Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ellerinden dökülen bir yaşam,
Bir can vermekse kollarında,
Düşünmekten, seni istemekten,
Aklımın saraylarında yargılanırken
ben hissedemem sıcak ellerin...
Küçükken karanlıktan korkardım. Hele ki karanlıkta deniz kenarında oturmak işkence gibi gelirdi. Geçip giden zamanın benden götürdüğü şeylerden biri de bu ko...
İnsan zihnini ve düşüncelerini dünyadan uzaklaştırınca özgürleşiyor. Hırs ve kibirden uzaklaşınca da dünya bir avuç toprağa dönüşüyor.
Son acı da geçtiğinde umut bitecek
Kapıların ucuna bırakılmış çöpler gibi
Artık atılmış olacak varlığın evden,
Bu yerden bu her şeyden biraz taşıyan gök...
Ölüm sadeliğini düşün derim.
Ölüm sadeliğini anla isterim.
Yaşamanın çetrefilini anla.
Yaşamın çetrefilini düşün isterim.
Ölümle, ardında insan bırakmak,...
Kırmızıdan başlamıştı güne
kapanmış dükkanların ardında
ve köşeyi dönünce karşılaştığı çocukların
umarsız feryatları sayılı posta kutusunda
Kırmızıyı çık...
ölüm fani bir korkudur
yaşamı ani kılan
insanlar ise adi birer zanlı
ellerinde nacakları uçları kanlı
saplıyor avucundaki bağlara
ekinler bugünden darma...
bozkırın ortasında sesiz bir çığlıktır ağıtlarım
ya hancıyım bu fani dünyada yada bir yolcu
hayat dediğin bir yol ömür dediğin bir son mu?
bu kaçıncı yo...
Ağlamak geliyor içimden ama yapamıyorum
bir toz bulutunun içinden bakıyorum uzak olmayan geleceğe
insanı yoran ve diline pelesenk olmuş bıkkınlık hayatın k...
Her karanlığın içinde küçük bir umut ışığı yok mudur aslında, insanı hayata bağlayan şey onun inanması değil midir? Hep bir sonu düşünürüz. Neydi son? Daha b...
Dünya ona gelmez, insan dünyaya gelir.
Dünyaları vermez hayat kış soğuğunda sırtına bir yorgan örtmez.
Yaz sıcağında gölgeli ağaç sunmaz.
Ağacını kendin d...
Dört mistik vadinin, en güneşlisi,
Kırk hikayeyi barındırmalı,
Dört yüz gecekondusuyla,
İki ay aydınlatmalı geceyi,
Geceye konmalı sekiz şiir.
Dört mist...
Yüzüm, yüz çevirmekten aşka,
Nasır tutmuş nasılsa,
Yaşamaya direnmekten, utanmadan, sıkılmadan, gülerek, aramadan gerçeği,
Yaşamaya direnmekten,
Nasır tu...
Kalktı kara gönül treni,
Çaldı acı acı ölüm çanları,
Ayrılık aniden geldi başa,
Tanrıya mahsus güçlerin,
Kuvvetsizliğinde ağlıyorum,
Tanrının ışığı altı...
Sizin için bu çağı adı ne?
Hız çağı mı? Teknoloji çağı mı? Haz çağı mı? Yeniden "Hedonik" çağ mı? Narsizm çağı, Tüketim çağı... Saymakla bitmiyor bu çağın i...
Ben bilmem
Mutluluklarımı yazmayı
Ama ağlayan, acıyan
Ve bekleyen şiirlerim vardır benim
Ben bilmem
Sevinçten ağlamayı
Ama hüzünleri kucaklamak için
...
Biz insanoğlu doğuyoruz, büyüyoruz, yaşıyoruz ve sonunda da ölüyoruz. Hepimiz içine doğduğumuz ailenin diline, kültürüne göre şekil alıp yola öyle çıkıyoruz....
Hiçbir şeyim ve her şey
Yol kenarındaki çakıl taşlarıyım
Ve sokak lambalarının aydınlığı
Gecenin en koyu rengi
Drama köprüsüyüm o güzel türkünün
Kopmaya...
Ruhum mekan arar, sığmaz taşar!
Olgunluk baştadır, yaşım aşar!
Kor var sineme yapışık, durmaz yanar!
Küfrederim suya, küfrüm insan yakar!
Bir bela başım ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok