Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ercüment tüm işlerini hallettikten sonra evin yolunu tutmuştu. Eve giderken kendi kendine şarkı mırıldanıyordu. Yanından geçen adam Ercüment’e biraz sert bak...
Selma ile yeni tanıştığımız zamanlarda yaşıtımız insanlar birbirine "senden güzel hediye olamaz" gibi anlamlara gelsin diye muhtelif şekil ve ebatlarda aynal...
Felekten bir gün daha çalmak için gençliğini geçirdiği semtlerde tura çıktı yaşlı adam. Denizin sefasını -çığırtkan martılar eşliğinde- vapurda sürdükten son...
Öğretmeni öğrencisinin geldiğini, kendisini beklediğini neredeyse unutuyordu. Hemen toparlandı.
“Derslerin nasıl gidiyor?” d...
Meryem kendi elleriyle sardığı böreği fırına koyarken seslendi: "Kayra! Haydi çık yukarı da babanı uyandır oğlum. Börek pişene kadar anca kendine gelir zaten...
Normal Bir Gün
Günlerden pazartesiydi. Yavuz her zamanki gibi uyanmış, elini yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltı etmek üzere mutfağa ilerlemişti. Annesi Meryem...
Saat akşam dokuz, on civarı. Kalabalık şehrin işlek çarşısında köhne bir sokak arasındayım. Dar aradan, ister istemez bakışıyor olduğum adamlar gelip geçiyor...
Geçen dakikalar ona bir ömür gibi gelmişti. Suya bakmaya devam etti. Karanlık suda kendi yansımasından başka bir şey göremedi. Görünürde hiçbir kimse yok. Ne...
Ah şu insanlar, insancıklar. Ne kadar da tuhaflar. Biri var eder, biri yok. Biri sever, biri söver. Biri yapar, biri bozar. Biri yazar, biri siler. Biri yaşa...
Kollarımın arasındaydı işte. Bir bank, etrafımızdan geçip giden insanlar ve biz. Onu dinlemek, onu izlemek istiyordum. Bağdaş kurduğum dizlerime uzandı ve ka...
İkimizin arasında kalmasını istediği günden bu yana sustum. Konuşmamak için söz vermiştim. Ama yazmamak için söz verdiğimi hatırlamıyorum. Dolayısıyla artık ...
Mezarlığın önünde hiçbir şeyden haberi olmadan oyun oynayan çocuklar gibiydi bugün hava . Bir kaos ortamına dönüşüyordu. Gökyüzü kara bulutlarla kaplanıyordu...
O ve ben.
O ve ben; birbirimizin hayatlarına hudutsuzca dahil olabilen iki oyuncuyduk, iki sessiz sinema oyuncusu. Onun varlığı yitkin ve bazı duyarsız hald...
Evet bayım, bu asırda yaşamadığım doğrudur. İyi ki de yaşamıyorum. Boş kelimelerin asrı bu. Ben sessiz diller diyarında yaşayan bir sağırım. Sizin asrınızda ...
İçi neredeyse bomboş olan, ayak uçlarımda yerde dik bir şekilde duran çantamı sırtladım. Ardından kapatmış olduğum kapının kilidine elimdeki anahtarı sertçe ...
Çalınan büyüleyici melodinin ritmiyle mükemmel bir uyum içinde birlikte sallandılar. Salon dansçılarla doluydu ama ikisinin de gözleri, sanki şu anda sadece ...
Fotoğraftaki kadınlar gülüyordu ama fotoğraf çekindikten hemen sonra hayatın verdiği keder ve yaşlanmanın verdiği karamsarlık tekrar kadınların yüzlerine otu...
Kadın; kiraz dudaklı, al yanaklı, kuzguni siyah saçlı kızına sevgiyle baktı. Bugün kızının on altıncı doğum günüydü. Doğmasını sabırsızlıkla beklediği, kokus...
1956 yılında İstanbul Üniversitesi öğrencileri bir dergi çıkarmaya karar verir. İsmi şu olur: "A Dergisi".
K. Özer, H. Yavuz, O. Kutlar, A. Bezirci, E. Cans...
Kapkara bir gece, kalbim hızla atıyor. Annem şu sandalyeye oturmuştu, uyumadan önce bana bir masal okumuştu. İşte kitap orada, yanı başımda, çekmecenin üstün...
Kadın, böyle yürütemiyoruz diyordu. Gözleri ve burnu kızarmıştı. Elleri soğuktan morarmaya başlamıştı. Bu böyle gitmez diye sözlerini yineledi. Yoruldum artı...
Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim. Olur,
olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağı...
Oğuz Atay'ın Korkuyu Beklerken adlı kitabından:
'Ben tavanarasındayım sevgilim! ' diye bağırdı delikten aşağı doğru. 'Eski kitaplar bugünlerde çok para ediy...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok