Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bu dünyadan değilim ben. Hiç bu dünyaya ait olmadım, öyle de hissetmedim. Hem oyun dışı kaldım, hem de oyunun tam içindeydim. Elden ele atılan, tekmelerle sa...
Bir dikeni kavrayıp sımsıkı bir yumruğun içinde
Sıcacık kanı dirseklerinden süzülürken
Ağır ağır ve fakat kendinden emin bir akışta
Ne acı, ne de korku,
...
Yürüyüş sırasında hiç bilmediği bir patika yola saptı. Başta yol düzgündü, hava ise esiyordu. Çok geçmeden karanlık çöktükçe çöktü. Esinti, yerini soğuğa bır...
Hayatımızda koyduğumuz ama sonlanmayan birçok nokta var.
Ara vermeyi son ile karıştıranlardanız. Bu yüzden sona ulaşmayı bekleriz. Gerçekten her şeyden bu k...
Farkında olmadıklarımız aslında bizim normalleştirdiğimiz olgular olduğunu fark ettim. Ne çok normalleştirdiğimiz şey varmış bu hayatta... Etrafımdaki insanl...
“Her gerçek can çekişmede ölümün zaferine rastlanır bitkinlik anları geçtikten sonra, kişi yaşamayı sürdürse bile.”
Nihayetinde,
İnsan kaybeder ama yarış b...
bir gülüş, biraz umut ve iki çimdik tutku. geride bıraktığımız şeyler bunlardı. gözlerimizin önünden gelip geçen minik jestlere, saçma hediyelere ve her aşığ...
Konuya pragmatizmin ne olduğunu hatırlayarak başlayalım: pragmatizm, sözcük anlamı ‘faydacılık’ olan ve yalnızca işe yarar bilgiyi doğru kabul eden felsefi b...
Sırtüstü yatıyorum, yataktayım.
Kendimi rahatlatmaya çalışıyorum
Kafamı dağıtmaya
Zihnimi boşaltmaya,
Sonra birden fark ediyorum
Nerede yaşıyorum, hangi...
O kadar tekdüze, o kadar sıkıcı bir hayat ki bu... Güzel şeyler yazmak isterdim bu gencecik kağıda... Ama yok. Göremiyorum. Belki ben görmüyorumdur. Herkes b...
Nedir bu? Sabah bizi yatağımızdan kaldıran, yemek yemeye zorlayan... İstemesek dahi işe gitmek zorunda oluşumuz... Hayat mı? Sanmıyorum. Bazı durumların alış...
Geçen gün düşündüm de hiç çekip gitmelerim olmadı benim. Terk edemedim ne bir insanı ne de bir coğrafyayı. Sanki hiçbir iklimden geçemedim ben. O ılık rüzgar...
Her şeyden habersiz oturmuş, çayını içiyordu. Altında üç ayaklı tahtadan tabure, elinde kurdelesi ve her yudumundan sonra kurumuş otların üstüne koyduğu bard...
Ekimin yağmurlu bir günüydü. Yıldız Caddesi'nden evime doğru yürüyordum, karnım açtı ve yanından geçmekte olduğum tantunici beni fazlasıyla cezbetmişti. İçer...
Yaşamak çok garip bir kavram değil mi? Hayattasın, nefes alıyorsun. Ama sürekli şikayetçisin. Yapamadıklarından, yapamayacaklarından, insanların sana yaptıkl...
Ağlamak da bir duygu ama ağladığı için utanıyor insan. Hissettikleri için kendine acıyor bazen. O kadar tozlanmış ki bazı acılar, seneler evvel rafa kaldırıl...
Maksat seninle salep içmek...
Gerçi ben içsem, sen atmosferin içkisini dudaklarının çukurlarında tutsan.
Ben içsem de sussam, tarçınları dişlerime yapışsa,...
Beklemek, senelerdir yaptığım yegane şey
Toprağın suyu, akrebin yelkovanı, insanın insanı beklemesi gibi
Aradan seneler geçti, zaman durmadan aktı vefasız...
“Ben korkuyorum, çok korkuyorum.’’ dedi kadın.
“Neden?” diyebildi adam yutkunarak.
Gündüzleri çocukların cıvıl cıvıl sesleriyle sevimli bir surete bürünen ...
Haksız yere kazandığım savaşları bir bir gömüyorum tarihe. Söz sana, içimdeki canavarı çıkarmayacağım. Kendimi soluksuz kalırcasına arıyorum. Utanıyorum seni...
Bilmenin getirdiği hüzünle kaplıyım bu gece,
Evimin bir daha senin kapıyı araladığın anahtar sesinle dolmayacağını
Ayak seslerinin odamın içinde yankılanma...
Yazmak insanın iç dünyasını rahatlatan ve doyuma ulaştıran bir eylemdir. Yazarsan sorunu tespit eder ve bir çözüme ulaşırsın. Tabii bu genel geçer bir tanım ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok