Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bin yıllık bir uykudan yeni uyanıyormuşçasına ağır hareketlerle yatağında doğruldu. Üstündeki battaniyenin ekseni kaymış, yarısı yere düşmüş bir şekilde yata...
(Hayır bunlar yaşanmadı, bunlar kurmaca.)
Televizyonun başında oturuyorum. Ağzımı bir şeyler çiğnemeye, gözlerimi birtakım görüntülere bakmaya zorluyorum. İ...
Orada mısın?
Aramızda iki metre var
Bedenimi, armağanınla ağacın köklerine karıştırmışsın.
Pek az zaman kaldı.
Orada mısın?
Atamadığım kahkahaları duyuy...
Ölüm, sık sık hatırladığım bir olgu. Normalde bugün bu olgu hakkında yazacaktım. Her şeyin ne kadar değerli olduğundan falan bahsedecektim. Ölüm hakkında yaz...
"doktor ben, ben bilmiyorum. aklımın boş durmaması beni yormaya başladı, belki de uzundur beni yoruyordu fakat ben öyle bir kapılmışım ki farkına yeni varıyo...
Gözüm ışığı seçemiyor, kırılıyor dalga boyu tehlikeli sayılacak kadar keskin. Damarlarımda fırtınadan arta kalan şimşeklerin aydınlattığı deniz kenarları. Gö...
Ölüm... Kulağa pek hoş gelmiyor değil mi? Ölmek... Ölünce... Ölmeye yatmak... Ölü... İstediğiniz kadar bu kelimeyi türetmeye çalışın. İster mastar koyun, is...
Sevgilim,
bu şiiri sana 100 yıl önceden yazıyorum
100 yıl alacak çünkü gelişin, biliyor fakat üzülmüyorum
Yokluğunu dolduruyorum
Bazen bir kitapla ba...
Oradaydım. Sabah saat beş civarıydı. Sen beni görmedin, görsen de bir şey değişmezdi. Yine uyuyamamış, öylece tavana bakıyordun. Düşünmeye bile hevesin kalma...
Tüm hiçliğin ortasında bağdaş kurmuş oturuyordu. Hiçlikti, çünkü hayatının bir önemi yoktu artık gözünde. Her şeyini kaybetmişti bir anda. Tüm hayalleri, umu...
Bir dilsizin anlattığı hikâye midir bu?
Ya da bir âmânın tasvir ettiği deniz?
Belki de sağırdır yazdığım tüm sesler.
Vicdanın zehri ciğerlerime kadar dold...
(2. Bölüm)
Ara sokaklar kaçış için biçilmiş kaftan, benim mermiden hızlı olmam gerek. K-2000 Mega 15+1 şarjör mermi kapasitesi var.
Beni kovalayan kişinin ...
Yağmurlu, gök gürültülü ve karanlık bir gün… Su damlaları saçlarımdan el ele atlıyor. Dişlerim soğuktan birbirine vuruyor. Gözlerim başımın üstündeki kara bu...
Hafif bir rüzgar uğultusu kol geziyor etrafta. Yağmur şimdiden kendini göstermeye başladı. Bazı deyimler vardır hayatta. Ne kadar sıradanlaşmış olsalar da ba...
İyi bir iş, iyi bir eş, kalıcı dostluklar.
Okyanustayım, yanımda sadece kürek var. Ben nasıl kayık yapacağım? Bana bunu öğretmediler. Elime tutuşturulan kür...
Zaman ilerliyor. Ve hepimizi her saniye milim milim tüketiyor. Bize ayrılan zaman bitince ne olacak? Var olduğunu hissedememek nasıl hissettirecek sana?
Sığ...
Dede yadigarı, 38’lik Smith Wesson’a yıllardır yanında taşıdığı 357’lik magnum mermiyi yerleştirdi. Ne zaman ki çaresiz hissetse mermiyi cebinden çıkarıp ona...
Ülkü; yedi yüz haneli Şavcan köyünün en eski taşlarına sahip Rum evinde, temiz kokan lakin fazlaca sert yatağında, avının kolunu kapan timsah gibi debeleniyo...
Yapmak istemediklerimiz için alarmları her sabah erteliyoruz fakat yapmak istediklerimizi neden erteliyoruz anlamıyorum. Çocukların gerçekten cevabını bilmed...
Ölüm.
Aydınlık bir günün üstüne çöken kara bulut, soluğu acıtan sızı. Gözyaşıyla şaşkınlığın keskin savaşı.
Burnunun ucuna gelene kadar döküp bakmaya tenez...
Bazen terk edip gitmen gerekir şehri vakitsizce, öyle hazırlanarak falan değil. Bir gece, bir paket sigara ve biraz alkolle. Fanilikte sıkışmışlar, sizi de ç...
ölmek bir kar tanesi kristalinde
ölmek yaşamadan evvel
ve hiç yaşayamadan ölmek
ciddi ve sakin bir halde
sevilmeyen sevgiliden ayrılır gibi
...
İntiharın günlük yaşamdaki her davranışımızda, saniyelik değişen duygu durumlarımızda ya da zihnimizde boğuşan düşüncelerle yalnız kaldığımızda aklımıza düşt...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok