Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Düşün,
gidecek bir yerimiz var.
Yollarından geçenleri uğurlayan yaz akşamları,
çiçek mevsimler,
soluğu göğe varan sarı başaklar,
gözlerimizde kaybolmuş ...
Televizyon kanallarında veya sosyal medyada yaralı kadın ve çocukların, molozlar altında kalan ailelerin, açlığın, çadır kentlerin, sürgün hayatların görülme...
Badem ağacımın altında oturuyorum yıllardan beri. Otururken düşündüğüm tek gerçeğim geçmişim ve küçüklüğümden hatırladığım yamalı hatıralar. Çoğunlukla babam...
İmkansızlıkların yeri,
Dünya desem inanırsınız bana
Soğuk bir gece çöpte bulunan o masum bebek
İşçi bayramını çocukların kutladığı bir devir ve de
Baba!...
Kadıköy'ün, Moda'nın en güzel sokaklarında sizi yaşatan, tercihlerinizi tekrar tekrar sorgulatan, ihtimallerin var olduğunu ve bedelleri olduğunu size çok gü...
Seni, senden başka kimse anlayamıyor aslında hayatta. Yani hem yara bandı, hem de yara kişinin kendisi. Acının da en büyüğünü kişi içten içe kendi yaşıyor, m...
Hayatta bazı şeyler için "Yavaştan al.” derler ya, ben onu yapmayı sevmiyorum. Zaman istediğim gibi hızlı akmazsa zamanın farkındalığını yitirmeye çalışıyoru...
Bugün hayatınızın son günü olduğunu düşünün. Bu dünya adına çekebileceğiniz her şey için son yirmi dört saatinizin olduğunu.
Yarın sözcüğünü bir daha asla k...
bu hayat, sana bıçağı on iki yerinden saplayacakken geri çekip bunun bir lütuf olduğunu söyleyebilir. seni bir yanılgının peşinden sürükleyerek yenilgiye uğr...
“Hayattaki en büyük çekincen ne?” diyordu yere düşen gölgesini incelerken. Kendisiyle konuşmak, son zamanlarda en uğrak mekanı olmuştu. Kalabalık bir masadak...
Bazı insanların söyleyebileceği o kadar şey varken susması...
Susarlar, susarlar çünkü anlayacak biri henüz çıkmamıştır karşılarına. Anlayacak kişiyi bulma...
Sonra eski kırgınlıklarım geldi aklıma, karanlıkta bir sigara yaktım sessizce. Karanlıktan epeydir korkuyordum, belki içimdeki ışığı henüz keşfetmemiş olduğu...
İsminin harflerini birleştiremediğim bir masalın ortasında uyanıyorum. Çığlığımla bölünmüş bir kabustan sonra perdeleri güneş yüzüme vursun diye aralamak gib...
Ayaklarım artık bedenimi taşımıyor, ayağımdaki gençliğimden kalma postallar ağır geliyordu. Sırt ağrılarımdan dolayı artık uykumu alamıyordum. Hatta refleksl...
Küçükken oturduğum mahallede zihinsel engelli bir çocuk vardı. Yanlış hatırlamıyorsam epilepsiydi. Bazen hiç durmadan aynı kelimeleri söyler ve sonrasında ot...
Evet, ben daha çocuğum. Kısacık ömrüm, hayal edemeyeceklerimi yaşamakla doldu. Adımın bir önemi yok, yaşımın da öyle aslında. Ama yine de adımdan çok yaşım m...
Tahammül edemiyorum. Hem de birçok şeye olmakla birlikte aslında çok az şeye. Tahammül sınırları aslında kendim gibi olmadığım zamanlarda ortaya çıkıyor. Han...
Yanında senin, susmak da mukaddestir sevgilim.
Yanında ve susmak…
Acı ile sevincin iç içeliği.
Yabanda yalnız savrulan bir yaprak gibi lal ve vurgun
Ses...
Kapının açık olması rahatsız ediyor, yarı açık kapıları sevmiyorum. Bu karmaşa gözümü yoruyor, düzensizliği sevmiyorum düzeni de. Mutlu olmak istemedim bunun...
Yanlış da olsa dönülemeyen yollar vardır
Engebeli, ıssız, sürekli ürperti uyandıran
Tarif edilemez ve anlatılamaz bu yollarda yaşananlar
Bir gün, bu yol ...
Kaçtığımız tüm sorunlar ilmik ilmik işliyor ruhumuza. Eflâtundan bir gökyüzü arşa çekiyor bizi usulca.
Karanlığa boyun eğmeyen bedenin, aslında simsiyah bir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok