Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bilirsiniz, kabullenememek diye bir tavır takınıyor insan bir süre. Garip gelmişti sevdiğim birinin ölümü. Bir süre boyunca üzülmeye de vakit ayıramıyor insa...
İşte kurtuldum. Ellerim titrek, dizlerim yaralı, bedenim yorgun. Her adımımda yaralarım sızlıyor ama asıl acı, içimde. En büyük hasarı ruhum aldı. O kuyudan ...
Duygular dedi. duygular.
insan bazen duygularına hakim olamıyormuş.
ben oldum..
Ben unutmuyorum. gitmek için diretiyor duygular ben tutuyorum
çünkü o gi...
Sene iki bin yirmi dört
Bir anda oldu
Sene iki bin yirmi dört
4 ayda 3 mevsimde bitti
Sana kadardı mevsimler
İsimleri değişti mevsimlerin
İlk sen bahar...
Susmak bilmiyorum.. Her geçen gün daha çok konuşuyorum. Ağaçlarla, eşyalarla, kendimle hatta evdeki böceklerle. Arabamla, gözyüzüyle, yoldan geçen insanlarla...
Beni sular bile kaldıramaz,
yer çekimli karanfilim,
yapraklarım sere serpe…
sere serpe uzanmışlığım yığılmışçasına yansır
ilk ışıkla cevhere…
Edebiyat denince aklımıza duyguların, düşüncelerin estetize edilerek sunulması aklımıza geliyor. Lâkin distopik romanlar bize dünyanın acı yüzünü gözler önün...
Şu an sadece göğsüne yaslanıp uyumak istiyorum konuşmamıza gerek var mı sanıyorsun biz sussak ta konuşacağımız şeyler var biz ne kadar sussak o kadar haykıra...
içim sevmelere kapalı dışım kabahatli
gecenin iliklerine dek bastırıyorum
balta gibi kesen nefesimi,
uzunca bir suskunluğu kanatıyorum dudaklarımın nar'ı...
Bazı günler çekilmez oluyorum. Hayata çekilmez. Çekmeye çalışıyoruz aslında ipi tutmaya, bağlamaya çalışıyoruz. Her zaman iyilik olmaz, iyi olunmaz. İyiliğin...
Bu gece içime baktım
Çilek tarlalarından farksızdı
Yağmurlar çok yağmıştı ve çileklerim çamurluydu
Yapraklarına dokundum tüm tarlanın
Çocukken yaptığım k...
Biz günübirlik başka bi yerdeydik
Acaba nerdeydik
Ihlamurlar toplanır mıydı burada?
Hangi memleketti acaba?
Hiç hatırlamam,
Belki sofrada ekmekle tuz va...
Bu kitabı yaklaşık 10 sene önce okumuştum. Bir arkadaşımın vesilesi ile tekrar okumaya karar verdim.
Türk öykü yazarlarımızı geç keşfediyoruz. Bunun yanı ...
Caddenin işveli bir güzelliği vardı. İnsanlar, sanki caddenin büyüsünden kopmak istemez gibi, telaşla işlerini halledip yine caddeye geri dönüyorlardı. Ben d...
Gözlerin karanlığa alışmış, bedenin yorgun, ruhun bitkin. Ellerinin acısı, yorgunluğun arasında kayboluyor. Ama durmuyorsun. Çıkmana çok az kaldı, bunu biliy...
Bir kuyudayım, derin ve karanlık. Duvarları yüksek, çıkmak zor. Burada yalnızca kendi nefesimin yankısını duyuyorum. Yukarıda bir ışık var, uzakta, dokunamay...
Ayrılık kararını almamız kolay olmamıştı. Neredeyse iki yıldır birlikteydik ve hem birbirimizi çok seviyorduk hem de birbirimize çok alışmıştık. Arkadaş kala...
“Ege'nin Kıyılarında” adlı senaryoma kitapyurdu, D&R ve idefix gibi çeşitli sitelerden ulaşabilirsiniz.
Bekliyorum, bir şey yazmanı, açıklama yapmanı veya ne bileyim işte ne düşündüğünü söylemeni, oysa sen beni hiç görmüyorsun, önemsemiyorsun, ben de garip bir ...
Geçmiş, hayatımızda derin izler bırakan anılar ve tecrübelerle doludur. Ancak, ne kadar özlersek özleyelim, geri getiremeyeceğimiz bir zamandır. Onu değiştir...
Ayın sağ yarısı parıl parıl parlıyor, sol yarısı karanlığın arkasına gizleniyordu. İlk dördün müydü bu son dördün mü, hatırlayamamıştım. Zaten bana neydiyse....
Müjgan yalnızlığını eski bir yorgan gibi üzerine örtüyor bugünlerde. Tir tir titriyor. Elinde avucunda bu yırtık pırtık yorgandan başka hiçbir şey kalmamış. ...
Ölüm insan için,
Felaket insan için.
Ölür kadın niçin?
Ölür çocuk niçin?
Başka iş mi yok felaket için?
Korku insan için,
Son insan için.
Korkarım ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok