Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bölüm 5:
Kadının inip kalkan boynundan ara sıra perdeden sızan ışık görünüyordu. Alışık olmadığı bir kokuydu bu; gözleri yarı aralık mırıldandı kadın, anlam...
“Bu sabah yine saatinde uyanamadım. Artık iyiden iyiye kızıyorum kendime. Madem bu yola çıktım artık bazı şeyleri oturtmam lazım ama bakıyorum bende öyle bir...
Bir kutsallık değil de derin bir his, pek kıymetli bir resim; yeri başka hiçbir olgu, varlık ile dolmayacak bir kelime denebilirdi buna.Aklımı karıştıran büt...
İki elini de tam yüzünün karşısına getirmiş, dikkatle izliyordu. Yaşlandığını bu kez baktığı aynalardan değil, ellerinde oluşan yeni izlerden fark etmişti. N...
sırbistan'ın ne bileyim ben yollarından birindeyiz. onun elleri büyük ve ben saçlarımı bir iki gündür geciktiriyorum. orospu kardeşimin yere düşürdüğü bilmem...
Yalnızdım, yalnızdın, karşılaştık.
Artık yalnızız.
Burnuma metro kokusu doldu. Islak paslı demir, plastik, gaz, rutubet karışımı bir koku. Kartımı t...
Sessizlik… Karşında oturduğumda ilk düşündüğüm şey bu oldu. Şarkı söylediğin zamanlar düştü zihnime ilk, sonra kahkahaların yankılandı. Her gece bana anlattı...
“dünya sarsılıyor. dünya sarsılıyor. dünya döne döne sarsılıyor, üç yüz altmış beşinci günün ardını üç yüz altmış altıncı gün takip etmiyor. başa dönüyoruz, ...
neden sonra tarifsiz bir çığlığa boğulmuştu. siktir lan dedim, böyle edebiyat mı olur! gözümü ayırdım kitaptan, adamı kesmeye başladım aynadan. asansörde iki...
“Ömer dayı, ne diyorsun bu baraj işine, gelir mi gerçekten?” “Vallahi gerçeğini sahtesini bilmem ben Şükrü, bizim oğlan ilgileniyor onlarla. Ha bana fikrimi ...
"Yanlış biliyorsunuz abicim. Kadıköy'ün en meşhur DVD'cisinde çalıştım 2 yıl boyunca. İzlemediğim film kalmadı. İran Sineması, Fransız Yeniciler, Tarantino.....
gözümü kapıdaki, adını bilmediğim merceğe dayadım. bi yandan da merdivenlerden gelen ayak seslerini ve kapı önünde konuşma sesi boğukluğunu duymaya çalışıyor...
Gözlerine bir şey kaçmış
Kirpik miydi toz mu
Üzerini örter de benden kaçırırmış
Öfke miydi hüzün mü
Yüreğin zindanlara kapanmış
Mağdur muydu suçlu mu
V...
Bölüm 3:
"Zayıf da kazanır; güçlü de kaybeder. Ama güçlüymüş gibi yapan hep kaybeder." diye başladı söze Gregory. Nerde çok mutlu ve kendinden emin birini g...
Tersinden yürünen bir yoldu benimkisi. “Sonra”dan “önce”ye. Bir kez yürünebildiği için “yaşam” adı yakıştırılmış bu yolun tersten yürüyen yolcusuydum. Gördük...
Tek Perdelik Öykü
Kişiler: Yalnızca kişiler mi? Ya nesneler? Sözcükler? Uzatmadan söylemeli ki kimi yerde seyircinin, kimi yerde okuyucunun; kişileri, sözcü...
Çocukluğum kaçtı aranızdan. Kaybolmak sizin kuruntunuz ve ölümcül korkunuz. Çocukluğumunsa masal ülkesi…
İçinden geldiği gibi, bir hedef gözetmeksizin koşma...
Karşımdaki boş sandalyede aslında bir delikanlı oturuyor. Delikanlı uzun uzun karşımızda, menekşelerle donatılmış rengarenk bahçeyi izliyor.Öyle bir izliyor ...
Bir insan kendi varlığından nefret ederek yaşayabilir mi? Her sabah güneşin doğmasından nefret ederek ya da aldığı her nefeste acı çekerek mutlu olabilir mi?...
"Allah'ın izniyle babacığım, beni bu hükümdarla evlendir! Ya kurtulur yaşarım ya da ölümüm ümmet-i müsliminin kızları için bir kurtarmalık oluşturur; onları ...
Bölüm 2:
Mavi mürekkebi kurumuş kağıtlara benzeyen günlerden biriydi işte. İsteksizce yatağından kalktı Gregory, sol kolunun üstüne yatmıştı, kolunun uyuşma...
sağ elini düşün adamın, sağ elindeki parmakları. adama göre sağdan ikinci ve üçüncü parmakları düşün. yüzük ve orta parmağı diyelim uzatmadan. işte o iki par...
Güneşli bir kış gününü daha da güzelleştirecek tek bir şey vardı: İş bulmak. İşsizlik bir kanser hücresi gibi kaderime yapışmıştı. Sanırım, işsiz kaldığım gü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok