Sen yokken ben sırtımı aldım ve bir dağa kaçtım
Tüm bu yıkılmışlıkların arasında
Tümdendir ki kalbimin foyası ortaya atılmadan önce
Seni kendimden uzak tu...
benim gönlümden nalanlar ardından geçen
nesnelerle konuşma fikri veyahut duvarla dövüşmek
safîdir ki şu buhrandan geçen
duygularımın haline
elinden tutup...
koynumda akşamın alaycı dişleri
sesimde devrilen yorgun kantar
bir ağıttan dönüyorum kendimi durdurmaya
her şey nasıl bu kadar var
her şey nasıl bu kadar...
Güneşsiz bir günden merhaba.
Bizi arkamıza mecbur eden,
Uzakların güzelliğine inandıran bir günden.
Ekseni kaymış gülümsemelerin yüzde bıraktığı o alacalı...
Ve ne zaman dışlansam gönüllerinden insanların
Başımı koymamı bekler bir sokak, kuytularında mahallemin
Bir buyruğuna tav oluyorum bu sokakların
Ekmeğine ...
Derdim sesin mesele gözlerin
Yüreğimde yeşeren bir sen
Yirmi yedimde sevdim seni
Yeşil gözlerinin esiri ettin
Yirmi yedim, otuz yedim, kırk yedim
Ömrüme...
Büyü sarsılmaz bir inanç gerektirir ya
Yaşam da umut gerektirir öfkeliyim
Çünkü bilinmez bir sözcüktür bu
Defterimde bulunmaz taşımaz kalemim
Bu kadarını...
Raylarına çiçek ekilmiş bir tren yolundan yazıyorum.
Hayat bir başkaldırış, bir düşünce değil midir?
Şimdi düşüncemin toprağına mavi çiçekler ekliyorum,
G...
Bırakıp gideceğim artık uzaklara
Kimsenin olmadığı uzaklara
Martıları takip edeceğim
Yolumu bir kez de onlar belirlesin
İçimdeki dalgalar durmuyor
Ruhum...
Bir yaprak daha düşüyor ağaçtan,
Nazlı nazlı süzülerek toprağa.
Bahar teslim ediyor,
Sancaksız bayrağı umutsuz kışa.
İşçiler ve dilenciler titriyor soğuk...
Korkuyorum
Sadece korkuyorum
korkunun kaynağını bulmaya çalışıyorum
bağırıyorum içimden, duymuyorlar
nefessiz kalıyorum, görmüyorlar
neden korktuğumu dü...
Gözü dönmüş onca insan!
Nerede o eski sevdalılar
İnsanın tanımı çok değişmiş
Eskiden insan denince akla gelen
Aşk, dostluk, güven
Şimdiyse akla gelen
L...
Asırlık bir defterde altın işleme.
Söz şöyle
İnsan aşık, en yabancısına,
Olmak isteyip de olamadığına.
Ellerin
Terli avuçların
Parmak uçların
/
Senin...
2 Mart 2015 Pazartesi
Merhaba canım sırdaşım!
Yine hava kararmış, yine yorganın altındayım ve yine sana sarıldım. Kocaman kadın olduktan sonra günlük tutma...
Tarih: 24 Kasım 342
Yer: Sur
Lotthum karargahının üzerine tozdan dolayı kuşlar bile yaklaşmıyordu. Karargahta inanılması güç bir hareketlilik mevcuttu. Bu ...
Ak saçlı, çatık kaşlarla yerde baygın bir şekilde yatan krala bir süre baktı. Ümitsizce başını salladı. Kralın burnuna vurduğu yumruktan sonra eli kızarmıştı...
‘’Öldü, dedi diğeri
Ölmüş olmalı, diye tekrarladı bir başka biri.
Ölmedi, öldürüldü, dedim. Sesim o kadar belirli belirsiz çıkmıştı ki ses koridor boyunca ...
Yeni bölüme giriş yapmadan önce bölüm içerisinde biraz daha odaklanacağımız Dede karakterini daha iyi tasvir edebilmeniz adına bir görsel bırakmak istiyorum....
Güneşin yeryüzüne bahşettiği ışığın parıldattığı gümüş koşum takımları iki ata bağlanmıştı. Uzun bir yolculuğu göğüsleyebilsin diye özenle seçilmiş bu süt re...
"Baba! Dur! Lütfen!" Dede önünden geçip giden babasının omzumdan tutup kendine çevirmek için hareketlendi ama kolu boşluğa savrulmuşçasına babasının içinden ...
Seren sandalyede oturuyordu. Seren sandalyede uzunca bir zamandır oturuyordu. Orada, pek beğenilmediği için giyilmek istenmeyen ve kenarda, köşede unutulmaya...
*Dede'nin dilinden*
"O adam... Beni nereden tanıyor? Tanıyorsa da ben neden hatırlamıyorum? Hem anılarımı nereden bilebilir ki... Doğru ya! O büyüleri yapab...
Yeni bölüme başlamadan önce hikayeye yeni katılacak karakterimizi daha iyi canlandırabilmeniz adına temsili bir görsel bırakıyorum. Dilerseniz linke tıklayar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok