Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Delicesine kavuran bir güneş vardı gökyüzünde. Önüne eğildiği çamaşır leğenindeki sular buhar olup uçmaya başlamışlardı. Elleriyle ovuşturduğu giysilerin kir...
“Kendi gölgesini dansa kaldırır mı insan? Hiç elinden tutar mı? Bu derece aşk duyabilir mi kendi kendine?”
Karşılıklı oturmuş kahve içiyorlardı....
Sırtında kahverengi çantası ve elindeki cam fanusla kaldırımda bekliyor ve yoldan karşıya geçme fırsatı kolluyordu. Nihayet bir boşluk yakaladı ve Ekşişehir ...
"Çöplük, kocaman bir çöplük bu dünya." diye bağırdı. "Buraya sadece hayal kırıklıkları ve mutsuzluk için gönderilmişiz. Birazcık mutluluğun çok görüldüğü bir...
Üçümüz de çocuk gibiydik şimdi, tepeden aşağı taş, kaya yuvarlıyor ve sonra hangisi en uzağa gidecek diye yarışıyorduk. Ve onlar aşağı doğru son hız yuvarlan...
Evren-2, 2017
Krallığın en büyük şehrinin alelade köylerinden birinde telaş ve heyecan vardı o gün. Meydan temizlenmiş, sandalyeler boyanmış, çocuklar yıkan...
Tam da o gür ormanın sahip olduğu koca çam ağaçlarının arasından giderken ve varış istikametim göz kamaştıran mavilikler iken sol kolumu arabanın camından çı...
Bir sonraki kaldırım taşında kendini karşılamakla meşgul. Yollar durağı olmuş. Bu yüzden her seferinde varıp her seferinde ilerliyor. Kendi kendini karşılama...
“Yazsam kitap olur, bu aşk.”
Yaz kardeşim. Yalvarıyorum yaz. Yaz ki ben de okuyayım. Sevmesem de sürekli her mağazada çalan yaz şarkısı gibi ezberime takılm...
Bir anda siren sesleri duyduk…
Annem, kardeşim ve ben dışarıya bisiklet sürmeye çıkıyoruz. Yaz ayı olmasına rağmen hava karanlık ve kasvetli. İki katlı, esk...
Evren-1, 1996
Oğuz, otuzlarında, saçları seyrekleşmiş bir fırıncı. Her gün sabah sekizden akşam yediye kadar fırında çalışır ve halka taze ekmekleri araba-s...
Geçen gün, bir hesap yapayım, dedim. Tam on yedi yıl olmuş, cuma ve cumartesi geceleri hariç, her gece uyumadan önce tıraş oluyorum. Yani toplamda 4.420 kez ...
"Aslında, sanat dünyayı yansıtan bir ayna değil dünyanın onunla şekillendirildiği bir çekiçtir. Dünya, büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede r...
Yağmur yağıyor. İnsana bir duygu vermeyen bir yağmur. Sadece üşüyorsun. Mutsuzluğun bile donuyor.
Aylardan aralık. Salep içiyoruz. Ethem abinin köpeği öldü....
Sabahtan bu yana yağan yağmur yerini, ışık ışık, umut umut açan güneşe bırakmıştı. Islanmış ayakkabılarına bakarak ağır adımlarla tırmanıyordu Yenimahalle yo...
Ben doğduğumda birinin hayali vardı
Dünyadaysa savaş yıllardır süregelen
Biri diğerinin petrolüne göz dikmiş, savaşa bahane bulmuş yıkıldı diye iki gökdel...
O yıl da gene üstüme düşeni yapmayıp çuvallamıştım derslerde. İyiden iyiye de sarmıştım it öldürene bir de Ferdi’ye. İkisi de çarpıyordu insanı şimdi hiç öyl...
Deneme bir, iki! Deneme bir, iki, üç…
Üçüncü sınıf bar sarhoşluğu diye bir şey var. Çamuruna vicdan katılmamış insanlara benzettiğim; enerjisi bol, votkası ...
Salon bir anda karanlığa bürünüyor. Odanın ortasında duran uzun ahşap masa aydınlanıyor ve sandalyeye oturuyorum. Daha doğrusu bağlanıyorum. Ellerim ve ayakl...
Esinlenmek, araklamanın en masumane hali. Namıdiğer ilham almak olan bu tabir aşırmanın hafifletilmiş söylemi, hırsızlığa nispeten daha yumuşak bir tokattır ...
Kafamı kaldırdım ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmura baktım. Yeryüzündeki her şey, üzerlerine değen damlalarla hayat buluyordu sanki. Gözlerimi kapattım...
Arkadaşım “bana gel” dediğinde tereddütsüz hemen onun evin yolunu tutmuştum. Sesindeki tını beni tedirgin etmişti. Açıkçası daha önce de onu moralsiz görmüşt...
Şeytanla ilgili olan hikayeler bana hep uydurma gelmiştir. Varlığını veya yokluğunu hedef alan bir düşünce değildi zihnimi kurcalayan. Var olduğu var sayımın...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok