Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Dünya beni moleküllerime ayırırdı
Zaman saniyenin onda biriyle akardı
En tasvirsiz haliyle kasımpatılar dökülürdü duvarlarından
Gece ile gündüz bir olurdu...
Nece uzun bir yol yürüyorum bu şehirde
ölüm gibi, ötesi yok
Ömür gibi, geleni çok gideni çok
...
Kaldırım taşında açan bir çiçek kadar özgür,
Bir o kada...
Yine gevşedi mi yoksa
Kalbimin zorlama vidaları
Bir tornavida lazım bana
Poyrazlar yaklaşıyor
Yansımalar azalıyor
Gerçek kapıda
Yalanlarla baş edemeyen...
Karanlık gökyüzüne karışırken
Sevdamız karışır doruklara.
Sen gökyüzünü izlersin.
Ben seni seyre, hayran olurum.
Her nefes alışında,
Bir yıldız damlar g...
Yolumu başlatıyor yaradan
Sağım karanlık
Solum aydınlık
Hepinizi sobeledim
Saklanmayan ebe
Gecenin ellerinden tutup
Bu şiiri doğuruyorum
Fikir sancısı...
Otobüste alelacele sardığım sigaramı, ayağım yere basar basmaz alelacele tutuşturdum. Bir dakikayı daha sigarasız geçirmeye tahammülüm yoktu. Son günlerde ne...
Okuyan editör ve birkaç kişiye...
Ruhu hastalıklı bir "ben". Bedenim parçalanmış, aklım köz olmuş ve hiç iyileşmeyen bu ruhumla yazan bir "ben". Hiç istemed...
Basitleştirilmiş kişiler atlasında
Herhangi bir kişi bile değilken
İki memur,
Devlete dayalı sırtlarıyla
Kudurabilme ihtimalime karşı
Karantinaya aldıl...
Heybetli bir gölge düşüyor karanlık odamda üzerime
Yaşanmışlığın tüm kavgasını bırakıyor omuzlarıma
Zaman, pelerinini yelkovanda asılı bırakıyor
Hiç y...
Bir sevda bitimi sonrası;
-Kendi kendine-
Aç parantez
Kus bütün öfkeni,
Nefretini,
Sinirini
Kapa parantez
Sonrasında bağır bağırabildiğin kadar
Onu y...
Ne zaman ki bir sevinç dolsa yüreğime,
Çok görürler bana gülmeyi,
Mutluluğumu elimden alıverirler.
Ben bir çiçeğim diye mi,
Her gün sularlar beni,
Kendi...
Savaşın en kızgın anlarında mevziinin dibinde arkadaşına seslendi. “Ben burada ölmek istemiyorum!” Aslında o güne kadar ölümü hep düşünmüş ve ölümden zerre k...
Bir vapur saati gibi kalbim
Atar durur sana, yalnız sana
Gidecekleri yere kadar doluşur insanlar
Onlar iner sen kalırsın yine içimde.
Karaköy’e inerim ar...
İlk yenilişimle tanışmamın üzerinden üç yıl geçmişti. Ona ‘’ilk yenilişim‘’ diyorum çünkü benim kendimle verdiğim savaşlarda bile hep o kazandı. Ona her sefe...
bir ara sokakta öldüm dün
öylece yani
öylece zavallı, öylece kimsesiz
bedenimin yere yığılışını seyrettin
tanrıyı şah damarlarımda hissettim
öylece kims...
Elbert! Nasıl anlatayım sana pişmanlığımı? Nasıl bu içimde beni kemiren hataları dillendireyim ki sana. Üstelik daha ben hatırladığımda gözümü kapatıp kendim...
Metro merdivenleri kalabalık
Herkesin bildiği kimsenin bilmediği İstanbul bu
Başı önde biraz insan karşılardı akşamın ışıklarını
Sarılırdı, savrulurdu... ...
Ellerimi oynatamıyorum. Parmaklarımı bile oynatamıyorum. Hele ki kafamı çevirmem imkansız. Sanki tam bedenime göre yapılmış bir tabutun içindeyim. Nasıl bir ...
Nihayet sen gülüyorsun, sen gülünce gözlerim doluyor tutamıyorum kendimi usul usul ağlıyoruz annemle
Bir bilsen hem de nasıl güzel güldüğünü sen de üzülürd...
Soğuk, ıssız, ızdırap verici bir karanlığa çalan geleceğimiz var. Peki bunu aydınlatmak için ne yapıyoruz? Ben ne yaptığımı söyleyeyim. Ders çalışıyorum. Bey...
Şuramda, tam kalbimin üzerinde olağanca ağırlığıyla uzaklığı hissediyordum. Uzaklığın büyük bir ağırlığı vardır, bunu yanı başınızdaki sevdiklerinizin uzaklı...
birçok et parçası ve korkunç bir güneş
ve hayaller altında kedilersiz uyumak
ve
yastık.
yorgan altı mektuplaşma bir nevi obsesifliktir.
eğer virgül hat...
Çiçeklerin ferahlatıcı kokusunu her köşesinde hissettiği küçük dükkandan çıkarken tebessümle karışık teşekkür etti Tuna.
Sümbül buketini kavrayan eli yüreğ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok