Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Şimdi telefonu kapattık binbir duyguyla. Yıllar önce gitttiğimiz adada şimdi oğlunla güneşlenirken her sokağında bin tane anımızın olduğu yerdesin. Bana tele...
Ortaokulu yeni bitirdiğimiz yaz mahalle camisinde açılan kuran kursunda tanışmıştım onunla. O zamana kadar saçları o kadar koyu siyah kimseyle tanışmamıştım....
Yüreği alışkın değildi. Akşama kadar taş ocağında taş kırmaya alışmıştı. İnsanların kalbini kırmayı ne bilirdi ne de becerebilirdi. Elinin ayarı çok inceydi,...
Dışarıda yağan kar odasındaki sobanın harlı ateşine rağmen içini üşütüyordu. Karın yağmasını hiç sevmezdi. Soğuk havalar ona her zaman ümitsizliği hatırlatır...
Eğer yaşadığım geçmişi seçmiş olsaydım o geçmişin baş konuğu yine sen olurdun.
*
Karşısındaki duvara dikti gözlerini, birbirinden bağımsız kesilmiş saçlar...
Gün sabahın ışıkları ile yeni aydınlanmıştı, sûkuta kesmişti derya. Hasan, ailesinden uzaklara, bu gurbet yerlere geçim derdine düşüp geleli hayli vakit olmu...
sırtımızın kamburu çıkmış vaziyette oturmuştuk. önümüzde ağzımızı doldursun diye soğumaya yakın çaylarımız duruyor. uzun soluklu sessizliği iç çekişi bozdu. ...
Çok defa serap gördü bu uçsuz bucaksız gibi görünen çölde. Ama yine de her seferinde yürümeye devam etti "Ya bu seferki gerçekten su ise?" düşüncesiyle. Onu ...
Büfeden bir poşet bira alıp hemen karşısındaki Millet Bahçesi’ne gidip bir tane banka oturdu. Gece bir sıralarında burasının çok kalabalık olması, genç ve ne...
Ellerim deklanşöre bastığı an zamanı öldürüyorum. Artık benim kölem diyorum ona. Çırpınıyor haliyle. Pek yaramaz. Alışık değilmiş, sal gitsin diyorlar. Hep b...
yine duvarlar bana bakıyorlar. Başarısızlığımı yüzüme vurur gibi dikiliyorlar karşımda. Öylesine bir ihtimal istemiştim belki de, kendim kadar berbat olmak. ...
Camdan yansıyan eğri omurgamı görüyorum. Nasıl bir ışık kırılması parçalanmış disklerimi daha detaylı gösterir ki? Gözlerim epey iyi görüyor. Yoksa benim gib...
Sınıf kapısının kapanış sesi, sanki içimdeki bir kapının da kapanması gibiydi. Birkaç saat önce coşkuyla anlattığım ders, şimdi uzak bir anı gibiydi. Öğrenci...
İnsanın ayakkabısından içeri geçebilecek kadar iri dikenlerin olduğu, çorak, kuruluğundan güneşi bile şaşırtacak hâldeki uzun yolun başındaydı. Sağ elinde ...
Hatırladığında hala gülümsüyorsun ama hiçbir şey hatırladığın gibi değil. Bu şehrin yürümediğimiz sokaklarında dolaşırken elimde kalan tüm güzel anıları hiss...
Yolların tozu dumanı yağan yağmurdan hemen sonra tekrar ortaya çıkmıştı. Güneş kavurucu sıcaklığıyla ortalığı kurutmuştu. Sokakların gürültüsü bir yaşam b...
Usulca yattığı yerden doğruldu, sisli gecenin pusunu silkindi üzerinden. Balkona çıktı, oturdu ve bir sigara yaktı. Büyük şehrin silik insanları, hayatın tel...
Grand central station.. New York City 1936 sol alt köşesinde böyle yazıyordu, Siyah - beyaz, heybetli binanın fotoğrafı asılıydı kafenin duvarında.Tepedeki i...
Korku nedir?
Sinir sisteminin adrenalin salgılayarak kalp ve solunum hızınızı artırıp, kaslarımıza olan kan akışını hızlandıran, reflekslerinizi güçlendirip...
Bu sabah uyandığımda kendimi yerde buldum. Kendimi bir türlü toparlayıp da ayağa kalkamadım. Çünkü aslında benim ayaklarım yoktu. Ben ayaklarımı çocukken bir...
Aradan tam 7 yıl geçti. Yaşadığım o korkunç şeyi o günden beri kimseye anlatmadım. Hiç olmamış gibi hayatıma devam etmeye çalıştım. Unutmak çok zor olsa da y...
Hep yazmak istiyor ama bir türlü o sayfayı açıp da kendisinden duyduklarını kağıda dökmemiş.
”Şiir yazmaya geldim. Kalemi unutmuşum. Kalemsiz şiir yazılır m...
Yaşlı ve kırışıklıkları bol bir adam genç bir kadını izliyor. Kadın denizden yeni çıkmış ve sevgi dolu eşinin uzattığı havluyla kurulanıyor. Küçük ama mutlu ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok