Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Kendine verdiği sözleri bile tutamayan, hayatını bahanelerle geçirmiş biriydi. Kabullenmesi zordu kendini. Ne zaman yargılamayı bırakacaktı en büyük düşmanın...
2013’ün Eylül ayıydı, koca bir yaz geçmiş, tatillere gidilmiş, aşık olunmuş, aşklaşılmış ve tavanlara bakılmış, danslar edilmiş, müzikler dinlenilmiş, 1 sene...
Herkes bir şeyleri yarım bırakmanın peşine takılmış, evlerindeki kedileri gözlerine kestirmiş durumda. Ne zaman ki yakalanır kuyrukları iflah olmaz dillerine...
‘’Hadi gel artık, kahvaltı hazır.’’ Eşi, şiştiği için kapanırken zorluk çıkaran tuvalet kapısını sertçe kapattı. Mutfağa girdi ve tezgâhta içinde kızarmış ha...
Özlediğim, çok özlediğim o geçmişi tekrar yaşamak, tüm o anıların sıcaklığını hissetmek; yaşama olan sevincimi ve umutlarımı tekrardan canlandırdı, hatta ilk...
“Kafanda kuruyorsun.” diyorlar. Kuruyormuşum. Hah, ben mi? Güleyim bari... her zaman derim, insan bari biraz usturuplu atar. Kurduğum falan yok. Sizin için a...
Hep sonu düşünerek yaşamak ne iğrenç şey Olvido. Korkaklığımızı alnımıza yazalım, bize yaklaşmasınlar. Net olmadığımız için götümüz başımız oynadı, kaybetmem...
Atölye, yine ilk günkü gibi kalabalık. Böyle anlarda diller kıskaca alınır ve daima berbat girişler yazılır. Bütün kokoşlar en iyi öyküyü kendilerinin ...
Saat on ikiyi geçerken, kalbimin sesini dinlemeye çalışırken kulaklarımda bilmem kaçıncı müzikle kendimle baş başa kalmaya çalışıyordum. Hayatım ellerimden k...
Eve geldiğimde dün gece sabaha kadar oturup düşündüğüm kâğıdı masamda unuttuğumu fark ettim. Tamamen unutmuştum aslında. O gelmiş miydi? Kim? Siz seçin onu d...
Yüzünü güldüren hafif bir kalp çarpıntısıyla uyandı. Sabahın erken saatine kurulan otomatik bir saat gibi çarpıyordu kalbi. Diğer günlere nazaran zorlanmadan...
Bugün yeterince yorulmuştu. Evden içeri girdiğinde derin bir nefes aldı. Sağına baktı. Sessizlik hep aynıydı. Sessizliğin kokusu bile yalnızlık kokardı. Ayak...
Dışarıda süzülerek yağan kar, yavaşça şehrin üzerini örtmeyi başarmıştı. Asfaltın üzerinde bir tane bile teker izi yoktu. Bu havada ve bu vakitte gönlünü hoş...
Dış kapının yanındaki pencerenin perdesini aralayarak dışarıya baktı. "Soğuk" diye düşündü. Kabanına ve atkısına iyice sarılıp dışarıya çıktı. Dışarıdaki tip...
“Baba bıraksana balığı! Ölecek şimdi!” dedim babama ağlamaklı ve öfkeli bir sesle. Babam bir oltanın ucundaki çipuraya bir yanımızda getirdiğimiz yarısına ka...
Temmuz; hastanenin ikinci katında, iki yataklı, güneş ışığının bile girmediği odada kafasını yukarı kaldırmış, yavaş yavaş damlayan serumu izliyordu. Yanında...
üretim hasarına neden olan birkaç durumdan bahsedeyim diye aniden söze girdi bilgisayardan kafasını kaldırmadan konuşan kişi. varlığın tahribatına ulaşmak ür...
[Fatih Sultan Mehmet (II. Konstantinopolis) 29 Mayıs 1453 Salı günü, 54 günlük zorlu bir süreçte Aziz Romano Kapısı’ndan zaferle giriş yapmıştı. Latinler pan...
Kadın yol kenarında tüm zarifliğiyle otostop çekmekteydi. Kusursuz bacaklarına rağmen şoförlerin onu görmezden gelmelerine dayanamaz halde. Yeterince güzel g...
Güzel bir pazar sabahı mıydı, yoksa hala çarşamba mıydı, bilmiyorum. Burada yağmur ayın belli zamanları her gün yağar ve dünün tıpkısı olan bir gün yaşardık....
— Tüm gün, olanca sevimliliğinle o ağaca sarılıp uyuyorsun. Uykudan ve yemekten başka derdin yok, yemeğin de aynı ağacın yaprakları. İmreniyorum sana.
— Bir...
(Çölleri geçen seyyahlar gibi uzun zamandır yollardaydı… İnsan bedeni nedir, unutacak kadar ağzı köpük köpük olduğu zamanlar da oluyordu. Kimi zamansa bir pa...
Yatakta yatan cansız bedene tamamen hissiz bir şekilde baktı. Acı, özlem, yas; hiçbir şey hissetmiyordu. Tüm hissiyatı uyuşmuş, yeni durumu kabullenmekle red...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok