Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Lemi öldü bak ciğerim, öldü sana diyorum!
Lemi severdi, evet severdi; seni, gözlerini, saçlarını... Sen yoktun o sıra bilmezsin, kim bilir neredeydin ve hal...
"Seneler içinde kaçıncı ölümün bu? Ve neden hâlâ öğrenmiyorsun yaşamayı? Dışarıda özgürlük var, gençliğin var. Kendini, hapsettiğin o derin çukurdan çıkar."
...
O rüzgar gülüşünü getirir şimdi. Ağaçlarda meydan okuyan yapraklar göz kapağın olur. Rüzgarın kendisi zaten sensin. Yumuşaklığıyla tenin, esip gürlemesiyle s...
Bu sabah yine, insanın vazgeçemediği o büyük günahı işledim. Uyandım.
Bu esnada, bir kadın her sabah uğradığı kahveciye bu sabah gitmeme kararı aldı. Bu sab...
İlk önce gözlerini çizdi. Hep öyle yapardı zaten. İri ve yeşil gözler. Bu seferki oldukça genç, diye düşündü. Göz altlarındaki morluklar onun hastalık nedeni...
Daha önce yürüdüklerimden pek de farklı olmayan bu yolda yürümeye başlayalı birkaç dakika oldu henüz. Adımlarımda yadsınamaz bir çabukluk var. Fakat bu çabuk...
Araladığında yabancı hayatlara tanıklık edeceği bir pencere vardı karşısında. Hazır mıydı buna, bilemiyordu. Hafızasında unuttuğu her şey bir bir yerine otur...
Bazen olur ya, yaşadığın yerde her teneke ve plastik şişeyi geri dönüştürüp para almak mümkündür. Sen de çevreye duyarlı herkesin yapacağı gibi biriktirmeye ...
Yıllar önce Portakal Yokuşu’nda geçen bir çocukluğun bu kadar çabuk geçmesi ve şimdi Portakal Yokuşu’nu bilenlerin her birinin farklı mahallelerde yaşıyor ol...
Çatırdayan odunlar yavaş yavaş alevlere teslim oluyordu. Soğuk bir rüzgar vardı dışarıda. Hava insanın vücudunu, düşünceler ruhunu üşütüyordu. Nice zamandır ...
Yıllardır görüşmemiştik ve yıllardır ayrılmamış gibiydik.
Önce çay içtik, acıydı ama ucuzdu. Daha pahalı bir çay içebilirdik ama orası, ilk kez öbürleri duy...
Kimileri ararken kaybolur, kimileri doğuştan kaybolmuştur. Ben hangisiyim bilmiyorum ama kayboluşumun son günleri olacağını bilmediğim o gün, içinde güneşi t...
“Hiç bilmediğin, tanımadığın, bambaşka bir dünyaya gireceğinin farkında mısın?”
Herkesin, kendine doğru koşarak ve büyük bir ihtişamla gelen bir tehlikeye s...
Kış. Esen rüzgar içini uyuşturuyordu. Yorgun adımlarla ayağa kalktı. Soğuk. Her zaman olduğu gibi ve her zaman olacağı gibi. Etrafına baktı. Gerçeğin soğuklu...
Herkes hayalleriyle gözlerini açar bu dünyaya. Kimisi erken yaşta kavuşurken hayallerine, kimi zamanla vedalaşır hayalleriyle. Ben de herkes gibi çokça hayal...
Adam, kafayı saatlere takmıştı. Çünkü saatler ona müebbet hapis cezasını hatırlatıyordu. On yedi sene önce bugün, kendini öldürmeye çalışan bir adamı yanlışl...
İstiklal Caddesiʼnde, mutlu ve kahkahalı kalabalığın arasından üç arkadaş, omuzları aynı hizada, insanların arasından yorgunluğun vermiş olduğu güçsüzlükle g...
Nisan, 2018
Saat, yetmiş metrekarelik bir alanda sıkıştırılmış, hayat durdurulmuş; yaklaşık kırk kişi aynı sese kilitlenmiş. Şadırvanda abdest alıp cemaati...
Bağırıyordu herkesler; epey uzun olan bu sokakta, etrafıma bakıyordum öylece. Hayatımın son demlerini yaşadığımı biliyor gibiydim, artık benim için yolun son...
Derin bir nefes alıp oturduğu yerden kalkmıştı. Küçük şehrin küçük insanlarıyız, demişti oturduğu parkta yerleri örten yapraklara bakarak. Kafasının içindeki...
Ben bir modern zaman seyyahıyım diyerek iddialı bir giriş yaparım yahut şantiyeye takım elbiseyle girerim. Şu kısacık hayatıma bakarım. Çoraplar örerim. Ayla...
Dolu dolu bir yalnızlığı vardı kalabalıkların boşluğu içinde.
İnsanlar tanıdıkça ve tanıdıkça insanları daha çok yalnızlaştım. Onlar konuştukça ve konuştukç...
Çevresine göre alçakta kalmış bir yerdeydi. Etrafında kuru otlar ve dikenlerden başka bir şey yoktu. Bir tepenin dibiydi bulunduğu yer. Kafasını kaldırıp tep...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok