Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yağmur damlalarının şiddetle cama vuruşu, içine yeni odun atılmış olan sobadaki ateşin bir anda yükselmesiyle birleşti. Ateşin yükselişi kendini odunların ça...
Eski ya da yeni, zamanın anlamsız olduğu bir tarihte kocaman bir dev varmış derin uykusunda. Rüya gördüğü yokmuş ama derin bir uykudaymış. Derin, karanlık, h...
Uyandı. Küflü, basık tavana anlamsızca baktıktığı kendisine saatler gibi gelen kısacık bir andan sonra nihayet doğrulmaya karar verdi. Tavandan gözlerini ayı...
Birkaç saattir yoldaydım. Motoruma atlayıp kendimi bulmaya gidiyordum. Belki bu sefer bulurum diye aklımdan geçirirken kenara çektim motorumu. Motorum oldukç...
En sevdiğim insanın çürümeye başlamış bedeni karşımdaydı. Bir hafta, bir ay, bir yıl sonra toprak altında böcekler vücudunu yiyip bitirecekti. Kendime baktım...
Ankara’nın soğuk bir akşamı, 14 Ekim 1984’te daha doğarken ilk talihsizliği yaşamıştı Rıfat. Doğuştan bir ayağı kısa olarak dünyaya gelmişti. İlk dışlanmayı ...
“Mülakat için mi gelmiştiniz?”
Hayır iş için…
“Peki. Cv'niz pek kalabalık değil. Ne iş yaparsınız?”
Yazarım…
“Hmm. Ne yazdınız şimdiye kadar? Duyduk mu h...
Çok yorulmuştum, arkadaşlarımla birlikte top oynamıştık halı sahada. Günlük güneşlik hava vardı. Eve hiç giresim yoktu. Annemin, eve geç kalma uyarısını unut...
Ekspresyonizm, namıdiğer dışavurumculuk soyut sanat akımlarından biri. Resimde ünlü Çığlık tablosunun da tekniği. Soyut sanat akımları ilgimi çektiği için ed...
Her bir sahne mükemmel bir şekilde sergilenene dek çalışmalar devam etti. G. artık fazla heyecanlı değildi. Sıra, G.’nin heyecanını yeniden doruklara taşıyac...
Gözüne dikkatini çeken bir şey takıldığı için karşıdan karşıya geçmeden durdu ve incelemeye başladı. Hava insanın boğazını sıkıyormuşçasına boğucuydu. Sıcakt...
3 temmuz 2012
Bugün ekmek almaya en uzun yoldan gidiyorum. Ekmekleri alıp eve dönerken yoldaki taşları sayarak ilerleyeceğim, böylece yol ile uzun bir dost...
1.
Adam tatilden henüz dönmüştü. Bütün yıl beklediği tatil sanılanın aksine onu dinlendirmek yerine daha da yormuştu. Bu yüzden ağır aksak merdivenleri çıka...
Birkaç gün önce uyduruk bir mağazadan almış olduğu botlarını -ayağına su kaçırmış olduğunu düşünmemeye çalışarak- henüz erimeye başlamış olan kar kütlelerine...
Gün ışığı, her gün sonsuz uykuymuş gibi yattığı o uykudan uyandırdı onu. Yatağından doğruldu. Gitmesi gereken uzaklar vardı. Valizine baktı. İki yıldır onunl...
Ender Bey, bu yazdığım son yazıyla beraber mektuplaşmalarımızın sonuna geldik. Size ilk mektubumu gönderdiğimde yaşam isteğimi kaybetmiş bir durumdaydım. Gön...
İkinci eşinden boşandıktan sonra pek tadı kalmamıştı Rafet'in. İşsizlik belası da iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlayınca temelli çekilmez olmuştu haya...
Sadece iflah olmaz hayalperestler için...
Tam olarak ne zaman başladığıyla ilgili bir fikriniz yoktu. Derinlemesine düşünerek belirtileri çözümleyebilecek y...
Bir insan neden kahvaltısını bırakıp intihar etmeye karar verir? Sandviçini hazırlayıp neyi fark eder de intihar etmek için masadan kalkar?
Bir yemek masası...
Karşısında duran adamı tanıyamaz olmuştu artık. Gerçekten bu kendisi miydi? Eskiden rengârenk kazaklar giymez miydi hep? Hatta bu yüzden okulda öğretmenlerin...
"Seninle şöyle bir yola çıkalım." diyorum kırmızı çiçekli saksıya. Evlatlığıma yani. İnsan bir bitkiyi evlatlık edinir mi? Ben ettim.
- Ettin mi?
Ettim....
Çantasız geçirdim ben okul hayatımı. Alabilecek gücümüz yoktu. Çok üzülürdüm bu duruma ama annemin üzülmemesi için önemsemiyor gibi yapardım. Hem çantayı ne ...
- İstanbul'u bilir misin Zana?
- Evet abi. Üç yıl çalıştım İstanbul'da.
- Kadiköy'de 'Sohbet Çay Evi' var. Hemen heykelin alt tarafında. Bilir misin?
- Yo...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok