Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Dokuz tahta örttüler üzerine…
İlk tahta, dünyaya "Merhaba" dediğimde gizli döktüğü gözyaşlarıydı,
İkincisi, düşe kalka ilk adımlarımı atarken sıkı sıkı ka...
Lanet olası kargalar!
Bütün zamanımı harcadılar,
Ruhuma bir bir bulandılar,
Altın, gümüş ve bronz,
İnsanız biz,
Kaçmak için söyledi budalalar.
Gün doğu...
Dün ya da önceki gün ya da belki bir hafta oldu. Benliğimizden bir şeyler öylece kopup gitti. Ağladık, sustuk. Deprem dedikleri öylece hepimizi aldı ve gitti...
Ay benim, ay yüzlüm!
Bir şarkı tuttur,
Bu gece pek üzgünüm,
Huysuzum, yorgunum,
Aklım çıkacak,
Kırk yıllık sürgünüm,
Ay benim, ay yüzlüm,
Yarın kapımı...
Gittiğin gün hatırladım:
Kalbimin anahtarı dudaklarında saklıydı
Ve sen gittiğinde anladım:
Dudaklarını bulana dek kilitli kalacaktı…
Hala çürüyorum.
Öylece yatıyor ve tavana bakıyorum.
Gökyüzü gri, yataktan çıkamıyorum.
Yalnızım, kollarımı kaldıramıyorum.
Dökülüyorum.
Islak gözpınarla...
Büyüklük beklerken bitiklik gördük.
Heyecan beklerken bıkkınlık sezdik.
Şimdi umut diyoruz,
Kabus bilançolu manzarada.
Değişim istiyoruz dört bir yanda
...
Ölüler efendim,
Her zaman mezarlıklarda olmaz.
İnsanın kalbe defnettikleri de vardır.
Bunlar pek konuşulmaz.
Konuşulacaksa efendim,
Gidenlerden bahsedil...
Elime yüzüme çamur bulaştı. Silemiyorum, ellerim de çamurlu. Dokunduğum yer çamur oluyor. Su yok, peçete yok, silebileceğim hiçbir şey yok ve saniyeler işled...
Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim. Yeşil çimenliklerin ardında güneş yükselirken bir adama rast geldim. Gözlerinin köşeleri yere bakıyordu, içleriyse...
Hava çok soğuk idi, ne yapacağını bilmeyen bir adam ve onun sigarasıyla geçen gecelerden ibaretti. Arnavut kaldırımların soğukluğu vücudunun her hücresine ka...
Eskizlerim içinden seslendi, susturdum, bağırdı çizgilerim.
Kopuk bir çığlık uçup gitti gökyüzüne.
Nefeslerim arasından sayıkladığım bir isim yaktı ciğerle...
Tunalı'da yürürken Kadıköy'ün sokaklarında vuruldum.
Esen yel benim,
Poyraz kimin adı.
İki ayyaşı bir yapan bira mı,
Alkol belki yalandır.
Onların aslı ...
Gönül yapmaya geldik dünyaya
Eş dost kazanmaya geldik
Sel gibi kapıldık bu hülyaya
Ahirete köprü olmaya geldik
Ne bedenleri kara çarşafıyla
Ne hurafesiy...
Ve hayat tekerrürden ibarettir.
Alsancak’taydık. Herkes şaşırmıştı Doğuya gideceği için ama ben şaşırmamıştım. Sena neredeyse dereceye girebilecek bir puan ...
İçime çektiğim nefes, bu kez bana ihanet ediyor. Öldüğümü hissediyorum iliklerime kadar. Gözlerimi açmaya korkuyorum, tıpkı babamın bana el kaldırdığı zamanl...
İşte durumum budur. Zayıflıklarımdan faydalanmak yerine güçlü yanlarıma geçirdi tırnaklarını ve aşağı doğru zikzaklar çizerek derin yaralar açtı. Ona göre bi...
Ne zaman yorulsam bu hayatın içinde,
Hatırlarım zihnimdeki bakışlarını derinde
Bahar geldi havalar hep esse seyrinde
Gökyüzündeki yıldızlardandı ışık o...
O bizim mor güllere ne oldu sahiden?
İstemiştim boş bulunup,
Kırmızı güllerin sahibinden.
O bizim mor sümbüllere ne oldu sahiden?
Yoldan çıkma derler ada...
Ölüm hakkında düşünmeye çok küçük yaşta başladım. Bunun nedeni onunla çok erken tanışmam sanırım. İlkokula yeni başlayan ufak tefek bir çocuktum ve sınıf öğr...
Su,
Ne mübareksin.
Hatıranın tatlı tebessümü
Hâlâ yanağımda
Oysa o, örtünün altında
Gel zaman git zaman
Göz göre göre
Eridi, aktı tüm varlıklar!
Kırk...
Soğuk. Çok soğuk. Soğuktan öleceğimi düşünüyorum. Eğer yeteri kadar ilerleyemezsem, donarak öleceğim. Uzun zamandır yalnız yaşıyorum ve böylesine soğuk hiçbi...
Günlerden bir gün, sıradan bir günün olmadığı bir gün. Bugün, öleceğim. Güneş doğmadan uyandım, kahveyi hazırladım. Sonrasında enerjimi depoladım, günlük haf...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok