Kızılcık şerbeti ne zaman içildi bilemiyorum ama Golgotha kan kusalı çok oldu
Kaşlar ne zaman çatık bir hizaya girişti bilemiyorum ama bu çizgiler alnıma de...
Ama bu sefer saçaklarından tutarak çarmıha gerilen kendi izdüşümüm olmayacak.
Bu sefer ezberlediğim haritanın aynı çukurlarına takılıp düşmeyeceğim.
Ama bu...
Issız, ürkünç ve soğuk bir zeminde hantal gövdemi sürüklerken uyanıyorum.
Vaveyla duruşunu içinde hapis kılan bir semtteyim
Betonu ıssız virana terk edilmi...
Kendimizden kaçmanın çözüm getirmediğini çelişkiler içinde kaybolan duygularımıza yakalandığımızda fark ediyoruz. Aradığımız şeyi bulmak için fersah fersah y...
Balçıktan yapılmış bir mezar taşının göğsünde zımparalanıyor bütün öfkem
Mermerin ak tahayyülüne hasret tüm atılımlar bana sıvanamaz gerçeği teslim ediyor
...
Aklıma zorum var aklımdan.
Zerrelerime işlediğim her acının, yansıması bir silüet taşıyorum. Gülüşe yaydığımız sima, zehrini içime akıtır. Çürütüyor kalan s...
Bazen zaman mefhumunu şu külüstür bedenimden aşırsa
gündüz geceye karışsa
ruhumu yalnızca uykunun fezasında avutsam diyorum
Bazen bizarıma gözlerimi kapat...
Uzun zamandır bayramları telaşsız karşılıyorum. Suskun ve telaşsız. Heyecanımı yitirdiğimi görmek beni bir miktar üzüyor fakat aynılığa resmiyet kazandırmama...
Zamanın zeminine uygun değil adımlarım kıvrımlarımdan sekiyor dünya
Bağrı kül düzene kıvılcım ateşlemek istiyor içim
Mecalimin dik başlılığı kurşuna fikir...
Eşiklerde dolanıyorum yine. Kesiklerin anımsattığı geçmişe kürek sallıyorum. Su alan geminin parçalanan motorunda saklı tüm düşlerim...
Sonsuza uzanan deniz...
“If my eyes could show my soul, everyone would cry when they saw me smile.” diyor 27’nin karanlığına gömülen Kurt Cobain.
Ruh dalgalarım entropinin halüsün...
Kasvetli katmanlardan sıyrılmaya çalışırken düşüyorum yorgunluğun arka bahçesine. Çetrefilli mütarekeden sağ çıktığıma dair şüphelerim her geçen gün artıyor....
Dindi yağmurlar,
Dindi nihayet.
Soğuk, nemli bir kafes kaldı geriye
Teklifsiz örtüldü sesim, zihnim
İndiğinde yüzüme o beyaz katreler
bıçak, çok sesli...
Önüm görünmezdir
Bulanınca okunmayan bakışların peşinden
Ormanlardan, kıyılardan ve yoldan dönüldü
Bazı kıymıklar yerleşti zamansız
Savrulmak bin eliyle ...
Kuşan, kuşanacak başka neyimiz varsa diz
Yanında değilim, bir pencere içinde
Yırtılıp,
Durgun dediğim o dili kendin çöz
ve sevin
Almıştı yeni bir yaş bi...
Her şeyi kendi hizamda sorgulamaya tâbi tuttuğum bir sabaha uyandım. Her ne kadar bilmediğim dehlizlerde günü avuçlamayı sevmesem de tekrarladığım satırlarda...
gün gelir,
yıldızım kayar tüm dilekler sana tutulur
gitmen gereken bir sürü konu birikir de
sen hep içindeki ölünün izin verdiği kadar yanımdasın
ki bir ...
sen aşktan her söz ettiğinde
ben yıldızların uzaklığına dalar
kapanmış bir meselenin
hiç kapanmayacak
bazı küçük kesikleri gibi
içten içe
kanar kanar d...
gazete satan adamlardan tarihleri öğreniyorum,
çirkin bir mücevher sandığı gibi sıkışıp kalmış sanki o büfede bütün tanıklar,
bir önü açılsa genişleyecek d...
şu çarpıntılı kaygılar nasıl geçer
ya da bir el titreyerek mi kazanır
kendine olan güvenini
tedirgin etmeden nasıl
kesebilirsin bileğimi
mahçup düşürmed...
Bu şiiri Nisan 2021'de, babam hepimizden ayrı bir dört duvar içinde virüsle mücadele ederken yazmışım. Geçmiş zamanın hikayesiyle konuşuyorum. Zira hem zaman...
Ayımın bahçesi
Benim ayımın bahçesi desem güzel duygular çağrıştırıyor
Pür, yeşil, narin
İştah kabartıcı ve ender
Ne sönük ne hoyrat
Tastamam
İdeal
Yı...
Artık okumuyorsun yazdıklarımı
Gerçi nasıl olduğumu bile sormuyorsun ki
Bugün ne yaptığım günümün nasıl geçtiğinden bihabersin
Bunların yanında ne önemi v...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok