Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Artık yapacak, söyleyecek, düşünecek veyahut ümit edilecek hiçbir şey yok. Kendimi, sunabileceğim her şey ağzıma tıkıştırılırken buluyorum. Artık dişlerimi s...
başka kim olacaktı, kendim çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle beni boğup boğup duvara attığından gelmem gerekti. bazı şikayetlerim var, her şeyden. geçen ...
Öyledir efendim, farkında olmak da öyledir hatta. Farkındalıkları artan insanın derdi de artar. Neyse, bunun için burada değilim. Yok gerçi tam olarak bunun ...
Annem 98 Ekim'inde öldüğünde, teyzem dedeme "Ablamın baş ucuna bir iğde ağacı dikelim baba, büyüyünce kuşlar yer." demişti. Yaşamın sonuna geldiğimizi sanan ...
Sevgili günlük,
Bugün bir sınav kağıdı okurken 99 alan 2 öğrenciye 100 veremedim, adaletli olmak adına... Eğer onlara 100 verseydim herkesin kağıdına 1 pua...
Ne oluyor biz insanlara? Biraz bunu yazmak istiyorum. Öncesinde belirteyim, biraz sorularla gideceğim. Biz merhametimizi niye kaybettik?
Anlayışlı olmayı na...
koşturmaca içinde yalnızlığımı sorguladığım ceset günlüğüme hoş geldiniz, yeniden!
18 mart günü ölü bulundum, bu defa kimsenin kollarında değilim. yusuf gib...
9 şubat sabahında sevdiğim adamın kollarında ölü bulundum.
ölümüm birden olacaktı ben de biliyordum en az attila ilhan kadar.
sevdiğim adam hiç ölmem sandı...
Sevgili dostum,
Sana bunları yine bir kuşluk soğuğunda, gök kızıl, ben biraz uykusuz, dengesiz' ve sevmelerin bitaplığını yaşadığım vaziyetteyken yazıyorum....
Eskiden bu şehrin büyüsüne aldanmış, her güzel şeyin bu şehirde yaşanabileceği gibi bir yanılgıya kapılmıştım. Bu şehir benim hayalimdi. Işıklarıyla gözümü b...
Gece oldu. Şarap kadehime döküldü. O uykusundan uyandı. Yanımda değil ama hissedebiliyorum. Su içmeye kalktı ve hafif adımlarla mutfağa yöneldi. Ben gece lam...
sana hitap edemiyorum. dün gece fark ettim, ben geceleri hiç aynalara bakamıyorum. gördüğüm yüz bana hiç mi hiç iyi gelmiyor, bir baktım ki artık gülümseyemi...
Her gece sırtımı duvarlara yaslayıp ellerimi göğe kaldırıyorum, ölmek için dua ediyorum. Beni duyacak her kimse, onu da öldürmüş olmalıyım. İnanmayı bıraktım...
Bugün ölüm hakkında bir düşünce denizinin içinde boğulurken buldum kendimi.
Anne karnından çıktığımız ilk anda ciğerlerimizi dolduran hava bir gün bir daha ...
Ağzımı açmadan attığım çığlıklar niye bu kadar duyulmadı? Gözlerimde koparttığım çığlıklar neden görmezden gelindi? Ben neden konuşmadan anlatamadım kimseye ...
Hiçbir yere ait değildir ruhum. Böylece, yani gezinti halindeyken, başkalarıyla soluklanabilir. Ama o çok kırılgandır ona göre. Yani incitebilirsiniz incinmi...
Sevgili dostum,
Kaç saattir onu düşünerek vaktimi geçiriyorum, bilmiyorum. Yapacak başka bir işim olmadığından değil ama onu düşünmek kadar keyifli bir şey ...
Bu yaşlılık ile alıp veremediğim şeyler var. Kendimi 20 yaş daha yaşlı hissediyorum. Bir 20 yıl daha geçtiğinde ne olacağı konusunda düşünmeye cesaretim yok....
Her şey kabullenmekle başlar, aynı zamanda kabullenmekle son bulur. Aşamayacağımızı düşündüğümüz travmalarla baş başa kalıyoruz. Karmaşık düşüncelerin içinde...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok