Hiçbir halıyı evi terk ederken sıcak bir zemin olsun diye yere sermezsin, altı kişilik yemek takımları öyle kendi kendine bir rafta tozlansın diye de alınmaz...
Bir yerde olmam gerekiyordu, oraya gitmekten o kadar uzun süre kaçmıştım ki artık erteleyecek bir saat dilimi bile mevcut değildi. Gitmeyi ertelemiştim, Lond...
sahilin kenarını nasıl severim,
o sıcak ve sevgi dolu bir akşamı hatırlatan esintiyi.
denize yakın olmak birçok şeydir ve her zamandan öncelikle vazgeçilir...
bir şeyler olmadı,
ben çok istedim.
şımarıkça bir hüzne gömülmedim,
kimseden bir şey de istemedim.
yüzüm hırpalandı,
bir şey eksildi,
bir şeyler olma...
Bugün hep aynı şeyler olurken bir şey oldu.
Bunu nasıl hissettim şimdi bilmiyorum, sadece oturuyordum.
Her zamanın kahvesini içip, artık benim vücudumu...
tehlikeli değilim,
sokaklar için, demokrasi için ve doğa için.
yine de kendi içime oluk oluk zehir akıtıyorum.
yüzü gözümün önünden silinmiş bir teni özlü...
bir garın karşısında tanımadığım insanları yolcu etmeye gittim,
insanların gözlerine bakıp bana benzer bir hüzün bumak istedim.
işte böyle biraz dünyaya uy...
seni görüyorum,
hayatının yeni bir gününü adımlarken, işten eve dönerken.
sapsarı bir damla ter akıyor güzel kirpiklerinin yakınından,
benimle yaşadığın b...
Her şey başlar ve biter diye teselli ettim kendimi. Herkes kendini böyle teselli eder, yoksa dünyanın ağırlığı hep ayağımıza dolanır. Dünya ayağımıza dolansı...
Uykuda bile ürküten o tekinsiz rüzgarlar gibi yakaladı beni,
unuttuğumu sandığım kız çocukluğumun hevesi.
bir rüzgarı gibi kırılgan dallarımı yokladı-
ken...
Hafızamı zorlamak zorundayım. Nereden geldim? Bu aldığım rahat nefes için ne kadar çok ve katlanılmaz şeylerele uğraştım. İnsan nefes alınca ve biraz dinleni...
kutsanmış bir suyla korunduğuma inanırdım,
mutluydum çünkü dünya annemin dizleri kadardı.
bir kayıp görsem tanımazdım, küçüktüm.
sen bir dolunay gibi beni...
Kalbimde kirli bir kan birikti ve onu bir türlü dışarıya atamıyorum. Birisi -en hafif tabiriyle birisi- beni kendimden kötü ayırdı. Kalbimle ve dışarıda dönü...
Olasılıklar ve yapabileceğim uçsuz bucaksızlıklar korkutuyor beni. Yapabileceğim hiçbir şey yok demeye ne çok alıştım!
Şimdi yapabileceğim şeyler var. Nefes...
Seni yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf gibi hatırlıyorum,
bizim için mümkün değil,
bir çerçeveye sığacak kadar kaldık geriye.
başkaları için boş bıraktık ...
1.
Buraya ilk geldiğim günü hatırlıyorum. Her şeyin ne kadar bana ait olduğunu. Burnumdan, genzime oradan tüm vücuduma yayılan kokuyu. Böyle bir his yaşamam...
00.32
Burada yaşamak son zamanlarda öyle zorlaştı ki, öyle çekilmezleşti ki, hayata her gün yeniden karışmak için büyük bir cesarete ihtiyaç duyuyorum.
01....
bu nasıl zindan ben bile tarifini bin kitapla yapamıyorum,
önce acıyı tanıdık saydım,
her şehirde adım adım ağladım.
geçtim bir masaya oturdum,
hayatımı ...
Bir nefes önce buradaydım,
Burada oturdum, kendimi ayıplayıp durdum şu masanın en ucunda.
Nefesimi hep kimseyi rahatsız etmeden sessizce aldım
Kimseden d...
Şiddetli rüyalar içinde çırpınıyorduk,
Bir yer açıyorduk kendimize her gün kirli ellerimizle en derine kazdığımız çukurda.
Yalvarırcasına özlediğimiz günle...
bir yolu yönüm saydım,
gidilecek son yer-sonunda.
kavgalı olduğum, benim yolumu kesen parça parça aynalar.
hepsi.
tam, burada, avucuna almışsın.
nasıl?
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok