aynada kendi yüzümü gördüğüm bir an var,
seni unuttuğum, yalnızca kendimi gördüğüm bir an.
bu boşlukları ben yarattım,
biliyorum içlerini doldurmak adına ...
saat 09.00 ve seni bu saatte de seviyorum.
bundan bir yıl önce de ve yüzyıl önce,
yine seni seviyordum belli ki.
çünkü bu sevginin ehemmiyetsizliği ve k...
bin dert var heybemde,
doldurdukça kendimden eksiliyorum.
senin ellerin var, bir ucumdan tutmuş
düşme diyorsun ama çoktan yerdeyim.
yine de senin dizinin...
ne kadar oldu o bankta oturmayalı,
uzaktan bana doğru yürüdüğünü görmeyeli,
seni bir çeyrek asıra yetecek kadar sevmeyeli?
zaman kavramımı yitiriyorum,
...
insan kendine ilmek ilmek ördüğü o yoldan niye vazgeçer?
kenarlarına çiçekler ektiği, engebeleri düzlediği o yoldan?
gidilmeyen yollar, kumru'nun dediği g...
şehirlerarası otobüs terminaline doğru yolculuktayım,
bir önceki durakta inip yürüyeceğim.
uzun bir süre oturacağım cam kenarı bir koltukta.
beni mutlu ed...
uzun uzun düşünüyorum bu paradigmaları,
seni bana böylesine yakın kılan,
sende beni böyle mahveden ne var?
açıklamalarımın yanı boş,
nasipsiz bir sabaha ...
hava henüz aydınlık değil,
güneş kendini göstermekten çok uzak.
biri yürüyor sokakta ağır aksak,
başı hep önde.
bu yerlerde neler var, hep merak ettim.
...
sandım ki yanındayken hep evde olurum,
uçsuz bucaksız denizlere bakarız.
mutlu oluruz.
olabildiğince çiçek ekeriz renkli saksılara.
senin başucunda oturm...
nasıl oluyor, yanımda uyuyorsun.
görüyorum bunlar gözlerin, bunlar ellerin.
nefes alışlarını hissediyorum tenimde.
ayakların neresinde bitiyor yatağın?
b...
sahil kenarları ve sakin parklar
bana ne kattı?
benden ne aldı?
iki sene önce bugün ne hissederdim?
yine aynı duygularla baş başayım.
kimi kıskansam en ...
sana yukarılardan bakmak,
bir şehri nasıl olağan ve hafif kılıyorsa;
aynı işlemi duraksamadan sende sürdürüyor.
yanında olmak yerine, farklı açılar buluyo...
bir torba buldum,
üstünde ceset yazıyor.
benim ellerim kan içinde,
bir bacağım hafiften aksıyor.
terk edildim, hatırlıyorum
vücut ağrılarım ondan.
ins...
babam biraz dışarıda beklese,
bu hastane kapıları hep benim işim.
her türlüsüne alışırım.
üstümü arayan demir bir alete,
asık yüzlü danışmaya,
gülen, b...
bir yolculuğa çıkıyorum,
artık deniz göreceğim,
ruhumu salıvereceğim kıyısız duvarlara diyorum;
olmuyor.
ne yapsam sanki kenetlenmişim,
ne yapsam bir tu...
şehirler büyüyor,
sen küçülüyorsun içimde.
ellerin un ufak oluyor, gözlerin gidiyor.
bir gün tamamen yok olacaksın biliyorum,
ihtimallerin kafamı kurcala...
bir yolu gözümde büyüttüm, bitmedi.
daldım gittim bir uzağa
mezarımın başında ağlarken,
belki gitme diye çırpınırken
benim aldığım tişörtü giyer miydin? ...
tüm sorunlarımın çözümü sensin,
aşksa aşk, muhtaçlıksa muhtaçlık.
utanıyorum bu bedenden ve bu dirilişlerden,
ama seviyorum.
bir pervaneye tutulan ateş b...
sinsi bir ağacın gölgesindeyim,
bugün dolunay varmış; umurumda değil.
seni düşlüyorum, gözlerim açık.
“şu salıncaklara oturalım” diyorum,
belki biraz dah...
seni gördüm düşümde,
bir incelikte yüzüyordun.
sudan korkulur, suda yaşanmaz.
ama sadece bu kadar değil.
ölümümü gizli tutacağım,
sen yine o inceliklerd...
sana söyleyemediğim tüm kelimeler için pişmanım,
sana sarılsaydım ne olurdu?
bir kere seviyorum deseydim,
dünyaları sererdin ayaklarımın altına “biliyorum...
bir gemideyiz,
spinoza ve ben.
onun tüm mantıksal kuramları,
ve benim mantıksız tüm hayallerim,
savaşıyoruz.
sevgilimin bir eli omzumda
beni kurtarac...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok