çok tenha bir yerde.
...
Üçüncü sınıf bir dinlenme tesisi ayazındayım. Bayat çay ve her seferinde bitecek hesabını yaptığım sigara eşliğinde gideceğim yerin de çare olmayacağını düşü...
Suyu kaşlarından daha ahvec kılan
Takvid benim günahım değil,
Başını okşayacaksan bir yılanın,
Dişlerinin arasından çıkan dildeki tebezzüd,
İşte beni sen...
bir süredir bilincim kapalı yaşıyorum
annem bana saksı biçiyor
çiçek
diye
erteliyorum yağmurun hüzünle bağını
yastığımın altına sakladığım mevsimli...
Kemal Bilbaşar’ın romanı Denizin Çağırışı, Albert Camus’nün Yabancı’sından bir yıl önce yazılmış, Türk edebiyatında “yabancılaşma” konusunu ilk işleyen eser ...
babam sağ olsa
sol tarafından kalkardı bu sabah.
ağzını yel almış annemin,
kuru bir gürültüyle uyandı.
içine çektiği hava öksürürken, öleceğini bile bile...
Ne o gün ne de o günden sonra doğru düzgün uyku uyuyamadım. Her gece aynı şeyler tekrar ediyordu. Yatağıma uzandığım zaman düşüncelerin hışmına uğruyordum sa...
Onlarca duygudan sürgün edilmiş bir insan hayal edin. Mavi gökyüzünün uzandığı her yerden, her kaldırıma mülteci bir insan. Ardından yeniden dikilen ve yenid...
Allah'a,
Peygamber olmasam da diyordum
Allah'ım hicret, evvela hicret, ille hicret.
İnanmazsan bak şecereme,
Ben Süleyman’ın soyundanım,
Pekala duymuyor...
-bize satırlara yazdırtan ne varsa
bizi yazmaktadır aynı zamanda
yaratmaktadır ve belki biraz da öldürmektedir.
bir tarafta durulması gerektiğine inanmadı...
Takvime baktım, aylar olmuş
Belirsizlik, tatlı bir mayhoşluk veriyor tenime
Karıncalanır gibi...
Hissizleşiyorum
Yavaş yavaş siliniyorum hatıralardan
El...
Her gece ölebilmek de kolay değildir. Ağır ağır, kan kusmaktan daha da beter bir kan kaybı hisseder gibi, gecelerin yerini sabaha teslim etmesini beklemek de...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok