Edebiyat > Roman
Bu alanda, şahsınıza ait roman çalışmalarınızı paylaşabilirsiniz.
Sondan birkaç saat önce,
“Hardır ateşi var eden, esastır zamanı getiren.”
Unutamıyorum. Daha parmak uçlarımda hissedemediğim dokunuşların bedelini zihnimin...
Wes, geleli birkaç dakika olmasına rağmen sabırsızlıkla içeri çağırılmayı bekliyordu. Sanki çevredeki herkes onu izliyordu, herkesin bakışlarından bir anlam ...
"Laden" sunar...
Bölüm şarkısı: Ayça Özefe - Zaman Alır
1. Kısım/ 1. Bölüm
Genç adam parmaklarının arasında duran küçük ama hayatını azaltan zehri dudakla...
ODTÜ kampüsünün çıkışına doğru birikmiş kalabalık ya yağmurdan kaçıyor ya da minibüs filan bekliyordu. Engin ise şehre doğru yürüdü. Her nasılsa sabah evden ...
"Bundan sonra neler olacak?" dedim. Saçlarımın arasına öpücük kondurduktan sonra derin bir nefes aldı.
"Ne olacağı umurumda değil. Sen yanımda ol, iyi ol, g...
"Ben buradayım artık." dedim onu rahatlatmak istercesine. Ellerimi okşadı. Yanıma daha çok yaklaştı.
"Sen ölseydin ben yaşamazdım Açelya. Kalbim atmazdı ki ...
"Babam bana hep acılarımla yüzleşmem gerektiğini derdi. Hiçbir zaman onlardan kaçmamam gerektiğini, dimdik bir dağ gibi durmam gerektiğini söylerdi. Annemle ...
İstanbul, Nisan 2020
Sifonu çektiğinde içindeki sıkılma hissinin değişmeyeceğini bildiği halde yarım kalan işini tamamladı. Kabinden çıkıp ellerini yıkaması...
Pamuksu bulutlarla kaplı göğü şenlendiren kuşlar gamsızca yol alıyor, bin bir rengiyle toprağı süsleyen çiçekler hoş kokular yayıyordu. Ne üşüten ne de ter d...
Havalimanına erken saatte gelmek Nisan'ın istediği şey değildi ve hiçbir zaman bu an yaşansın diye uğraşmazdı. Otogarlardan da havalimanlarından da hoşlanmaz...
Duvarların dibi sokaklara göre daha soğuktu. Burada ısınmak zor olsa bile yazları serin bir yer olması güzeldi. Mevsimin yaz olması daha güzeldi. Çocuklar dı...
MİLİTARİST BİR BOHEM MESELESİ OLARAK NACİ
Alnını dayadığı bu kahvenin envai tonunu aynı anda barındıran masadan, genzine kördüğüm urgan misali çöken o kekre...
Saçlarının dibini kaşıdı. Bu anı sanki daha önce yaşamış gibi hissetmesine bir anlam veremeden yavaş yavaş kirlenmeye başlayan beyaz duvara gözünü dikip her ...
Bileğimi buzlu bir kovaya sokup hissizleştirdikten sonra bir usturayla kesmiştim. Ardından bolca kan kaybı ve baygınlık…
Bir sahil kenarında yüzüme değen tu...
Çaypazarı, 1989
Hayatlar hayatlara, hayaller hayallere değerdi. Bir kasaba, bir insan ya da bilmeden paylaşılmış bir hayal insanları bazen aynı yere, bazen ...
Nisan telefonu çalana kadar her zamanki düzeninde devam etmişti. Akşam yemeğine gelecek olan kayınvalidesi ve kayınpederi için masanın düzeninde herhangi bir...
Gözleri yavaş yavaş açıldı. Sağında duran yastık boştu. Yatakta doğrulmaya çalıştı. Her yeri ağrıdığından yatağa geri düştü. Bir kez daha denedi. Bu sefer ay...
Ara sokakların birinde bir silüet geziniyordu. Onu uykusundan uyanmış, hava almak için camı açan bir çocuk gördü. Garipsedi, geri uykusuna döndü. Silüet koşm...
Bir silah sesi! Aniden attım kendimi dışarıya. Kan ter içindeyim. Kalbim heyecandan yerinden
fırlayacak; ellerim, ayaklarım titriyor. Ortalıkta neler dönüyo...
Gölge çok uzun süre yürüdü. Onun için zaman anlamsızdı ama o bile fark etmişti ne kadar uzun süredir yürüdüğünü. Sonsuzlukta yürümek zaman alıyordu.
Sütunu ...
Uyananlar, diyarı içlerinden geldikleri gibi şekillendiriyordu. Biri hariç çünkü kendisi bir Uyanan değildi. Svei ve İadr yüzünden var olmuştu. Kendisi gölge...
Karanlık dalgalandı bir damla ışıkla. Dalgalar giderek genişledi, dağıldı ve parladı. Uykusunda olanlar uyanmaya başladı. İlk sabaha uyanmıştı uyananlar.
S...
Öğleden sonra otele varabilmiştik fakat karşımdaki manzaradan hoşlanmamıştım. Bir yanlışlık olduğunu umarak arabacıya sordum.
“Sahiden burası mı?”
Arabacı ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok