Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Çıkamadı… Yaşarken elini tutamayanların, öldükten sonra omuzlarına çıkamadı. Genç adam, sırtını dayadığı yegane şeyin musalla taşı olduğunu kendine yedi...
Ben bunu neden gördüm? Hayatımı mahveden ve bilgi demeye dilimin varmadığı bir video denk gelmişti. “Pilav nasıl yenir?” Başlığı gördüğümde direkt videoyu ge...
Yeni yıla az zaman kala Bahariye, sanki üstüne düşen misyonun farkındaymış gibi ışıl ışıl, güler yüzlü ve samimi. Tanıdık yüzler, aşina insanlar, cazip bakış...
Sevgili günlük. Bugün hangi renk olarak tanımlayacağımı bilmediğim bir gün yaşadım. İlk saatlerim gayet heyecanlıydı benim için. Klinik psikolog olarak ilk r...
Bu hikâye, Kıvılcım’ın Sude’ye âşık olduğunu fark etmesi hakkındadır. Sapıklık, sapkınlık, serkeşlik, serserilik ve bolca insan doğası barındırır. Zira insan...
Koğuşun meydancısı olmak koğuşun şamar oğlanı olmaktan ziyade iyidir. Mocan, bunu çok iyi bilir. Dün koğuş ağasından yediği iki sille ile bunu tekrar hatırla...
Sıradan bir ilkbaharın sıradan bir okul gününde sıradan beyaz gömleğimi, sıradan koyu lacivert ceketimi, sıradan koyu gri -paçalarını daralttırdığım- pantolo...
Güneş, ağaç tepelerinden kırılıp parça parça toprağı boyuyordu. İki gölge arası serinliyor, yer yer duraksıyorduk. Yürümeye devam ederken gömleğimin bir düğm...
Sabah olmasına karşın ayaz mı ayaz deli bir soğuk adeta tenimi kesmiş vaziyette. Elimin sırtı çatlamış, ince bir kan sızıntısı kupkuru kesilmişti. Sırtım saa...
Kırk yaşında, saçlarına kır düşmüş, biraz yakışıklı, dert çekmiş görünmeye pek beceren Aziz o kadar uzun zamandır yürüyordu ki kendisi bile bu zamanı bilmiyo...
Yemyeşil çayırların arasında bulduğu pırıl pırıl kılıç, pek çok sebep yüzünden orada olabilirdi... İsyancıları kovalayan askerlerden biri düşürmüş olabilirdi...
O gün eve döndüğümde, annemi koca bir tencere çilekle beraber mutfakta bulmuştum. Ayakları paslanmış plastik bir masada çocukluğumun bütün haşarılıklarına şa...
Sonunda gelmek bilmeyen Americano gelmişti. Nesim kahvesini yudumlarken ben ise içip içmemek konusunda tereddüt duydum. Kokusunu burnuma dokundurunca oldukç...
‘’Polinomun çift dereceli terimlerinin katsayılar toplamı ile tek dereceli terimlerinin katsayılar toplamının çarpımı kaçtır?’’ Diye sordu Sezai, karşısında ...
Ayhan evinde yine sıkıcı, daraltıcı bir günü geride bırakmak üzereydi. Her şeyden sıkılmıştı. Evden, duvardan, tavandan, alüminyum folyodan, tozlu ve kıllı...
Bir gün, gökyüzü bulutlarla örtülüydü. Rüzgarın serin nefesi, ağaçların dallarını nazikçe sallıyordu. Doğa, yağmura karşı bir hazırlık içindeydi, sanki gökyü...
Ölüm yalnız senin değil, hepimizin Sigurd.
Bu kanlı toprak, bu eller, hepsi bizim.
Gel gidelim bu diyarlardan,
Baştan aşağı altından memleketler kuralım p...
Henüz gün doğumuna daha iki saat vardı. Sokak lambaları kendini aydınlatmaktan bile acizdi. Öyle bir karanlıkta, ezbere bildiği yollardan geçiyordu yine. Tek...
Bildiğim kadarı ile yazarın Türkçe'ye çevrilen Bağlar ve Şaka dışında kitabı yok. Lütfen bütün kitapları çevrilsin.
Kitaba gelecek olursak, kitap bize yeni ...
Kaskatı kesilmiş vücudu hareket edemiyor, nefes almakta zorlanıyordu ölüm döşeğinde. Yanında büyüyen torunu elinde bir salkım üzümle geldi baş ucuna. Bir üzü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok