Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Rengi sarıya çalan yaprakların, yağmurdan kirlenmiş, kenarındaki macunları sararmış on yıllık cama değmesi ile çıkan hışırtı sesine uyandı. Mavi çiçek desenl...
30 Nisan
Sevgili Mélanie,
Geçen hafta annem vefat etti. Dört sene önce yetim kalan ben, geçen hafta annemin ölümü ile öksüz kaldım. Ömrümün son otuz beş ...
En yakın arkadaşıyla sahilde kayalıkların üstünde sessiz bir müzik açıp sigara içiyorlar. Eh, iki kadın kayalıklarda ağacın arkasına gelecek şekilde kimsenin...
Meydanda, filenin sultanlarının final maçı için kurulan ekranın çevresine doluşmuştuk. O amcayla, maçın başlamasını beklerken tanıştım. Bir süre izledim önce...
Güneş, ağaç tepelerinden kırılıp parça parça toprağı boyuyordu. İki gölge arası serinliyor, yer yer duraksıyorduk. Yürümeye devam ederken gömleğimin bir düğm...
“Ah be Rıza, ah be. Nasıl gider, nasıl terk eder beni?”
Siyah iri kedi patisiyle önündeki şişeye vurdu şişe yerde yuvarlanarak çöp konteynırının ayağına ça...
Bu hikaye İstanbul depreminde öleceklere adanmıştır.
***
Tavanda sallanan floresan.
Yanaşan her vapurun dalgasıyla sallanan iskele.
Kahve satan bir dükkâ...
Doktorun odasından içi biraz da olsa rahatlamış olarak çıkıyordu Gülfem. Basit bir göz rahatsızlığıydı yaşadığı. Önceleri pek önemsememişti. Son zamanlarda ü...
Henüz gün doğumuna daha iki saat vardı. Sokak lambaları kendini aydınlatmaktan bile acizdi. Öyle bir karanlıkta, ezbere bildiği yollardan geçiyordu yine. Tek...
Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesi...
Nakışlı ak tülbenti toprağa doğru sarkmış olan Fatma ana körelmiş keseri toprağa vurup toprakla beraber nefesleniyordu. Kendi derisi kırışmış, toprak ise kur...
Kızın konuşma yetisini almış gibiydiler.
—Hey, ne o, dilini mi yuttun?
Gerçekten yutmuş muydu... Sesi çıkmıyordu. İlkten lanetlendiği sanıp korktu sonra. Ç...
Dört mistik vadinin, en güneşlisi,
Kırk hikayeyi barındırmalı,
Dört yüz gecekondusuyla,
İki ay aydınlatmalı geceyi,
Geceye konmalı sekiz şiir.
Dört mist...
Bu kırılan bir dalın türküsü.
Kimselerin hatırlamadığı , unutmak için bile hatırlamadığı bir türkü.
Acıdan beslenip büyüyen tohumların , doğaya bir nimetc...
Ben şairim hakim bey. En çok beni yargılayın. Gece 2.45 te uyanın ve gece mahkemesinde en ağır hükümleri verin benim hakkımda. Hayır, hiçbir itirazım yok ola...
"Bulutlar sarmış göğü, güneş ha teslim olacak ha olmayacak havasında. Ama yine de son bir hücum gerçekleşecek her iki taraftan. Kim galip gelirse de anlaşmay...
Yorucu bir iş günü daha sona ermişti Bay Tavşan için. Elinde bir dolu poşet, sessiz ve karanlık evinin kapısını araladı. Yorgunluğu yüzünden, vücudunun duruş...
Yaz mevsiminin son günleriydi, hava buram buram geç kalmışlık kokuyordu. Bir yandan da şehir eski düzenine dönme çabası içindeydi. Yazlık yerlerden dönülmüş,...
Yirmi sekiz yaşındaydım. Öğretmenlik mesleğinde dördüncü yılımdı. Yaz tatili olduğu için okula gitmiyordum. Kitabımı tamamlamak için bir kütüphaneye gidip gü...
adını koymadığım bir şiir yazdım
sonunu bilmediğim bir hikaye
amaçsız bir karakter yarattım
durmadan acır kendine
bir fidan büyüttüm bütün sevgimle
süsl...
Hani hep derdim ya, “bir şeyin varlığı ile yokluğu denk olmamalı” diye. Değil. Nasıl oldu da bu kadar işledin hayatıma bilmiyorum ama varlığın ile yokluğun d...
Şu yalnız insanlara bak. Hepsi sahte gülümsemelere sığınıyor, asla tatmin olamıyor ve hayatlarından şikayet ediyor. Oysaki yaşadıkları için şükretmeleri gere...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok