Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yıllar önce Batuhan Dedde sayesinde keşfettiğim, harika bir ses. Hâlâ hiç sıkılmadan dinlerim. Bende yeri ayrıdır. BuBi Sanat sakinlerine armağan olsun. :)
Gök ve yüzü… Aslında arkasını göremediğimiz için mi denmiştir yüzü diye? Arkasını görsek o gökyüzünün... Karanlığından korkar mıydık acaba? Mavisi dağılsa te...
Kulaklığımın bir tanesini takmıştım. Bir kulağımdan beynimi okşayan hoş ezgiler gelirken diğerinden gelen caddenin gürültüsü beynime işkence ediyordu. Her ik...
Aslına bakarsanız bir günlüğüm yok. Duygularımı sürekli olarak aktarmayı ya da tutmayı da beceremem zaten. Ama üstüme sinen olumsuzlukları atmanın en iyi yol...
Çok teşekkürler, bütün incilerimi döktün. Zaten küçücüklerdi, zaten her şey pamuk ipliğine bağlıydı. Toplayacak gücümün olmadığını bile bile. Bile isteye. Bi...
Soğan doğrarken hayatı sorguladığım klasik günlerden biri... Hayat ne kadar karmaşık.
Anneme seslendim, "soğan gözümü yakıyor, doğrayamıyorum". Tek gözümü k...
Sevmek Sanatı isimli eserimin vibrafon versiyonu. Umarım hislerinize eşlik eder. Güzel dinlemeler dilerim.
Özlemin bir kıta uzak bana
Tuzak gözlerin
Çatlağından dudaklarının öpsem
En çatlak halini
Ki sen öpsen o an dünya donar
Tam kırk beş santim sola oyna...
Hayatıma giren her insanın beni yakışını izledim. İzin vermek istemedim ama izin vermek istemezken öldüm.
Çabaladım, dirildim ve yeniden tekrar tekrar öldü...
Az önce bir acıdan geçtim
Vitrinleri pahalı anılardan salkım saçak
Ellerimi ovuşturdum yeni bir gölgeye vurgun olmamak için
Kaldırımdan dedim
Kaldırımlar...
Artık üzülemiyorum, eskiden canımı acıtan şeyler şimdi rüzgar yeli gibi içimi anlık ürpertmenin ötesine geçemiyor. Uğruna geceleri uykuya kör olduğum acıları...
Yalnızlığın kolları çekiyor beni kendisine. Ne yapacağımı bilmeden istemsizce gidiyor ayaklarım onun istediği gibi.
Ne olacak sahi? Ne değişecek şimdi? Nele...
Ah bu isyan.
Mecalimi yok ki anlayan,
Vardır, içimde yanan.
Nerdeyim ben şimdi ne yapıyorum,
kimim ben, kim bu yanan.
Kimdir yakan?
Yanmalar, yakanlar...
Sevgili günlük, bugün biraz öfkeliyim. Öyle özel bir durum yok merak etme. Her zamanki şeyler. Her gün aynı şeylere öfkelenmek beni daha da kötü yapıyor. Hay...
İçimdeki yangının ateşi nasıl söner?
Ah ben yazmayı severdim.
Deli gibi saatlerce kafamın içinde yazardım.
Lâkin şimdi tek kelime etmenin işkencesini çeki...
Sana sesimi duyurmanın imkansız olduğu bir zamanda seslenmek, olasılıksız bir isteği gün yüzüne çıkarmaktan farksız şimdi. Ben hiç dinlenmeyeceğimi bildiğim ...
On dokuz senedir dünyada şu aciz bedenim, ruhumsa yetmişlerinde inzivaya çekilmiş evrenin bir köşesinde.
Son birkaç senedir hayatımı kendi düşüncelerim, em...
Yüzseydin çocuk
Masmavi hayallerde
Atlasaydın damdan dama, ipten ipe
Sevinseydin çocuk
O kadar sevinseydin ki, ölüm korksaydı senden
Koşsaydın çocuk
Ka...
Sanki ne gidecek ne de kalacak yerim yokmuş gibi. Kim olduğumu şaşırıyorum sürekli. Yıllar önce kendime yazdığım bir mektupla tanıştım kendimle. O yılların d...
Saatlerce sustum tek kelime etmeden, ağzımı açsam kelimeler dilimi parçalamadan ulaşamayacaktı kulaklarına. İçimde biriktirdiğim bunca hınç, bunca öfke dilim...
henüz yavru bir şiir emiyorken dudaklarımdan can sıvısını
bir pişmanlığın keskinliği biçmişti bileklerimi çoktan
ve sonra ansızın
dirilmiştim ilhamıma düş...
Merhaba. Günlüğü bazen dostum gibi göremiyorum. Bazen benim düşmanım gibi. Kendimden başka her şeyden bahsettiğim bir düşman. Bazen ise bir kuyu. İçinden su ...
Ellerim titredi. Hayatım boyunca binlerce kez yapmıştım oysaki; markete girip istediklerimi alır, kredi kartımı hiç düşünmeden kasiyere uzatır, insan kalabal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok