Edebiyat > Öykü
Bu alanda, üretmiş olduğunuz öykü metinlerinizi paylaşabilirsiniz.
Hakketen ya nasıl sattık ruhumuzu şeytana? Siz şimdi söylemezsiniz bilirim ben sizi. Ben söylüyorum, hazır mısınız?
Benim ruhumu satın almak için yüzlerce ş...
Her zamanki köşemde keyif çatıyordum. Hale de pencerenin kenarına oturmuş, bir yandan kahvesini yudumlarken bir yandan da yağan yağmuru seyrediyordu. Derken ...
“Ah Güzin ah. Sen bu hallere düşecek kadın mıydın?” diyerek mor elbisesinin eteklerini toplayıp yanındaki banka oturdu. Uzunca bir zaman yürümüştü bu hayatı....
Bir masa, dağılmış dosyalar ve bitmeyen evraklar... Uzun süredir boşaltılmamış çöp... Sanki sahibi ölmüştü de öylece bırakılmıştı,onun hatırasına karşılık. Ö...
Sınırsız bir sevginin ilk ışıklarının şiddeti miydi? Başlangıcında gecenin soluksuz bir bakışın esiri olmak mıydı ürkütücü olan. Arnavut kaldırımının o estet...
Üşüyordum.
Pencereden dışarıya baktığım gözlerim acıyordu. Yazın sıcaklığında sokaklardan fışkıran kuşların sesleriyle parmaklarımı hissetmiyordum.
Bab...
Kasım ayına gelindiğinde sokaktaki hava dayanılmaz bir hal almıştı. Bakkalın müdavimi olan iki sinek, buğulanan cama konup gezinirken ayakları buz kesmişti s...
SEZEN
Banyoya kilit lazım! Niye ? Bütün gün ofiste bunu düşündü. Altıya beş vardı. Masasının üzerini toparladı. Kalkmaya hazırlandı. Arkadaşı bir kahve içel...
Bir hastayı düşünün… Ölüm döşeğinde olan bir hasta… Ölüm döşeğinde olan bir hasta nasıl son kez kuvvetini toplar da iyileşme emareleri gösterirse; güneş de s...
HİÇLİĞE SEYAHAT
...
Tatlı bir uğultu ve belli belirsiz çam ağaçlarının kokusuyla kendine gelmeye başladı. Gözlerini açmasıyla beşik gibi sallanan bir tre...
Bu şehir çöküyor. Kocaman dişleri olan bir canavar kemiriyor. Baş aşağı gömüyor her şeyi; binalar, terk edilmiş parklar, anılar ve gözyaşları.
Kırklı yaşl...
Haz
İnişler
Çıkışlar
Mücadele
Yorgunluk
Yok oluş
Var oluş
Dinginlik
İç huzur
Yeniden diriliş
Ve
ÖZGÜRLÜK
Spotify’da Bethoven’ın Moonligth Sonatas...
Aylin, üç yıldır olduğu gibi yine evin küçük odasındaydı. Zamanının çoğunu burada geçirir olmuştu. Aynanın önündeki oyuncak atı sımsıkı kavrayıp göğsüne bast...
Kocaman bir yarık vardı yüreğimde. Oraya gizliden gizleye ölü bir yıldız sıkıştırdım. Parlamaz gürlemezdi. Gölgesi kendindendi; soğuk bir kış sabahı gibi öks...
Bu sefer şöyle başladı.
-Nasıl desem bilmiyorum ama anlamlı anlamsız yer talep ediyor benden. Oysaki tanımaz etmez beni. Bir kere sorun bakalım sevdiğim ren...
Uyandı. Hiç bitmeyecek gibi hissettiği gecenin son soluğunu verirken uykuya dalmak, ruhunda kıpraşan sancıları susturması için gerekli olan tek şeydi. Uyandı...
Aslında intihar ederek değil fakat her an intiharı düşleyerek tekrar tekrar öldürüyordu kendini. Hayattaki en büyük işkencesi de buydu.
İşlerin nerelerden ...
Bir kış öğleni. Okul curcuna içinde. Herkes gölgesini sırtlayıp zilin çalmasıyla merdivenlerden üçer üçer atlıyor.
Senin gölgen dahi yok. Çantanda torba g...
Dar bir sokaktan geçtiler. Çok kalabalık gibi görünen, ama terkedilmiş bir kent havası veren büyük meydana çıktılar. Adamın evi buradaydı. Girip girmemekte i...
Güzel bir gün. Dışarıda kuşlar cıvıl cıvıl ötüyor. Güneş, dışarıda çocukluğumdan kalma, henüz kirlenmemiş günlerin havasıyla odaya hüzme hüzme doluyor. Ben d...
Kendime geldiğimde caddeye bakan evimin balkonunda bulmuştum kendimi. Her daim balkonuma misafir olan insan ya da araba seslerinden dağınık bir düzen içerisi...
Sonsuz güzelliğiyle gözlere ilham veren bir bahçede tanıştı gülle bülbül. Tüm renklerin içinde beyaz bir gül caldı kalbini bülbülün. Gül bülbülün sohbetinde ...
Bay Kozmik: Pis yunuslar kahretsin seni! Kuduz sincaplar kemirsin! Aptal kafam, saçma başım, nereden düştüm bu hataya! Kozmiktör söyledi o kadar, bir güvenli...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok