Altı veya yedi yaşlarında, köyde, televizyondan uzak, tek eğlencesi köyün içinde ipi kopmuş dana gibi gezmek olan, geceleri ise sessizce annesinin dizinde, e...
“Geri zekâlı, ben öldüremez miyim?” dedi boğazını temizlemeden titrek bir sesle. Mehmet bunun üzerine:
— Öldüremezsin! Çünkü iyisin. Sen ...
Ruh aydınlığa çıkana kadar aklın ışığına ihtiyaç duyar.
Doğanlar mahallesinde kurulmuş olan Doğanlar İlköğretim Okulu, çok geniş kapsamlı iki mahalle olan D...
Tire – 1421
Tepenin uçlarında bir ileri bir geri adımlıyordu.
Her adımında toprak kalkıyor, kırmızı cübbesinin eteklerini toz ediyordu. Eğilip silmeye yelt...
Yoğurt kovasından saksı yapanları sevemedim. Hak ettiği değeri veremeyeceksen bir çiçeğe sahip olmanın anlamı nedir? Bir şeye sahip olmanın ölçütü hak etmeks...
Hafifçe esen rüzgar, can sıkıntısından kendini sokağa atmış aylak esintisi, yine de kaldırıyor yakasını pardösünün. Bulutlardan kendini kurtarabildiği kadar ...
Henüz gördüğü rüyayı bitirmeden uyanacağını hissedip üzülen Nezir, bir de unutacağı için alt dudağını ısırarak uyandı. "Gördüğüm rüyaları hatırlayamamaktan ç...
Her şey sürekli ölüp diriliyor, takılı kalan plaklar gibi hayatın içinde dönüp duruyoruz veya son anını yuvarlanarak geçiren böcekler gibi...
O olsaydı yük...
Aziz uyandı. Elini yüzüne götürdü, alnından çenesine doğru sert bir şekilde indirdi. Dün gece içtiği sigarayı, karın ağrısını, gördüğü yüzü ve attığı kahkaha...
Güneşin o haşin sıcaklığı, yeni dökülen katran tabakayı daha da sıcak hâle getirmişti. Arabaların o yuvarlak çarkı öyle hızlı dönüyordu ki gözleri çalkalanıp...
Gözlerini açtığında hiç bilmediği bir yerde uyandı. Nerede olduğunu, kim olduğunu bilmiyordu. Tabula rosa. Nereden gelmişti buraya? Sağ tarafı masmavi, sol t...
Burada doğmadım ama gözümü burada açmış gibiyim. Sadece çarpık kentleşme değil, aynı zamanda çarpık yoksulluk da mevcut. Alışveriş merkezleri, yüksek binalar...
Bir mağara kapısını andıran koca ağzını sonuna kadar gererek esnedi. Sol elinin tersiyle ağzını kapatması gerektiğini çoktan unutmuştu. Muhakeme yeteneği var...
Ulak Dergah’ı.
Tek odalı, küçük, kerpiç bir dergah. Çatlamış duvarların arasında içi kuru otlarla doldurulmuş dört döşek. Bugün o dört döşekten yalnızca ...
Uyandığında rüyasında kırbaçlanan at için ağladığını hatırlayıp gözyaşlarını sildi. Yatağının yanında bozukluklar ve bir bardak su duruyordu ancak suyu içip ...
Biz yalnız kalanlar değil, yalnız bırakılanlarız. Kimi zaman sıradan bir yerde, sıradan bir kahve evinde otururken sıradan kalabalıklar içinde, sıradan insan...
El ele tutuşup sonunda ulaştık, her zaman manzarasına hayran olduğumuz tepenin zirvesine. Her santimetre karesi ezberimizde olan tepede güzel bir yer beğenme...
Yüzümü suyunla akladım, bu kavgadan alnımızın akıyla çıkmak nasip olsun deyû!
Hasır sandaletlerini çıkarmış ayaklarını dinlendiriyordu su kenarında. Ulaktan...
Hızlı hızlı alıp verdiğim nefesler koyu kırmızı karanlığa karışırken sanki parçalanacakmış gibi sancıyan ciğerlerim koşmama engel oluyordu. Yükselen alevleri...
Ne zamandan beri bir insanın ölümünü izlemekten zevk aldığını düşünüp hatırlayamadı. Sigarası bitmek üzereydi. Son bir nefes çekip adamın alnında söndürdü si...
Battaniyesi omuzlarında, melisa çayı elinde, yirmi dört yıllık hayatı omuzlarında pencereden dışarı bakıyordu. Gözlerini kırpmamak için bakışlarının koordina...
"Ay'ın Oğlu hikâyesini bilir misin?"
Bir pazar öğleden sonrasıydı, üç yıldır her pazar öğle sonrası olduğu gibi beraberdik. "Bilmem."
Aslında bilmesi gerek...
Kristoff Pieznyk gece boyunca hiç durmadan yatakta debelenen karısına öfkeli bir şekilde uyandığında berbat bir günün kendisine yaklaşmakta olduğunu anlamışt...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok