Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Yaşam, topyekün savaş açmışsa sana
Acılar bombardımanıyla çukurlar açılmışsa bedeninde
Sen, açılan her çukura bir zeytin fidanı dik.
Acısıyla kendisini ze...
Kapının açık olması rahatsız ediyor, yarı açık kapıları sevmiyorum. Bu karmaşa gözümü yoruyor, düzensizliği sevmiyorum düzeni de. Mutlu olmak istemedim bunun...
Hatırlar mısın Doktor, neye ihtiyacım olduğunu söylediğinde gülmüştüm. Hâlâ arada hatırlar, gülerim.
Duyuyor musun sesleri? Bak, dinle, bir şeyler anlatıyor...
"Yaşam ve ölüm... İkisi de gerçektir. Bizler dünyaya geldiğimizde önce yaşamı tanıdık. Merhaba dünya... Sonra bizlere ölümü öğrettiler. Ancak insan aynı anda...
Kabullenilmiş huzursuzluk var içimde
Ne çaresi var ne reçetesi
Her daim acı dilimde
Mesaim bitse geçer mi?
Mutsuzluktan kervanlar kurulu
En önde ben ve ...
Yanlış da olsa dönülemeyen yollar vardır
Engebeli, ıssız, sürekli ürperti uyandıran
Tarif edilemez ve anlatılamaz bu yollarda yaşananlar
Bir gün, bu yol ...
Kaçtığımız tüm sorunlar ilmik ilmik işliyor ruhumuza. Eflâtundan bir gökyüzü arşa çekiyor bizi usulca.
Karanlığa boyun eğmeyen bedenin, aslında simsiyah bir...
Ender Bey,
Sanıyorum ilk mektubumda size kendimi yeterince ifade edemedim. Oysa yaşadığım sıkıntıları siz sormadan -hatta sormanıza fırsat vermeden- uzun uz...
gece oluyor ve her şey güzelliğini yitiriyor
bazı geceler hayat kalbimde büyük yaralar açıyor
yaralarımı sarmıyorum çünkü görün istiyorum
her şey o kadar ...
Ölüm, sık sık hatırladığım bir olgu. Normalde bugün bu olgu hakkında yazacaktım. Her şeyin ne kadar değerli olduğundan falan bahsedecektim. Ölüm hakkında yaz...
Kendimizi fazla düşünüyoruz, sevgili okur. Arayıştayız devamlı. Mutluluğu sevişmekte ararız, parada ararız, popülerlikte, beğenilmekte, sevilmekte ararız.
O...
Kapı tıklandı. Sertçe. Daha öncelerde kapımın böyle bir muameleye maruz kaldığı olmamıştı. Şaşırdık. Karşılıklı. Kapı da, ben de…
Kötü alışkanlıklarımdan bi...
Dostoyevski’nin “Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.” cümlesinin bir türevi olarak ele alacağımız ‘yeni normal’ kavramı daha önce bilinmeyen bir durumun stan...
Alışıyorum artık bu yaban tada
Huzur ararken acı bir lavantada.
Kısır gece ve dolunay soğuk.
Buz tutmuş ellerimin kırışık çizgileri.
Hangi vuslata aitse ...
Yirmi küsur kitap, birkaç defter, pilleri bitmiş saatler, en az iki aydır içi boşaltılmamış termos, yarısı boş sigara paketi, yarısı dolu küllük, kilidinin n...
Kırık insanların hayalleri olmaz bana göre. Canımızın kırıklıkları boğazımızda birikmiş bizim. Defalarca yuttuğumuz, kursağımızda kalan, hayallerimizi kesip ...
Yanık naylon kokusu. Etrafımı kuşatan o tatsız, genzi yakan acımsı koku. Hiç duyumsadınız mı siz de? Sürekli bir naylon yanıyor, yakıyorlar. Hep bir tatsızlı...
Mektubu bitirdikten sonra kısa süreli şaşkınlık yaşadım. Hem mektupta anlatılanların duygusal yoğunluğundan hem de sondan üçüncü paragrafta yapılan yanlıştan...
Yıllar yine aynı şekilde akıp gitmesine rağmen bazen olduğu gibi o gün yavaşlamıştı zaman. Ama sadece şaşırtıcı olduğu için değil sona yaklaştığım için yavaş...
Günün yorgunluğuydu üzerindeki kıyafetleri ancak sadece ceketini çıkartmaya takati vardı. Ceketini çıkartıp kravatını gevşetti. Berjerine oturmak için yöneld...
Yazmak zorundaymış gibi oturdum bugün sarı örtülere bürünmüş masama, sırtımda bir sarı şal. Yaşamın sırrını sorgular gibi, son bakışlarımla bakıyor gibi bir ...
Mezarları boşalttık,
bütün ölüleri sırtladık ve kendimizle dolaştırmaya başladık.
Kimisi peygamberlerini sırtladı,
kimisi de atalarını.
Kamburumuzdaki bi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok