Edebiyat > Roman
Bu alanda, şahsınıza ait roman çalışmalarınızı paylaşabilirsiniz.
İstanbul, Nisan 2020
Sifonu çektiğinde içindeki sıkılma hissinin değişmeyeceğini bildiği halde yarım kalan işini tamamladı. Kabinden çıkıp ellerini yıkaması...
Pamuksu bulutlarla kaplı göğü şenlendiren kuşlar gamsızca yol alıyor, bin bir rengiyle toprağı süsleyen çiçekler hoş kokular yayıyordu. Ne üşüten ne de ter d...
Havalimanına erken saatte gelmek Nisan'ın istediği şey değildi ve hiçbir zaman bu an yaşansın diye uğraşmazdı. Otogarlardan da havalimanlarından da hoşlanmaz...
Duvarların dibi sokaklara göre daha soğuktu. Burada ısınmak zor olsa bile yazları serin bir yer olması güzeldi. Mevsimin yaz olması daha güzeldi. Çocuklar dı...
MİLİTARİST BİR BOHEM MESELESİ OLARAK NACİ
Alnını dayadığı bu kahvenin envai tonunu aynı anda barındıran masadan, genzine kördüğüm urgan misali çöken o kekre...
Saçlarının dibini kaşıdı. Bu anı sanki daha önce yaşamış gibi hissetmesine bir anlam veremeden yavaş yavaş kirlenmeye başlayan beyaz duvara gözünü dikip her ...
Bileğimi buzlu bir kovaya sokup hissizleştirdikten sonra bir usturayla kesmiştim. Ardından bolca kan kaybı ve baygınlık…
Bir sahil kenarında yüzüme değen tu...
Çaypazarı, 1989
Hayatlar hayatlara, hayaller hayallere değerdi. Bir kasaba, bir insan ya da bilmeden paylaşılmış bir hayal insanları bazen aynı yere, bazen ...
Nisan telefonu çalana kadar her zamanki düzeninde devam etmişti. Akşam yemeğine gelecek olan kayınvalidesi ve kayınpederi için masanın düzeninde herhangi bir...
Gözleri yavaş yavaş açıldı. Sağında duran yastık boştu. Yatakta doğrulmaya çalıştı. Her yeri ağrıdığından yatağa geri düştü. Bir kez daha denedi. Bu sefer ay...
Ara sokakların birinde bir silüet geziniyordu. Onu uykusundan uyanmış, hava almak için camı açan bir çocuk gördü. Garipsedi, geri uykusuna döndü. Silüet koşm...
Bir silah sesi! Aniden attım kendimi dışarıya. Kan ter içindeyim. Kalbim heyecandan yerinden
fırlayacak; ellerim, ayaklarım titriyor. Ortalıkta neler dönüyo...
Gölge çok uzun süre yürüdü. Onun için zaman anlamsızdı ama o bile fark etmişti ne kadar uzun süredir yürüdüğünü. Sonsuzlukta yürümek zaman alıyordu.
Sütunu ...
Uyananlar, diyarı içlerinden geldikleri gibi şekillendiriyordu. Biri hariç çünkü kendisi bir Uyanan değildi. Svei ve İadr yüzünden var olmuştu. Kendisi gölge...
Karanlık dalgalandı bir damla ışıkla. Dalgalar giderek genişledi, dağıldı ve parladı. Uykusunda olanlar uyanmaya başladı. İlk sabaha uyanmıştı uyananlar.
S...
Öğleden sonra otele varabilmiştik fakat karşımdaki manzaradan hoşlanmamıştım. Bir yanlışlık olduğunu umarak arabacıya sordum.
“Sahiden burası mı?”
Arabacı ...
Yeni bölüme başlamadan önce hikayeye yeni katılacak karakterimizi daha iyi canlandırabilmeniz adına temsili bir görsel bırakıyorum. Dilerseniz linke tıklayar...
*Dede'nin dilinden*
"O adam... Beni nereden tanıyor? Tanıyorsa da ben neden hatırlamıyorum? Hem anılarımı nereden bilebilir ki... Doğru ya! O büyüleri yapab...
Seren sandalyede oturuyordu. Seren sandalyede uzunca bir zamandır oturuyordu. Orada, pek beğenilmediği için giyilmek istenmeyen ve kenarda, köşede unutulmaya...
"Baba! Dur! Lütfen!" Dede önünden geçip giden babasının omzumdan tutup kendine çevirmek için hareketlendi ama kolu boşluğa savrulmuşçasına babasının içinden ...
Güneşin yeryüzüne bahşettiği ışığın parıldattığı gümüş koşum takımları iki ata bağlanmıştı. Uzun bir yolculuğu göğüsleyebilsin diye özenle seçilmiş bu süt re...
Yeni bölüme giriş yapmadan önce bölüm içerisinde biraz daha odaklanacağımız Dede karakterini daha iyi tasvir edebilmeniz adına bir görsel bırakmak istiyorum....
‘’Öldü, dedi diğeri
Ölmüş olmalı, diye tekrarladı bir başka biri.
Ölmedi, öldürüldü, dedim. Sesim o kadar belirli belirsiz çıkmıştı ki ses koridor boyunca ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok