Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Umut, gri tonlarda geçen günlerin içinde kaybolmuştu. Bir zamanlar gözlerinde parlayan ışık, yaşadığı zorluklarla solmuş, motivasyonunu yitirmişti. Ancak hay...
Bir ay önce / Mangal partisi
-Yener ve Mustafa’yla konuştun mu?
-Evet yoldaymışlar. Yeri bulamamışlar ben de konum gönderdim yarım saate burada olurlar. Bu...
Hiç unutmam, bir haziran akşamıydı. Serinliğin hissedilebileceği son günlerdi. Hissettiği esintinin huzuru ile göğe baktı Kiraz. Zaten hep, göğe bakardı. Ba...
İzmir'in eski kaldırım sokakları arasında yürürken ansızın burnuma kış kokuları çalınmaya başladı. Kokuların arasında mest olmuş zihnim, kışa dair düşünmeye ...
Ali doktor olmak istiyordu. Bunun nedeni sorulduğunda “ İnsanları kurtarmak “ diyordu. Bu ezbere söylenmiş bir sözdü çünkü o içten içe doktor etiketinin ona ...
O gün eve döndüğümde, annemi koca bir tencere çilekle beraber mutfakta bulmuştum. Ayakları paslanmış plastik bir masada çocukluğumun bütün haşarılıklarına şa...
Ertesi gün öğlene doğru uyanıp yataktan çıktığında dizlerinde hafif bir sızı hissetti. Hafifçe önüne doğru eğilip baktığında kızarıklıkları gördü. Önceki gec...
Bir bardak kahvesini doldurup biraz da süt ekledi. Koyu kahvesini içerken gözlerine bakmamaya çalışıyordu...
O kadar uzun zaman kaçırmıştı ki gözlerini,
s...
"Anne, baba hadi gidelim artık“ diye seslendiğim bir sabahtan herkese selam. Öncelikle ben kimim onu anlatayım size. Ben Buket 13 yaşındayım. Klasik bir öğre...
"Dünyanın beş milyar yıl sonra ölecek olması ne acı. Yaşamın bundan daha evvel bitecek olması, yaşadığını bildiğimiz tüm canlıların beş milyar yıldan daha kı...
Çok küçüktüm o zamanlar.
Belki ilkokula bile başlamamıştım. Dayım kucağında bir alman kurdunun yavrusuyla, ananemin yeşile çalan bahçe kapısından içeri gird...
‘’Buna inanabiliyor musun? Eşyaları da bize bıraktılar! Bunların hepsi antika olmalı. Duvardaki tablolar, işlemeli koltuklar, yatak odasındaki o geniş yatak,...
Vaktinde uyandığım sabahlar oluyor, güldüğüm sonra hiçbir şey olmamış gibi davrandığım, içip dağıttığım.. Ama geçmiyor, hayatı bir yerde durdurmuşum ve ordan...
... ile bir kasım gününü paylaştı. Klasik bir kasım günü değildi. Dağılmış kâğıtların arasına kaçan her bir düşünce kırıntısının peşine düşecek hali yoktu, b...
Kusarak açtım gözlerimi…
Yüz üstü boylu boyunca uzandığım sahilde yarı belime kadar suyun içindeydim. Öksürükle karışık öğürtülerim, üşümüş ve kasılmış bede...
“Islanmasın… Ne olur ıslanmasın!”
Aklımdan geçen tek düşünce buydu. Onca yolu aşıp vardığım bu yamaçta, hayallerimin kuruması değil, avuçlarımın arasındaki ...
“Canım aşkım, seni çok seviyorum!”
Gözlerindeki parıltıyı bir yerlerden hatırlıyordum. Çok uzak bir geçmişte açan bir çiçek gibiydi. Tutkuyla devam etti:
“...
Delirmiş kalabalığın ortasında, kara, derin ve korkulu gözleriyle etrafa bakıyordu.
Ağzından akan köpükler, heybetli gövdesinin, boz postunun ve dipleri ka...
Tanışma/Taşınma
-Duyuyor musun?
-Neyi duyuyor muyum?
-Herhangi bir ses…
-Bulmaca gibi konuşmalarını sevmiyorum!
-Ne duyuyorsun şu an?
-Hiçbir şey!
...
“09.15” vapuru iskeleye yanaşırken gökyüzü yer yer griye boyanmıştı. Önünden bir kara bulutun geçmesiyle güneşin parlaklığına gölge düşmüş,tüm sıcaklığını yi...
“Ah be Rıza, ah be. Nasıl gider, nasıl terk eder beni?”
Siyah iri kedi patisiyle önündeki şişeye vurdu şişe yerde yuvarlanarak çöp konteynırının ayağına ça...
Bu hikaye İstanbul depreminde öleceklere adanmıştır.
***
Tavanda sallanan floresan.
Yanaşan her vapurun dalgasıyla sallanan iskele.
Kahve satan bir dükkâ...
Doktorun odasından içi biraz da olsa rahatlamış olarak çıkıyordu Gülfem. Basit bir göz rahatsızlığıydı yaşadığı. Önceleri pek önemsememişti. Son zamanlarda ü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok