Işığı aramaya çıkıyorum, dilimde isimsiz bir şarkı
Ağlamaklıyım.
Ne zaman…
Ne zamandı en son hıçkıra hıçkıra ağlayışım?
Bilemedim, hatırlamadım da
Dolan...
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu gö...
Sen dağ gibi durma zaman
Aksın geceden hüsran canıma
Deş bağrımı olmadan akşam
Umutlar ser yorgun yanıma
Düştü, yaralandı bu sevda; benden bezdi
Bi' r...
Ayaklarımı sürüyorum yakınlarına
Bir yanım yok diyor, bir yanım var ol
Ne tarafa gideyim
Hangi yana döneyim
Hangi köşe başı bileylenmiş bir ustura deği...
depresyondan çıktım boşluktayım
ne kadar yol tepsem hep en baştayım
bir an gökyüzünde bir an yerin dibinde
varken bile yok hiç tadım
G*|* dikeniyle kuruttum
Dikenin hatırası tenimde
Ödünç aldığım bedene
ilk ihanetim
Dikenin acısını çıkarıp çocukluğumdan
Sarılasım var
İlk acıma böyle ...
Anlatayım istersen.
Nasıl seveceğini,
Nasıl aşık olunabildiğini.
Bazı şeylerin anlatılamadığını anlatayım sana,
Öğrenelim birlikte,
Takıldığım yerlerde ...
sarıp çektim on bin defa
ne var ki ilk baştan arda kalan
"son bir veda" diyerek uyandığım günlere sor
kalbimde ah acısı
derin denizlere dal
tutabilir mi...
son anı düşünen bir nefesin inceliği gibi
kalp atışları ve ürkek ses tonuyla seni çağırıyorum
kış soğukluğunun vücudumda bıraktığı yarayı
torbaların ağzın...
Bir adam ancak bu kadar güzel sevilebilirdi,
Bir adam ancak bu kadar güzel sevdirebilirdi,
Nasıl oluyorsa yüzün ve ellerin hep benimle.
Ben kimseyi böyle...
Seni kedi surat
Seve seve, yaşaya yaşaya benzedin ya şu hayvana
Dört duvar arasında özgür bir edayla
Kesik tırnakların ve boynunda tasma
Marta da beş kal...
Ateş yok gökyüzüm yanarken,
Islaklık gözlerimde ki yağmur değil
Bir dilim ekmek ve peynir açlığı gibi
Yoksulluk ve açlık değil
Kırılmışsa göğüs kafesimde...
Gider dururum
ne idüğü belirsiz
belli yerim olsa mutlu olurum
beni en çok yoran yaşamın kıyısı
yaşamın kıyısında bekleyen insan
Sanma, her şey aynı kalır hayatta,
Sanma, her an kendi içinde daim,
Sen fark etmeden geçer usulca,
Değişmez sandığın ne varsa...
İnanır mısın bilmem ama,...
Durur otobüs
Bekler o minik sincabın geçip gitmesini
ya da durmaz otobüs
Görmezden gelir ve yoluna devam eder
Ama tekerlekleri kanlı
Devam ettiği yo...
Ben çok boş olan bir adam sevdim.
Sabaha uzanan gece çığlıkları vardı.
Bir o kadar da doldururdu günleri gözyaşlarıyla
Ben çok boşlukları olan bir adam s...
kanattığı kadar acıtmıyor bu yara
ahmak mıyım neyim ?
bin yıl önce kanayan yerlerime
her gün her gün yeni yaralar biçiyorum
oluru olsa
bi’ yolu olsa
...
Ey erenler yara aldım göğsümden,
Beni vuran bakış, ok bu değil mi?
Aşık ne ki? Dünya yanar külümden,
Beni yakan zülüf, tel bu değil mi ?
Bana gelmez acep...
Güzel olurdu yağmurlu havada yürümek seninle
Çay eşliğinde sıcacık gülümsemeni izlemek
Ne bileyim işte, senin sesin yaşamalıydı içimde
Evimde senin ruh...
l.
Sancılı bir kabusun ardından
Gözlerimi Mikail’in öfkesiyle açtım
Üzerimdeki kabusu bertaraf edip
Asıl kabusa ilk adımda yalpaladım
Odamın sükunetini...
l.
Mesela eylem değil yürekmiş elzem olan
Soğuk namluyu damağımda hissedince anladım
Agah bir edayla haykırıyorum
Gökyüzünün mavisine
Rüzgarın çağlayış...
Hayasız bir ateşin içinde kavrulurken ruhum yaşadıklarım bu dünyanın başka bir gezegeninin cehennemini andırırcasına harlıydı.
Ateşin gölgesi olmazmış ondan...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok